BAHÇELİ: ''PİŞKİNLİK VE TESLİMİYETÇİLİĞİN KOL KOLA GİRDİĞİ AK PARTİ SİYASİ USLÜP VE ZİHNİYETİNİ İYİ TANIMALI, İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR''
BAYRAM KILINÇER
ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BM Güvenlik Konseyi'nin ikiyüzlü kararını kınadıklarını söyledi.
Pişkinlik ve teslimiyetçiliğin kol kola girdiği AK Parti'nin siyasi uslüp ve zihniyetini iyi tanıması ve değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, AK Parti'nin olayların ciddiyet ve vehametini kavramaktan bile çok uzak olduğunu kaydetti. Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, 'Kıbrıs Rum Kesimi'nin üyelik anlaşmasının imzalanması ve Kuzey Irak'taki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, AB yönetimi öncelikleri ve Türkiye politikasının, Türkiye'nin gerçek gündemi ve öncelikleriyle hiçbir zaman örtüşmediğini, AB'nin kendi hedefleri doğrultusunda önce gündem oluşturduğunu ve daha sonrada sürekli dayatmalarda bulunduğunu söyledi. Ülkenin milli varlığıyla geleceğinin ipotek altına alındığını ve bu sebeble Türkiye'deki teslimiyetçi siyasetçi ve lobilerle bunların aktif destekçisi olan medya unsurlarının vebalinin çok ağır olduğuna işaret eden Bahçeli, son gelişmelerin milli zaaf içindeki çevrelerin bile gözlerini açıp duyarlı kılmaya yeterli boyutlarda olduğunu, vurdumduymazlıkla aymazlık kol gezdiğini ve Türk toplumunun milli duyarlılıklarının ısrarla köreltilmeye devam edildiğini ifade etti.
''BM GÜVENLİK KONSEYİ'Nİ İKİYÜZLÜ KARARINDAN DOLAYI KINIYORUZ''
Son gelişmelerin uluslararası hakkaniyet ve hukukun sadece güçlüler lehine işletildiğinin kanıtı olduğuna ve ortaya çıkan tablonun, insani küreselleşme ve hukuka dayalı dünya düzeni ideali açısından çok tehlikeli bir gidişata işaret ettiğini kaydeden Bahçeli, ''BM Güvenlik Konseyi'ni bu çirkin ve ikiyüzlü kararından dolayı kınıyor ve kendilerini daha fazla komik duruma düşmekten sakınmaya davet ediyoruz. Bu kararın ardından bugün AB bünyesinde benzeri bir rezalet yaşanmaktadır. Bugün AB tarihi açısından kara bir gündür. Çünkü Kıbrıs Rum Kesimi'nin tam üyelik antlaşması imzalanmaktadır. Uluslararası hukuka açıkça aykırı olan ve her türlü dostane ilişkiyi ve ilkeyi çiğneyen bu ayıplı durumu AB'nin örtmesi mümkün değildir. Kıbrıs Rum Kesimi'nin üyeliğinin tescili, aslında birlik yönetiminin iki yüzlülüğü ve çifte standardının tescilidir'' dedi. Bu durum karşısında AK Parti yönetimi ve iktidarının bu konuda gerekli girişimlerde bulunmayarak kaygı verici ve düşündürücü bir tavır sergilediğini hatırlatan Bahçeli, AK Parti hükümetinin Atina'daki toplantılara katılarak AB'nin hukuksuz ve saygısız tutumuna hiçbir şekilde onay verilmemesi gerektiğini ve iktidarın bu konuda ciddi ve dirayetli bir tavır takınmaları konusunda endişelerinin bulunduğunu belirtti. AK Parti iktidarının en başından beri tavrı, milli onur ve çıkarlarımız açısından ürkütücü bir sezsizliğinin, Birlik yönetimine şirin gözükme konusunda ise anlamsız bir gayretkeşliği ifade ettiğini vurgulayan Bahçeli, ''Türk milleti bugün, maalesef bir dediği bir dediğini tutmayan ama buna rağmen etrafa sahte umutlar dağıtmaktan zevk alan bir iktidar zihniyeti ile karşı karşıyadır. Milletimiz artık, günübirlik söylemlere dayalı göz boyama taktiklerine ve siyasi şova prim vermemelidir. Pişkinlik ve teslimiyetçiliğin kol kola girdiği AK Parti siyasi uslüp ve zihniyetini, iyi tanımalı, iyi değerlendirmelidir. AB'nin art niyetli politikalarını ve dayatmalarını buyruk olarak telakki eden AK Parti zihniyeti tehlikeli bir sürecin figüranı durumundadır'' şeklinde konuştu. Kıbrıs'ta atılacak bir geri adımın, sadece Kıbrıs Türklüğünü değil, bütün Türk milletini ve Türk dünyasını olumsuz etkileyeceğini ifade eden Bahçeli, ülkemizin milil onuru daha fazla yara almadan, milli geleceğimiz daha fazla karartılmadan, teslimiyetçi politikaların terkedilmesi gerektiğini, aksi takdirde yarının çok geç olacağını ve son pişmanlığın fayda etmeyeceğini kaydetti.
