Gündem
  • 31.12.2005 15:44

BAHÇELİ: "K.IRAK TERÖRÜN 'ANA KARARGAHI' HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"

YUSUF ZİYA ERARSLAN
ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, K.Irak'ın, bölücü örgütün ve Türkiye'ye yönelik terör tehditlerinin ana karargahı haline dönüştüğünü belirterek, "İster baskın, ister erken, isterse vaktinde yapılacak bir seçimde bilinmelidir ki AK Parti için artık akıbet mukadderdir ve milli irade bu zihniyeti tasfiyeden asla çekinmeyecektir" dedi.
Bahçeli, Türkiye'nin dış politikada rotasını kaybetmiş bir hale getirildiğini, iç politikada ise tamamen 'gündem doldurma' anlayışının hakim olduğunu kaydetti.
Bahçeli, yayınladığı mesajda, Türk Milleti'nin yeni yılını kutladı. 2005 yılında büyük bir kısmı daha önceki yıllardan devralınan sıkıntıların, ortadan kaldırılması bir yana daha da derinleşip, büyüdüğünü ve çözümsüzlük tohumlarının ekildiğini ifade eden Bahçeli, "Hem İslam, hem de Türk dünyasının gerçek ve en büyük umudu olması gereken Türkiye'miz için de sorunları aşma kabiliyeti açısından durumun çok da parlak olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Türkiye, dış politikasında rotasını kaybetmiş bir haldedir. İç politikada İse tamamen gündem doldurma anlayışının hakimiyeti altındadır. AK Parti'nin, çelişkilerle ve bilgisizliklerle örülü, günü kurtarmaya yönelik hükümet anlayışı nedeniyle aziz milletimiz her geçen gün büyük kayıplara uğramaktadır" dedi.
Irak'ın toprak bütünlüğünün ciddi derecede tehlike altında olduğunu ileri süren Bahçeli, "Irak'taki Türkmen kardeşlerimizin hakları gasp edilmiş, varlıkları ortadan kaldırılmak istenmekte, kadim Türk yurdu olan Kerkük, Musul, Telafer, Erbil şehirlerinde hayat her geçen gün zorlaşmaktadır. Kuzey Irak ise, bölücü örgütün ve ülkemize yönelik terör tehdidinin ana karargahı haline dönüşmüştür. Kuzey Irak'ta federatif veya bağımsız bir oluşumun kabulü mümkün değildir. Türkiye'nin Irak'a ilişkin olarak belirlenen kırmızı çizgilerinde ısrarlı ve kararlı olması şarttır. Bu yaklaşımdan hiç bir sebeple vazgeçmemelidir. Diğer yandan, AK Parti Hükümeti'nin AB politikaları da çok önemli çelişkiler ve zaaflarla doludur. Hükümet, 3 yıl boyunca AB sürecini 'varoluş-yokoluş' meselesi olarak milletimize takdim etmiş, gelinen noktada ise hayal tacirliğinin anlaşılması üzerine yeni bir hamleyle AB ile sistematik bir gerilini stratejisi izlemeye başlamıştır. Brüksel sevdasıyla atılan yanlış adımlar, Türkiye'nin ve aziz Türk Milleti'nin karşısına bekasına yönelik tehditler olarak çıkmaktadır. Eli kanlı, bölücü terörün en fazla azgınlaştığı bir dönemi yaşıyor olmamız, hükümetin aczinden ve yanlış politikalarından neş'et etmiştir. Demokrasinin toplumsal zemininin genişletilmesi, insan hak ve özgürlüklerinin standartların yükseltilmesi meseleleri ile terörizmin emellerine hizmet arasındaki hassas noktayı kavrayamayan hükümet, kendi iktidarlarından önce artık ülkede nefes bile alamaz hale gelen bölücü terörü adeta yeniden hortlatmıştır. AB sevdasıyla Türk Milleti'nin bir milli davası olan Kıbrıs, bu Hükümet döneminde bir sorun, bir yük olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu durum gerçekte, AK Parti Hükümeti tarafından Kıbrıs'ta Türk varlığının gözden çıkarıldığını göstermektedir. Hükümetin aymazlığı, duyarsızlığı ve bilgiden yoksun siyaset tarzı Kıbrıs'ta oynanan oyunların pek yakın bir süreçte Ege konusunda da tekrarlanacağını göstermektedir. Her vesileyle en yetkili ağızlardan Türkiye'yi aralarında görmeyi istemediklerini açıklayan AB'den alınan sanal bir müzakere süreci için böylesine teslimiyetçi ve 'ver-kurtulcu politika' izleyen AK Parti iktidarım elbette ki, Türk milleti asla affetmeyecek ve hesabını er geç soracaktır" şeklinde konuştu

