AMERİKA SOLCULARA DA EL ATTI...
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, "Bizim Avrupamız; sosyal, demokratik, barışçı, ekolojist, göçmenlere eşit hakların tanındığı ve feminist Avrupa olmalıdır" dedi.
Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Uras, 23-25 Kasımda Çek Cumhuriyeti’nin Başkenti Prag’da düzenlenen ve 29 üye partinin katıldığı Avrupa Sol Partisi 2. Kongresi hakkında bilgi verdi. ÖDP’nin, Avrupa Sol Partisi’nin Yürütme Kurulu içinde yer aldığını belirten Uras, solun etkinliğini büyütmek için ortak akıl oluşturduklarını bildirdi.
Avrupalı solcuların da "35 yıl sonra bir sosyalistin Meclise girmesini sevinçle karşıladıklarını" vurgulayan Uras, "Biz Avrupa’nın geleceğinin solda olduğunu düşünüyoruz. Solun geleceği de Avrupa’da solun kökleştirilmesi ve derinleştirmesiyle mümkün olacak. 29 sol partiyle ortak işler yapma, dayanışma içine girme ve Avrupa ölçeğinde solu güçlendirme kararlığındayız. İklim değişikliğinden Ortadoğu’da ABD tezlerinden farklı görüşler ileri sürmeye, neoliberal saldırılara karşı ortak tutum almaya, Avrupa’nın genişlemesi ve derinleşmesi için sol partilerin ortak tutum almasına kadar yapmamız gereken epey iş var" diye konuştu.
Türkiye’deki radikal sağın yarattığı tahribatın her zeminde karşılarına engel olarak çıktığını savunan Uras, "Avrupa Sosyal Forumu toplantısı için kendilerini davet ettiğimizde ’İstanbul’a nasıl geleceğiz, Türkiye’de ifade özgürlüğü var mı, sorun yaşamaz mıyız?’ gibi sorularla karşı karşıya kalıyoruz. Biz İstanbul’u önümüzdeki süreçte solun merkezi haline getirmeye kararlıyız. Radikal sağın yarattı tahribatı ortadan kaldıracak somut adımları atacağız" dedi.
Brüksel’de AB sürecini yakından izlemek amacıyla bir büro oluşturmayı düşündüklerini belirten Uras, yüzünü Avrupa’ya dönen modern bir solun büyümesinin yolunun "istemezük solculuğu üzerinden değil, neden yana olduğunu net şekilde ifade eden solla büyütülebileceğini" kaydetti.
Uras, bahar aylarında İstanbul’da ortak bir kongre yapacaklarını, ayrıca 2010 Avrupa Kültür Başkenti konusunda da Avrupa’daki sol partilerle
ortak tavır alacaklarını bildirdi.
Kongrenin afişlerini gösteren Uras, "Bizim Avrupamız; sosyal, demokratik, barışçı, ekolojist, göçmenlere eşit hakların tanındığı ve feminist bir Avrupa olmalıdır" dedi.
"ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ BENİ DE DAVET ETTİ"
Uras, ABD Büyükelçiliğinin dün bazı milletvekilleri ve siyasi parti genel başkanlarını davetinin sorulması üzerine, "ABD Büyükelçiliğinden beni de aradılar ve yarın öğle yemeğine davet ettiler. Ben de tezlerimizi kendilerine ifade edeceğim. ABD’nin bu dönemdeki politikaları konusundaki eleştirilerimizi sunacağız. Bu görüşmelerde DTP’nin olup olmayacağını bilmiyorum. Anladığım kadarıyla zamana yayılan bir görüşme olacak. Bizim için önemli olan, Bush sonrası ABD dış politikasının ne olacağıdır" dedi.
"Sınır ötesi operasyon yerine PKK’nın etkisizleştirilerek silah bırakmasına dönek bir planın tutup tutmayacağı" sorusuna karşılık Uras, şöyle konuştu:
"Önemli olan bizim kendi planımızın olmasıdır. Şiddetin meşru siyaset zeminini tahrip ettiği çok açık. Her türlü şiddete karşı olduğumuzu ve PKK’nın derhal silah bırakması zemininin yaratılmasını gerektiğini söyledik. Yapılacak işler de belli; Irak ile ilişkilerimizi normalleştirmek, Türkiye’de demokratikleşme yönünde kararlı adımlar atmak ve yeni Anayasayı birarada yaşama kültürünü teminat altına alacak hale getirmek, sosyal politikalar izlemektir. Tabii ki silahlı şiddetin sona erdiği zemin, Parlamento üzerinde demokratik siyasi çözüm konusunda somut adım atmak açısından önemli olacak. Yasama dönemi ekimde başladı.
Bu işlerde acele edildiğini düşünüyorum. Parlamentoya ve Parlamentodaki partilere bir şans tanımak lazım. Parlamentoda kürsü özgürlüğü çok olumlu şekilde kullanılıyor. Parlamentoda sokakta yaşanan gerilimi yaşamıyoruz. 2008 itibarıyla bu sürece daha olumlu bakıyorum."
"ABD’DEN ÖĞRENECEK HALİMİZ YOK"
Uras, bir gazetecinin, "Dokunulmazlıkların kaldırılması bu şansı heba eder mi?" sorusuna karşılık Uras, kürsü özgürlüğünden yana olduğunu belirterek, "Dokunulmazlık kaldırılacaksa tümüyle, herkes için kaldırılmalıdır. Şahsa ve gruplara yönelik hukuk olmaz. Şu ana kadar kürsü özgürlüğünün suiistimal edildiği tek bir örneği olmadı" dedi.
Sorunun şiddet temelinde ya da ABD ve AB tarafından çözülemeyeceğinin görüldüğünü kaydeden Uras, "Biz ülkenin yurttaşları olarak Kürdü’yle, Türküyle baş başa verip, demokrasi ve üniter devlet içinde bir çözüm seçeneğinden başka çözüm bilmiyoruz. Bunu da herhalde ABD’den öğrenecek halimiz yok. ABD’nin kendine hayrı olsaydı El Kaide, Usame bin Ladin meselesini çözerdi" ifadesini kullandı.