''AK PARTİ OLAYLARIN CİDDİYETİNİ VE VEHAMETİNİ KAVRAMAKTAN BİLE ÇOK UZAKTIR''
Bölgenin en güçlü ülkesi ve coğrafyanın tarihi lideri Türkiye'nin Irak'ın şekillenme sürecinin dışında kaldığını ve inisiyatifini tamamen kaybetme noktasına geldiğini belirten Bahçeli, yıllardan beri kararlılıkla sürdürülen Kerkük, Musul, erbil, Telafer, Tuz ve Karateppe gibi Türkmen yerleşim alanlarına ilişkin dış politikamız da maalesef büyük bir zaafiyete uğradığını söyledi. Bir avuç silahlı eşkiyanın kadim Türk yurtlarında milli varlığımızın bütün izlerini silmeye yönelik pervasız ve haddi aşan davranışların Türkmen kardeşlerimize yönelik mütecaviz tutumlarının asla affedilemez ve kabullenemez olduğunu ifade eden Bahçeli, ''AK Parti hükümeti ne acıdır ki, en ufak bir kararlılıkla ve caydırıcılık gösterisinde dahi bulunmamaktadır. Hatta olayların ciddiyetini ve vehametini kavramaktan bile çok uzaktır. Bunu yaparken ise anlaşılmaz ve kabul edilmez bir söylemi tercih etmektedir. Hükümet Kerkük ve Musul'da Türkmen varlığına yönelik tecavüzleri, nüfus ve tapu müdürlüklerine yönelik saldırıları son derece ufak, önemsiz ve münferit hadiseler olarak değerlendirmiştir'' dedi.
Hükümetin başından beri, gerek Saddam rejimi sonrası Irak'ın şekillenmesi, gerek Kuzey Irak'ta 'kukla devlet' girişimleri ve gerekse Türkmen kardeşlerimizin varlıklarının teminatı konusunda idrakten ve ciddiyetten yoksun, kimlik ve kişiliği olmayan bir siyaseti yeğlediğinin açık olduğunun altını çizen Bahçeli şunları söyledi; ''Irak krizi ve savaş konusundaki yaklaşımını bazen sahte 'barış havariliği', bazen de 'savaş koalisyonu ortaklığı' kisvesine süründüren mevcut siyasi iktidar, Türkmen varlığının korunması ve Kuzey Irak'taki düşündürücü gelişmeler karşısında sezsiz ve ilgsiz bir politika izleme yolu tercih etmektedir. Bilinmelidir ki, Türk milleti ve tarihi, kendi coğrafyasında, kendi milli varlığı ve menfaatlerine aykırı bir şekilde gelişen olaylara seyirci kalmayı, hatta olayların Türkiye aleyhine gelişmesi için ellerinden gelen çabayı göstermeyi marifet sayanları asla affetmeyecektir''.
Daha sonra gazetecilerin Gümrük Birliği anlaşmasının imzalanması ile ilgili sorusuna cevap veren Bahçeli, ''Kıbrıs, AB ve Gümrük Birliği konusunda yanlış politikalar yapılmıştır. Bugün onların sonuçlarını görmekteyiz'' dedi. Bir gazetecinin Kıbrıs Rum Kesimi'nin AB'ye girmesiyle birlikte çeşitli Ada da barış için yeni formüllerin ortaya çıktığını hatırlatması üzerine Bahçeli, ''Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığı hiçbir şart altında ortadan kaydırılması dayatılamaz. Rum kesiminin azınlık statüsünü kabul etmemiz mümkün değildir'' şeklinde cevap verdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:48