ANKARA - Hükümetle, Cumhurbaşkanı Necdet Sezer arasındaki atama tartışması, Başbakan Tayyip Erdoğan''ın açıklamalarıyla yine gündeme geldi. Erdoğan, Sezer''in bir süre önce basına açıkladığı ''mektuplu uyarı''sından rahatsızlığını, ABD gezisi dönüşünde uçakta Hürriyet, Zaman ve Sabah gazetelerinin genel yayın yönetmenlerine ifade etti.
Beki: Yanlış anlaşılmış
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda, ''''Tavsiyeleri dinleriz, herkesin tanıdığı bir ismi getiririz oraya'''' diyen Erdoğan''ın, başta valiler olmak üzere bazı atama önerilerinin geri çevrilmesiyle ilgili sözleri ise gazetelere, ''''Ben iş yapacak insanlar istiyorum'''' biçiminde yansıdı. Haber-yorumlarda Erdoğan''ın kararnamesi hazırlanan kişileri Sezer''in onayına sunmadan bu görevlere getirmeyi düşündüğü de yer aldı.
Erdoğan''ın bu görüşlerinin, Sezer''in onayının aranmayacağı biçiminde yorumlanmasına Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki açıklık getirdi. Beki, dün şu açıklamayı yaptı: ''''Sohbet sırasında söylenen bazı sözlerin yanlış kaydedilmiş olmasından kaynaklanan bir sorun var. Bizde de kaydı var
o görüşmelerin. Ama gazeteci arkadaşlarımız not almakla yetinmişler. Başbakan''ın uzlaşma kültürüne verdiği önemi gazeteciler de biliyor, buna verdiği önem devam etmekte. Türkiye''de hiçbir şekilde gerilimden yana olmadığını her fırsatta, her vesileyle söyledi. O sohbette söz konusu edilen atamalar çerçevesinde bir değerlendirmesi oldu.''''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ise, Başbakan Erdoğan''ın yaklaşımını ''vahim'' olarak niteledi. Özyürek, dün, Erdoğan''a şu tepkiyi gösterdi: ''''Cumhurbaşkanı''nın bazı kararnameleri onaylamaması doğal. Çünkü yasaların kendisine verdiği bir yetkiyi kullanmakta. Kaldı ki, atamaların bir kısmı yasalara açıkça aykırı. Atanması istenen kişilerin bir kısmı hakkında yargı kararları var. Bir bölümü ise çeşitli tarikat örgütlenmeleri içinde olan kimseler. Cumhurbaşkanı''nın böylesine atamaları onaylamasını beklemek zaten doğru olmaz. Bunları onayladığı takdirde, Cumhurbaşkanı kendisinden beklenen görevi yapamamış duruma gelir.
''Böylesi görülmedi''
Öyle bir başbakan düşünün ki yargıyla, esnaf birlikleriyle, üniversiteyle ve ana muhalefet partisiyle kavgalı. Şimdi de Cumhurbaşkanı''yla kavga edeceğini duyuruyor. Böyle bir hükümet, böyle bir başbakan düşünülemez.
Başbakanların görevi toplumda uyum ve huzuru sağlamaktır. Başbakan kendisini sadece türbanlıların, imam-hatiplilerin ve tarikat mensuplarının başbakanı gibi algılıyor ve diğerlerini, ''Bizden olmayanlar'' diyerek, ayırıp bölüyor. Bu şekilde ilişkileri iyice geriyor ve ülkeyi bölüyor.''''
(radikal)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:34
