ARINÇ : TÜRKİYE'DE ABD ÜNİFORMALARIYLA GEZEN GAZETECİLER VAR

TBMM Başkanı Arınç, ''Biz ABD ile dostuz, ama bu her isteğini yerine getireceğimiz anlamına gelmez'' dedi. Arınç, geçmişteki (ne söylersek yaparlar, ne istersek verirler) mantığının üç yıldan beri ''Yeni Türkiye'' için geçerli olmadığını belirtti.

ABD'nin Chicago kentindeki temasları çerçevesinde şehrin en yüksek yapılarından John Hancock Binası'nın 95. katındaki kahvaltılı toplantıda, Chicago'daki Türklere konuşan Arınç, Türk-Amerikan ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Washington'daki temaslarının başarısından bahseden Arınç, ''ABD ile olan ilişkilerin tarzının değiştiği'' açıklamasını yaptı.

Arınç, ABD ile olan ilişkiler konusunda ''Sizi ikna edemezlerse, sizinle görüşme tenezzülünde bulunmazlarsa. (Biz istiyoruz siz yapacaksınız) havasına girerlerse, bilmiyorum belki eskiden böyle oluyordu, ama bundan sonra böyle olmayacak. Bunu bilmelerinde fayda oldu. Bu bizim ülkemizin 'Yeni Türkiye'nin tanıtımı oldu. Yeni Türkiye eşit şartlarda, başı dik alnı açık olarak 'gelin, oturalım konuşalım
ortak paydada buluşalım' demiştir. Biz bunu yapıyoruz.'' şeklinde konuştu.

''ABD İLE OLAN İLİŞKİLERİMİZ DÜRÜST OLMALI''

''Bizim ABD ile olan ilişkilerimiz dürüst olmalı, samimi olmalı ve her ülkenin çıkarlarını gözeterek ortak bir noktada buluşmalı'' diyen Arınç, şunları söyledi: ''Bir kara sevdadan bahsetmiyoruz. Gözü kapalı bir ilişkiden de bahsetmiyoruz. 1 Mart tezkeresi sırasında niçin TBMM'de bir evet kararı çıkartamadığım konusunda beni Türkiye'de daha fazla eleştirdiler. Ama burada bizzat Denise Hastert, daha ben konuşmamışken bile, (Meclis'in aldığı kararı saygıyla karşılıyoruz, sizin yaptığınızı zaman zaman Kongre de yapıyor. Bu hiç gocunulacak bir şey değil) dedi.''

Bazı gazetecilere yönelik eleştirilerde de bulunan Arınç, ''Ben bizim basınımızda bazı silahşörlere her zaman şunu söylüyorum: Üstünüzde bir Amerikan üniforması eksik. Bizim sözlerimizi, konuşmalarımızı, davranışlarımızı Türkiye'mizin çıkarlarına ve anayasal sistemimize göre yapmamız lazım'' dedi.

Türk anayasal sisteminde hükümet ve parlamentonun olduğuna dikkati çeken Arınç, ''Evet, hükümet parlamentonun içinden çıkıyor ama, parlamento gerekirse hükümeti denetliyor. Hükümeti düşürüyor, gensoru veriyor. Hatta bazı bakanları ve başbakanları yargılanması için Yüce Divan'a gönderiyor. Biz meclis olarak hükümeti denetleyen bir organız'' şeklinde konuştu.

Arınç, şöyle devam etti: ''Hükümet her şeyi gönderecek Meclis noter gibi tasdik edecek. Öyle bir şey yok. Bizim milletvekillerimiz halkımızın özgür temsilcileri. Halkımızın endişe ve tereddüt duyduğu bir konuda, oyunu A değil de B şeklinde kullanmasını kim küçümseyebilir, kim bunu anormal olarak görebilir. O günkü çıkarlarımız ve düşüncemiz o istikamette olmuştur.

Ama daha sonra savaş yapılmıştır, ABD Irak'a girmiştir. Artık işin ne olduğu bellidir. Türkiye o şartlarda bile ilkeli bir duruş sergilemiştir. Sadece insani amaçlarla hava sahasını açmıştır. Irak'ın yeniden imar ve inşası için çalışmıştır. Asker nakline izin vermiştir, lojistik desteğe izin vermiştir, ama ABD askerlerinin Türkiye'ye girmesine, Türkiye'de kalmasına, Türkiye üzerinden Irak'a geçmesine izin vermemiştir. Bence ölçülü olmamızda fayda var. TBMM'nin bu davranışı bütün dünyada takdirle karşılanmıştır. Avrupa ülkelerinin parlamento başkanlarının bana söylediği şudur: Size gıpta ediyoruz. Keşke sizin yaptığınızı biz yapabilseydik.''

ABD'nin 1 Mart öncesi tutumlarının Birleşmiş Milletler'de eleştirildiğini de hatırlatan Arınç, ''ABD çok fazla taraftar bulamamıştır. Meşruiyet noktasında eksiklikler var denilmiştir. AB içinde Almanya ve Fransa'nın tavırları farklı, İngiltere ile
İspanya'nın tavırları farklı olmuştur. Herkes endişelerini ve düşüncelerini açıklıkla ortaya koymuştur'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:13