
BAHÇELİ: AB, GERÇEKTE BİR OYALAMA VE İSTİSMAR SÜRECİDİR!
ANKARA - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Papa'nın Türkiye'nin AB üyeliğine din ve medeniyet farklılığı temelinde karşı çıkmış olmasının, bu açıdan çok iyi değerlendirilmesi gereken bir olgu olduğuna işaret ederek, "Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı önyargılı ve dışlayıcı tutumu, zaman zaman aşağılamaya kadar varan bir küstahlık noktasına kadar taşınmaktadır. Türkiye'yi hazmetme kapasitesini bir kriter haline getiren Avrupa Birliği, Türk milletinin aşağılanmayı, horlanmayı ve hakareti hazmetme kapasitesi olduğu gibi bir vehim içindedir" dedi.
Bahçeli, TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılması ve gündemdeki son siyasi gelişmeler hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) 1 Temmuz 2006 tarihinden bu yana tatilde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) ikinci kez toplantıya çağırdığını hatırlatan Bahçeli, ABD'nin baskısıyla Lübnan'a asker göndermek için yetki alınmasından sonra, AK Parti Hükümeti'nin şimdi de Avrupa Birliği'nin dayatmalarını karşılamak amacıyla Meclis'i olağanüstü topladığını savundu.
Hain terörün tırmandığı ve Türkiye'nin kan gölüne döndüğü bir dönemde terörle mücadele gündemiyle toplanması gereken TBMM'nin, bunun yerine AB mesaisi yapacağını ifade eden Bahçeli, AB'ye karşı zaman zaman sahte çıkışlar ve cesaret gösterileri yapan ve bu yolla imajını düzeltmeye çalışan hükümetin şimdi aslına döndüğünü belirtti. Bahçeli, "AK Parti Hükümeti'nin siyasi pusula olarak sarıldığı Avrupa Birliği, sanal ve hayali bir hedeftir. Son yıllarda iç siyaset gündemini belirleyen en büyük dış etken olan Avrupa Birliği süreci, gerçekte bir oyalama ve istismar sürecidir" dedi.
Hıristiyan dünyasının medeniyet projesi olarak görülen AB içinde Türkiye'nin yeri olmadığını savunan Bahçeli, Türkiye için biçilen konumun, özel ve imtiyazlı statü olarak tanımlanan AB yörüngesinde gevşek bir bağlılık ilişkisi olduğunu ileri sürdü. Bahçeli, üç semavi dinden biri olan barış ve kardeşlik dini Müslümanlığa ve Yüce Peygamberine karşı çok ağır hezeyanlarda bulunan Papa'nın Türkiye'nin AB üyeliğine din ve medeniyet farklılığı temelinde karşı çıkmış olmasının, bu açıdan çok iyi değerlendirilmesi gereken bir olgu olduğuna işaret etti.
"Türk milletinin onur ve haysiyetiyle oynanmasına izin vermeyeceğinin ve böyle bir anlayışla yürütülen Avrupa Birliği sürecinin Türkiye için bir esaret zinciri olmadığının AB'ye hatırlatılması elzem hale gelmiştir. Bunu yapması gereken de Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetidir. Ancak, Avrupa Birliği'ne her bakımdan teslim olan AK Parti Hükümeti'nin bunu yapması beklenemeyecektir" dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:30