LONDRA (İHA) - Independent ayrıca, cep telefonlarının kansere yol açtığı yönündeki araştırmalarla ilgili olarak bilim adamlarının yeni bir araştırmasına yer verdiği haberini ''''Bilimadamları, düzenli cep telefonu kullanımının kansere yol açmadığı sonucuna vardı'''' başlığıyla okuyucularına duyurdu.
Financial Times Gazetesi''nin Brüksel muhabiri, haberine genişlemeden sorumlu Avrupa Komisyonu yetkilisi Ollie Rehn''in müzakerelerin 3 Ekim''de başlaması için dün hükümetlere bir çağrı yaptığını anlatarak başlıyor. Yazı özetle şöyle devam ediyor: ''''Ama Ollie Rehn aynı zamanda, müzakerelerde ilerleme sağlanması için Ankara''nın Kıbrıs konusunda eninde sonunda yeni ödünler vermek zorunda kalacağının işaretlerini verdi. Rehn''e göre Türkiye bu ödünleri yakında vermek zorunda kalacak; özellikle de Kıbrıs gemilerini limanlarına sokmama kararı konusunda. AB de benzer bir çağrı içeren resmi deklarasyon hazırlıyor. Hatta belki yarın başlayacak AB dışişleri bakanları toplantısında yayımlanabilir bu çağrı. Birliğin dönem başkanı İngiltere adına konuşan bir sözcü, ''Bazıları müzakereler hakkında söyleyecek sözleri olduğunu açıkça belli ettiler. Toplantı da bunu yapmak için bir fırsat olacak. Amacımız, görüşmelere mümkün mertebe pürüzsüz başlamak,'' diye konuştu. Görüşmelere zamanında başlanması, dönem başkanı İngiltere''nin ana hedeflerinden biri. Fransa''nın Avrupa Bakanı Catherine Colonna ise dün Türkiye hakkında, başbakanının bu ay yaptığı açıklamalardan çok daha uzlaşmacı bir konuşma yaptı. Colonna, ''Türkiye''nin AB''deki geleceği, üyelik ya da başka bir çözüm konusu, ancak uzun bir sürecin sonunda belirlenebilir. O zaman gelinceye kadar da kurallar belli. Şartlara uyulmuşsa, pazarlıklar başlayabilir,'' dedi. Ancak AB, pazarlıklarla ilgili ayrıntılarda henüz anlaşmış değil; Kıbrıs daha sert koşullar istiyor.''''
İngiltere basınında Türkiye''yle ilgili bir diğer başlık da Independent''tan: ''''Kendi kalesine gol atan Türkiye, düşmanlarına koz veriyor.'''' Bu başlığı izleyen yorum, Türkiye''de uzun yıllar yaşayan Independent yazarlarından Maureen Freely''nin imzasını taşıyor. Freely, AB başvurusu sürecinde Türkiye hükümetinin 1915 Ermeni katliamı konusunda açık tartışmayı teşvik etmesi ve iki somut adım atması gerektiğini söylüyor. Freely''ye göre bu adımlar Orhan Pamuk hakkında, bir İsviçre gazetesine verdiği mülakatta söyledikleri yüzünden açılan davanın düşmesi için savcının ikna edilmesi ve Boğaziçi Üniversitesi''nde gelecek ay yapılacak Ermeni konferansına tam destek verilmesi. Pamuk hakkındaki dava, ''''Bu topraklarda 30 bin Kürt, bir milyon Ermeni öldürüldü ve benden başka hiç kimse bunu söylemeye cesaret edemiyor'''' sözleri yüzünden açılmıştı. Maureen Freely ise Pamuk''u şu sözlerle savunuyor: ''''Türk basını her fırsatta Pamuk''u, ülkesini yurtdışında küçük düşüren yazar olarak göstermeye çalışıyor. Dostu ve çevirmeni olarak, (burada ve yarın bu yazıyı kuşkusuz yayımlayacak Türk gazetelerinde) açıkça söylemek isterim ki, bu imaj tamamen yanlıştır. Pamuk ülkesini çok seven, özellikle yurt dışındayken hararetle savunan ve başka bir ülkede yaşamayı hayal bile edemeyen bir adamdır.'''' Independent yazarı Freely ayrıca, Pamuk''un yayıncısının bugün dava konusunda kısa bir duyuru yapacağını da belirtiyor.
