
Bahçeli : Kandil'in kontrolüne giren CHP işgal ve iğfal edildi
MHP Lideri Bahçeli: Polise saldıran milletvekilinin Meclis'te yeri olamaz
Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, polise yumruk atan milletvekiline tepki gösterdi ve "Polise yumruk atanın TBMM'de yeri olamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, polise yumruk atan milletvekiline tepki gösterdi ve "Polise yumruk atanın TBMM'de yeri olamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılması gerektiğini belirtirken, DBP Milletvekili Saliha Aydeniz'in polise yumruk attığı olayla ilgili sessizliğini koruyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Bahçeli, "Şımarttıklarının yaptıklarına göz mü yumacaksın, sesin neden çıkmıyor?" dedi. Bahçeli, Kamışlı'da ABD askerleri ile PYD/PKK'lı teröristlerin beraber devriye atmasına değindi, "ABD'li askerlerin teröristlerle ne işi vardı? Dost musunuz, düşman mı?" ifadelerini kullandı.
CHP'Lİ BELEDİYELERE TEPKİ
Son günlerde ülke genelinde yoğun olarak gözlemlenen sağanak yağışlar hayatın olağan akışını olumsuz şekilde etkilemiştir. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok il ve ilçemizde şiddetli yağışlardan dolayı hayat durma noktasına gelmiştir. Aşırı yağışlarla oluşan sel suları özellikle Ankara merkez ve ilçelerinde ev ve işyerlerini basmış, cadde ve sokakları sular altında bırakmıştır. Başkentimiz yoğun yağışlara teslim olmuştur. Daha üzücü olanı ise can ve mal kayıplarının yaşanmasıdır. Hem Ankara, hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi sel taşkınlarını, doğan mağduriyetleri acınası bir acziyetle ve sanki vurgun yemişçesine seyretmiştir.
Meteorolojinin tüm uyarılarına rağmen hiçbir adım atılmamış, hiçbir önlem alınmamıştır. Basiretsiz ve beceriksiz belediye yönetimleri bir kez daha sınıfta kalmışlar, göz göre göre vatandaşlarımızı yüzüstü bırakmışlar, çaresizliğin girdabına terk etmişlerdir. Sakin ve emniyetli bir denizde çapına ve çalımına bakmadan önüne gelen kaptanlık taslayabilecektir. Mühim ve öncelikli olan fırtınalı bir ortamda gemiyi sağ salim ve güvenli bir şekilde limana yanaştırmaktır ki, usta kaptanların ortak meziyeti de bu olacaktır. Doğal felaketlerle mücadele, felaket esnasında değil, bu felaket ihtimali kuyumcu titizliğiyle önceden değerlendirilip, eşgüdüm halinde planlanarak sahaya yansıtılmalıdır. Bu sayede beklenen sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Kar ve yağmur yağdıktan sonra yapılacak her mücadele boş bir gayret, boşuna bir emektir. Risk ve tehlikeleri öngörememiş, farklı senaryolara göre hazırlığını yapamamış belediye yönetimlerinin tek sığınağı temelsiz bahanelerdir.
"BELEDİYE YÖNETİMİ LAF ÜRETME, POLEMİK YAPMA YERİ DEĞİLDİR"
Türkiye’miz zillete düşmüş siyasetçileri, vatandaşlarımızın üzerine karabasan gibi çökmüş kötürüm belediye yönetimlerini hak etmemektedir. Hükümet, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin boşluğunu gecikmeksizin doldurmuş, bu kapsamda seferberlik ruhuyla aşırı yağışların müessif sonuçlarına çok şükür müdahale etmiştir. Belediye yönetimi laf üretme, polemik yapma, gizli siyasi hedefler peşinde koşma yeri değil, millete layıkıyla hizmet etme merciidir. Bu duruş ve tutumu gösterenleri aziz milletimiz baş tacı yapacaktır. Tam tersi bir niyet ve siyaset içinde olanları da zamanı geldiğinde rezil etmesini ve kenara çekmesini bilecektir. Aşırı yağışlardan zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi bahusus iletiyorum. Bu kapsamda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, ailelerine sabır ve başsağlığı dileklerimi bildiriyorum. İnanıyorum ki, şiddetli yağışların yaraları kısa süre içinde sarılacak, ortaya çıkan zarar ve ziyanlar da elbirliğiyle telafi edilecektir.
