AK Parti tükeniş sürecine sokulmak (mı) isteniyor?
Kartel medyası, AK Parti''yi saldırılarla yıpratamayacağını anlayınca, fısıltı halinde dedikodular yaymaya başladı. Güvenilir olmadıklarının farkındalar. Ortalığı karıştırarak, bulanık suda balık avlamaya kalkışıyorlar. Kendilerini akredite sayanların da güvenini kaybettiler. Artık irtica yaygarası da prim yapmıyor. Çoktan beri mefluç haldeler de, halk daha yeni farkına varıyor. Güçleri olsaydı, mesela sayın Cem Boyner''in bir seçimlik siyasî ömrü olmazdı. ''''Derin devletin adamı'''' diye karalamaya çalıştıkları, sayın Mehmet Ağar, ön plana çıkmazdı. MHP barajda boğulmazdı. DSP ve ANAP silinmezdi. Sayın Erdoğan hapishaneden çıkıp Başbakan olmazdı. AK Parti Anayasa''yı değiştirecek güçte iktidara gelemezdi. Vakit gazetemiz Türkiye''de yıkılamayacak bir güce erişemezdi. Bizimle içeride baş edemeyince, dışarıya yöneldiler. Oradaki mason biraderleri ve siyonist kardeşleriyle işbirliği yaparak, bir Nazi Bakanı başımıza musallat ettiler. Ona AB adaletini çiğnettiler. Avrupa Yargısı''nı sıfırlattılar. Vakit''i Almanya''da, emirle kapattırdılar. İkiyüzlülükten medet umuyorlar. Başbakanı kedi gibi çizdiği için, 5 milyar tazminata mahkûm edilen bir karikatüristin arkasında saf tuttular. En küçük bir hakaret içermeyen, bir karikatüründen dolayı, 20 milyar tazminata hükmedilen, dünyaca ünlü karikatürist Kemal Güler kardeşimizi görmezlikten geldiler. Son marifetleri de, İstanbul Ticaret Odası''ndaki (İTO) fiyaskoları oldu. 13 yıllık başkan, sayın Mehmet Yıldırım''ı yere-göğe sığdıramıyorlardı. Haftalarca önceden başlayarak, peşini bırakmadılar. Kendileriyle sayfa sayfa röportajlar yaptılar. Her fırsatta ekranlara çıkarttılar. Sonunda adamın ekibiyle birlikte seçim kaybetmesine sebep oldular. Sayın Atalay Şahinoğlu gibi nice isimler de, o curcunada karambole gittiler. İstanbul dükalığını yenmeye kararlı Anadolu çocukları, % 70''lere varan oy çokluğu ile seçimleri kazandılar. İşte kartel medyasının gücü ve etkisi ancak bu kadardır. ''''Kartel medyası'''' derken, elbette ki, medyayı kazançlarına alet eden, soyguncu sermaye sahiplerini ve holdingçileri kastediyoruz. (Yoksa oradaki nice değerli yazar meslekdaşlarımızı değil...) Bu kadar fiyaskodan sonra, bazı çevreler hâlâ bu medyayı kamuoyunun temsilcileri sayıp da ciddiye alacaklar mı? Akredite ve akredite olmayan basın ayrımı yapacaklar mı? İktidarlar, koynunda yılan beslercesine, onları yağlayıp semirtecekler mi? Bu dallı budaklı kazıkları sivriltmeye devam edecekler mi?
Bütün bunları neden mi yazıyoruz? Sayın Erkan Mumcu AK Parti''den istifa ediyor. Onun peşinden gidecekleri tahmin edilen bazı milletvekillerinin isimleri arasında, bizim Malatya Milletvekili sayın Münir Erkal''ın da adı geçiyor. Haberin aslını öğrenmek için kendilerini arayıp da ulaşamayan bir yazar kardeşimiz de bunu sadece bir ''''söylenti'''' olarak veriyor. Vakit abonesi bakımından, Türkiye''de birinci sırada gelen şehirlerimiz arasında yer alan Malatyamız, bu haberle sarsılıyor. Hemşehrilerimiz o günden beri beni arıyorlar. ''''Haşâ!.. Böyle bir şey aslâ olamaz!'''' diyorlar. Şahsen ben de aynı kanattayım. Sayın Tayyip Erdoğan İstanbul''da... Sayın Halil Ürün Konya''da... Sayın Melih Gökçek Ankara''da, ne hizmet yapmışlarsa... Ve oralılar tarafından ne kadar seviliyorlarsa... Sayın Münir Erkal da Malatya''da aynısını yapmıştır. O da onlar kadar seviliyor. Malatya''da yaptırdığı Otogar''ın, başka yerde bir benzeri yoktur. Tek başına bu bile, sayın Münir Erkal''ı hemşehrilerimize ve tarihe unutturmayacaktır. Daha nice emsalsiz hizmetleri de vardır. Öyle bir hemşehrimiz olduğu için iftihar ediyoruz. Sayın Tayyip Erdoğan, sayın Bülent Arınç, sayın Abdullah Gül ve sayın A. Latif Şener, AK Parti''nin özünü, mayasını ve esasını teşkil eden değerlerimizdir. Sayın Münir Erkal da onlardandır. Gemiyi en son terk edecek olanlardandır. Bir binada sıvalar, boyalar yenilenir. Çatı aktarılır. Ama temele aslâ dokunulamaz. Yoksa bina çöker. Sayın Erkal''ın ismi kasten ortaya atılmıştır. Bundan yüzde yüz eminiz.
Hüseyin Üzmez
Vakit
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:17