ANKARA - TBMM Başkanı Bülent Arınç, ''nüfusunun büyük yoğunluğu Müslüman olan bir ülkede eğer laiklik uygulanacaksa, bunda çok hassas olunması gerektiğini'' belirterek, ''Bu hassasiyet, inanç hürriyeti, din ve vicdan özgürlüğünün kişiden yana kullanılması yönünde olmalıdır. Bunun örnekleri dünyanın birçok ülkesinde var. Ancak geleneksel korkular ve bireysel yanlış algılamalar bizim konuyu bilimsel bir zeminde tartışmamıza engel oluyor'' dedi.
Arınç, 3. Din Şurası'nın açılışında, 11 Eylül 2001'de yaşanan ABD'deki terör saldırısından sonra başlayan ve tüm dünyaya yayılan tartışmanın ana unsurunun, uluslararası terörizm olduğunu vurguladı. Ancak tartışmanın, bugün ''İslam ve terörizme'' kaydığını ifade eden Arınç, dünyada barışı ve huzuru yaymakla yükümlü olan Müslümanlar'ın, terörizmin sembol görüntüsü haline geldiğini söyledi. Arınç, filmlerde, televizyon dizilerinde, terörizm konusunun hep Müslüman tipler üzerinden işlendiğini, bunun, İslam dünyası açısından son derece yanlış ve üzücü olduğunu dile getirdi.
Arınç, ''Belki de İslam dünyası kendi özeleştirisini yapmalıdır. Kendimizi cesurca sorgulamalıyız ve sonunda cesurca kendimizi değiştirmeliyiz. Neden tüm dünyada böyle tanındığımızı, neden şiddet eğilimli insanların aramızda var olduğunu tartışmalıyız'' diye konuştu.
İlim adamları ve akademisyenlerin, bütün İslam coğrafyasında yayılacak ve zihinleri yenileyecek bilimsel tartışmalar başlatması gerektiğini ifade eden Arınç, ''Batının bazı aydınları, ilim adamları ve siyasetçileri de kendilerini sorgulamalılar. Zira İslam ve terörizm asla yan yana anılacak iki kelime değildir. Terörizm din merkezli bir sorun da değildir, adalet ve paylaşım merkezli bir sorundur. Zira terörün dini olmaz ve hiçbir semavi din terörü beslemez'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:57