POLİSE YUMRUK ATAN VEKİLE TEPKİ
Arkaya arkaya şehitler verdiğimiz bir sırada, terör örgütüne karşı çok etkili ve inanmış bir mücadelenin sürdürüldüğü bir dönemde, İstanbul Kadıköy’de aralarında HDP’li bölücü milletvekillerinin de bulunduğu bir güruhun İmralı canisinin serbest bırakılması için yürüyüşe geçip sokaklarımızı kirletmesi tek kelimeyle alçaklıktır. Üstelik PKK kontenjanından Meclis’e giren bir kadın milletvekili görevini vatanseverlik şuuruyla icra eden polisimize adice yumruk sallamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde askere, polise, masum vatandaşlarımıza saldıran, toplumsal huzuru bozmak, iç barış ortamını yıkmak için nifak saçan, önüne gelene hakaretlere yağdıran hiç kimse bu milletin mensubu olamaz. Bu milletin mensubu olmayanların TBMM’de görev yapması da züldür, maşeri vicdana darbedir. Hem devletimizden maaş alacaklar, hem Hazine yardımlarını Kandil’e göndermek amacıyla ceplerine indirecekler, hem de devlete ve millete iftiralar atıp güvenlik görevlilerimize fiili ve fiziki saldırıda bulunacaklar, böylesi bir şerefsizliğe, böylesi bir küstahlığa dünyanın hangi medeni ülkesi ruhsat verecektir?
İstanbul Kadıköy’de polise el kaldıran, diğer yandan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde izinsiz şekilde pankart asmaya teşebbüs ederken polislerimize saldıran milletvekili müsveddelerinin TBMM’de yeri olamaz, bu kutlu çatı altında kanun kaçaklarına, vatan hainlerine göz yumulamaz. Bunların dokunulmazlığı süratle kaldırılmalı, mahkemenin önüne çıkmaları sağlanmalıdır.
KILIÇDAROĞLU'NA MESAJ
Milliyetçi Hareket Partisi bu uğurda atılacak her adıma sonuna kadar destek olacaktır. HDP’nin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nin adalete, tarihe, millete, şehitlere ihmali mümkün olmayan bir görevidir. Teröristlerin namlusundan çıkan kurşun neyse, sözde milletvekillerinin saldırganlığı ve attıkları yumruklar aynısıdır. Türk milleti bu kenelere, bu terörist uzantılarına daha fazla sabır ve tahammül gösteremez. Sayın Kılıçdaroğlu, bu vahim manzara karşısında hala çıtın çıkmıyor, bir şey demiyorsun, diyemiyorsun. Bu sessizliğini neye yoralım? Bu tepkisizliğini nasıl değerlendirelim? Polise yumruk atan soysuzun yanında mısın? Karşısında mısın? Açıkla da duyalım. Sözde Kürdistan çığlığı atan namertlere, vahşetin elebaşlarına itiraz edecek misin? Bunu ne zaman yapacaksın? Yoksa sükût ikrardan gelir diyerek zımnen onay mı vereceksin? Haydi konuş da bilelim. Şımarttığın, masa altına saklayıp pışpışladığın bölücüler Türkiye’ye ve Türk milletine zalimlerin tazyik ve telkiniyle kafa tutuyor, susmaya, sinmeye, silik bir gölge gibi hadiseleri izlemeye devam mı edeceksin?
Kadıköy’de polise yumruk atan çürümüşün arkasında duran, arkasından gelen bellidir ve bugünkü CHP yönetimidir. Kılıçdaroğlu’nun, “CHP eski CHP değildir”, açıklaması boş yere söylenmemiştir. Eski CHP, yerini yenisine değil, Kandil’in ve zalimlerin kontrolüne resmen girmiş, iradesi zincire vurulmuş CHP yönetimine zoraki şekilde devretmiştir. Nitekim CHP işgal ve iğfal edilmiştir. CHP yönetimi ele geçirilmiş, kaynağından bütünüyle uzaklaşmıştır. Kılıçdaroğlu 12 Haziran’da şehitlerimizle ilgili taziye mesajı yayımlamış. Bu mesajda terör örgütüne tek bir atıf yok, tek bir kınama ibaresi yok, katil kim, şehitlerimize saldıranlar kimler hiç belli değil. Sayın Kılıçdaroğlu, PKK’yı terör örgütü olarak görüyor musun? Görmüyor musun? Terörle mücadelenin safında mısın? Değil misin? Bu soruları açıklığa kavuşturman, eğmeden, bükmeden, kaçak güreşmeden cevap vermen milletimizin en doğal ve haklı beklentisidir. Bilmelisin ki, ihanete tavır alamayan, ihanetin tarafındadır. Cinayete tepki koyamayan, canilerin koynundadır. CHP yönetimi tarihi bir imtihanın ortasındadır. Deyim yerindeyse Sırat Köprüsü’ndedir. Durduğu yeri göstermek, kimin safında yer aldığını berraklaştırmak zorundadır.
Kılıçdaroğlu ve zillet partileri masa altlarının izbeliklerinde kaybettikleri itibar ve saygınlıklarını, aydınlık diye sokak lambalarının önünde arayacak kadar şaşkın ve şuursuzdur. Zillet ittifakı rotasızdır, ruhunu ve siyasi onurunu kiraya vermiştir.
Güncellenme Tarihi : 15.6.2022 00:56