KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA - MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Türkiye'de uzun yıllar değişim ve reformdan söz edildiğini belirterek, ''Değişimin ya da dönüşümün önce
bunu talep edenlerden başlaması, kavramı sıkça telaffuz edenlerin gerçekten değişmesi zorunludur'' dedi.
Bahçeli, 18 Nisan seçimleri sonrasında yaşanan sürece ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. 2001 yılında karamsarlık havasının ve karalama kampanyalarının adeta birbirleriyle yarıştığını ifade eden Bahçeli, hiçbir kesim ve partinin Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde payı olup olmadığını sorgulamadığını ve özeleştiri yapmadığını söyledi. Bahçeli, MHP'nin kriz anında iktidarı paylaştığı için sorumluluk üstlenen tek parti durumunda olduğunu kaydetti.
MHP Lideri Bahçeli, 18 Nisan seçimlerinin üzerinden 36,
Hükümet'in kuruluşunun üzerinden 35 ve ekonomik krizin başlamasının üzerinden 14 ay geçtiğini belirterek, seçimlere hangi koşullarda girildiğinin anımsanmasını istedi.
Devlet Bahçeli, Türk ekonomisinin sürekli ve yeterli büyüme
sürecine kavuşmadan sorunlara kalıcı çözümler bulunamayacağını da belirtti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye ekonomisinin dönüşüm
şartlarından birinin de araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmalarının kurumsallaştırılması olduğunu söyledi. Teknoloji geliştirme bölgeleri ile bilim ve teknoloji politikaları alanında önemli bir adım atıldığını anlatan Bahçeli, bunun AR-GE endüstrileri ve Silikon vadileri oluşum sürecinin ilk adımı olduğunu kaydetti. Bahçeli, ''Bilim ve teknoloji kentleri gençlerimizle birlikte Türkiyemizin geleceğidir'' dedi.
Devlet Bahçeli, dün yapılan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda
AB 6. Çerçeve Programı'na aktif biçimde katılma kararı alındığını
bildirdi.
MHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, AB'nin bugün, Türkiye'nin
dengeleyici ve etkin rolünden yoksun olduğunu belirterek, ''Yarın da böyle bir yapıcı ortaktan yoksun kalıp kalmayacağının kararını da yine kendisi verecektir''dedi.
İsrail ile Filistin arasındaki tarihi geçmişe sahip olan
sorunların, İsrail'in Filistin'i işgaliyle yeni bir boyut kazanmasının uluslararası gündemin en kritik konusunu oluşturduğunu kaydeden Bahçeli, ''Bunun yanında, Afganistan sorunu, petrol fiyatlarındaki dalgalanma belirtileri, AB'nin genişleme sancıları ve terörizmle
mücadele tartışmaları, diğer önemli uluslararası gündem başlıklarını oluşturmaktadır'' dedi.
Bahçeli, bu gelişmelerin, Türkiye'nin stratejik güvenliğini ve milli menfaatlerini doğrudan ya da dolaylı etkilediğini söyledi.
Devlet Bahçeli, gündeme, Türkiye'de yaşanan belli başlı sorunlar ve tartışmalar ekseninde bakıldığında, ekonomik konularla birlikte, çok çeşitli siyasi hesap ve projelerin önemini koruduğunu belirtti.
Filistin Lideri Yaser Arafat'ın, karşılıklı şiddet eylemlerini kınamasının son derece önemli olduğuna da işaret eden Bahçeli, aynı tutum ve yaklaşımın İsrail tarafınca da benimsenmesi ve bölgede sağduyunun hakim olduğu bir ortamın gelişmeye başlamasını temenni etti.
Bahçeli, AB'nın, kendi iç sorunlarına, ekonomik açıdan dengeli bir yapı oluşturma çabasına çok yoğunlaştığını, kendi dışında yer alan ülkelere ve muhataplarına gerçekçi bir siyasi bakışla yaklaşmayı başarma yeteneğini her geçen gün biraz daha kaybettiğini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:29