"TBMM MHP'NİN EKSİKLİĞİNİ HİSSEDİYOR"
2005 yılında ekonomi politikalarında da pek çok yanlışlar yapıldığını da belirten Bahçeli, "İnsanlarımız, günlük hayatlarını sürdürmekte büyük sıkıntılarla yüz yüzedir. Sanal göstergeler üzerinden ekonomik gelişme iddiaları her geçen gün inandırıcılığını kaybetmektedir, işsizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği artarken, özellikle büyük şehirlerimizi yaşanmaz hale getiren asayiş problemleri ciddi bir ahlaki çöküntüye işaret etmektedir. Keza, 2005 yılı, kamu kaynaklarının savurganca kullanıldığı, suiistimal edildiği, yolsuzlukların ve yozlaşmanın kamu erki kullanılarak zirveye çıkarıldığı bir yıl olmuştur. Yine üzüntü ile belirtmeliyim ki, 2005 yılı işçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin, esnafın, dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın çok büyük sıkıntılarla atlattığı bir yıl olarak hatırlanacaktır. Mevcut hükümetin aczi ve tutarsızlığı bütün milletimizi üzmektedir. Ancak, her şeye rağmen Milliyetçi Hareket olarak ülkemizin yarınlarına olan ümidimiz, beklentilerimiz ve inancımız asla azalmamaktadır. Elbette ki artık Türkiye'nin bu zihniyetle alacağı hiç bir mesafe yoktur. Tam tersine her geçen gün kayıpları artmaktadır. Fakat, aziz milletimiz çaresiz de değildir. Her ne kadar hükümet erken seçime yakın durmadığını söylese de, her geçen gün seçim sandığı biraz daha yaklaşmaktadır. İster baskın, ister erken, isterse vaktinde yapılacak bir seçimde; bilinmelidir ki AK Parti için artık akıbet mukadderdir ve milli irade bu zihniyeti tasfiyeden asla çekinmeyecektir. Maalesef, Türkiye MHP'nin TBMM çatısı altında bulunmamasının sıkıntılarını bütün şiddeti ve yoğunluğu ile yaşamaktadır. Türkiye'nin her türlü milli hak ve menfaatleri de bu sebeple parlamento içinde sahip ve muhataptan yoksun kalmaktadır. Çünkü, Milliyetçi Hareket bu milletin onurlu duruşudur" açıklamasında bulundu.
Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı:
"Milliyetçi Hareket, siyaseti akılla, itidalle, ülke ve millet çıkarlarını yüksekte tutarak yapabilmenin kaçınılmaz olduğu bir süreçte, kısacası Türkiye'nin çok derin sıkıntılarla yüz yüze olduğu bir dönemde yine bu ülkeyi karşılıksız sevmenin ve bu milletin hizmetine hazır olmanın heyecanım, gururunu yaşamaktadır. Milliyetçi Hareket varoldukça, ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrara, buna bağlı olarak saygın ve mill3 bir dış politikaya, güçlü bir ekonomiye, sağlam bir toplumsal dokuya; huzurlu, mutlu, umutlu bir hayata kısacası onurlu bir geleceğe kavuşması mücadelesi kararlılıkla devam edecek ve mutlaka başarıya ulaşacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, Kıbrıslı soydaşlarımızın, Türk dünyasının ve tüm insanlığın yeni yılını kutluyorum. 2006 yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum."
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:20

İLGİLİ HABERLER