Fransa''daysa başkent Paris''te Afrikalı mülteci ve göçmenlerin yaşadığı yıkık dökük binalarda bu yıl meydana gelen üçüncü yangın sonrasında, sol eğilimli Liberation hükümete veryansın ediyor: ''''Kurbanların hepsi, Fransa''nın insaniyetsizliğinin ateşinde yandı. Suçu, artan göçmen sayılarına yıkmaya çalışmak, cahil kamuoyunun zayıflığını kullanma çabasından başka bir şey değildir. Burada kurbanlar suçlu değildir. Hükümet, tamire ihtiyacı olan binalara hemen müdahale etmek için olağanüstü hal ilan etmeli.''''
Almanya''da Der Tagesspiegel iktidardaki Sosyal Demokrat Parti''nin, kaybetmesi beklenen seçimlere 3 hafta kala tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadığını yazıyor. Partinin, Başbakan Gerhard Schröder''in sosyal ve ekonomik reformları konusunda gerçeklerle yüzleşmesinin zamanı geldiğini söyleyen gazete şöyle devam ediyor: ''''Schröder''in reform politikaları, seçmenlerinden önce kendi partisi içinde meşru değildi. Bu nedenle de partililer taraftarlarını ikna edemedi ya da etmedi.''''
İsviçre''den Le Temps ise, komşu Almanya''daki seçimin favorisi olan Hıristiyan Demokrat lider Angela Merkel''e kuşkuyla yaklaşıyor. Gazeteye göre Merkel, başbakan olmayı hak ettiğine ikna edemiyor seçmenleri. Le Temps, şüphesinin nedenlerini şöyle açıklıyor: ''''Angela Merkel gülünç halde. Hıristiyan Demokratlar''ın başına gelirken, kendisini radikal bir reformcu olarak tanıtmıştı. Şimdiyse programında ne kadar radikal fikir varsa kesip atıyor. Bu kadın seçim zaferini kucaklarsa ne yapacak, kimse bilmiyor. Pekçok Alman, ülkedeki partilere ve ekonomilerini yönetenlere olan güvenini yitirmiş durumda.''''
İngiltere''de yayımlanan Times gazetesinin, Katrina kasırgasının vurduğu New Orleans''taki muhabiri otelinden gördüğü manzarayı şöyle anlatmış: ''''New Orleans''da mahsur kalan onbinlerce kişi, 21. yüzyılda bir Batılı kentte göreceğimizi hiç sanmadığımız manzaralara tanık oldu. Kasırga çıkış yollarını alıp götürdü, sokakları yuttu. Elektrik yok, musluklardan su akmıyor. Telefonla oz veriyor.'''' Bu başlığı izleyen yorum, Türkiye''dr çalışmıyor. Cep telefonu şebekesi çöktü. İki havaalanı dahil, kentin yüzde 80''i sular altında. Belediye başkanı sokaklarda yüzen cesetlerden söz ediyor. Bizim otele sığınanlardan bazıları yalnızca sırtlarındaki giysilerle gelmiş. Kimisinin yiyeceği yok; çoğunun tek su kaynağı, otelin artık azaltarak dağıtmaya başladığı şişe suları. 27 yaşındaki Anthony Peterson, ''Keşke imkanım varken gitseydim,'' diyor, ''Şimdi fareler gibi sıkışıp kaldık burada.''''
Guardian Gazetesi ise, İngiltere Başbakanı Tony Blair''in, ABD ve Fransa''da kara listeye alınan bir Müslüman akademisyeni, yeni kurduğu Aşırı İslamcı Faaliyetlerle Mücadele Komisyonu''na davet ettiği haberini manşetten veriyor. Profesör Tarık Ramadan, şiddet kullanılmasını destekleyen konuşmalar yaptığı gerekçesiyle Amerika ve Fransa''ya sokulmamıştı. Kendisi iddiaları sert bir dille reddediyor. Destekçileri de İsviçre''de yaşayan profesörün ''çağımızın en önemli İslamcı düşünürlerinden biri olduğunu'' söylüyor. Guardian''a göre, İngiltere''deki sağcı basının aleyhinde kampanya yürüttüğü Ramadan''ın danışmanlığa davet edilmesi, ''hükümetin boyalı basına meydan okuyabileceğinin kanıtı.''
Son olarak Independent''ın iç sayfalarından bir başlık: ''''Bilimadamları, düzenli cep telefonu kullanımının kansere yol açmadığı sonucuna vardı.'''' Gazeteye göre bu kanı, bu alanda bugüne değin yapılan en kapsamlı araştırmalardan birinin sonucu. Londra''daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü''nün çalışması, 10 yıldır cep telefonu kullanan hastalarda belli bir cins beyin tümörü riskinin artmadığını ortaya koymuş.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:13