Gündem
  • 25.11.2004 09:35

BAKAN COŞKUN'DAN ÜRKÜTÜCÜ AÇIKLAMA!

Olayın ortaya çıktığı günden bu yana hemen her gün imzasız tehdit mektupları aldığını bildiren Bakan Coşkun, ''Bu işin peşini bırakmazsan hakkında kötü olur, tehdidini savurdular. Tehditlerden korkmuyorum. Bizim misyonumuz yolsuzlukları önlemek'' dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türk Standartları Enstitüsü'ndeki yolsuzluk çarkının üzerine gittiği için ciddi tehditler aldığını söyledi. Olayın ortaya çıktığı günden bu yana, hemen her gün imzasız tehdit mektupları aldığını bildiren Bakan Coşkun, '''Bu işin peşini bırakmazsan hakkında kötü olur' tehdidini savurdular'' dedi. Artık kendisine gelen tehdit mektuplarını okumadan çöpe attığını belirten Coşkun, tehditlere aldırmadan yolsuzlukların üzerine gideceklerini söyledi. Coşkun, yoksul vatandaşlara dağıtılan ücretsiz kömür ile ders kitaplarını, yolsuzlukların önlenmesi sayesinde oluşan kaynaklardan finanse ettiklerini de belirtti. Bakan Ali Coşkun, Ankara Temsilcimiz ve yazarımız Emin Pazarcı, yazarlarımız Serdar Arseven ve Murat Çelik, Haber Müdürümüz Fırat Gazel'in sorularını kahvaltı masasında cevapladı. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Bakan Coşkun, ''tehdit alıyorum'' sözleriyle kamudaki rüşvet çarkının ne boyutlara geldiğini gösterdi. Coşkun, TSE'deki yolsuzluklar ve bir gecede değişen raporlar sebebiyle Türkiye'nin değişik ülkelerden gelen, teknik yapısı bozuk veya sağlığa zararlı çok sayıda yabancı malın istilasına uğradığını bildirdi. Kooperatifler yoluyla da halkın parasının çalındığına işaret eden Coşkun, bu konuda da müfettişlerin gece gündüz çalıştığını bildirdi. İşte Coşkun'un sorularımıza verdiği çarpıcı cevaplar: Soru: TSE'deki yolsuzluk iddiaları malum. 3 milyar lira maaş alıp da 12 milyar liralık kredi kartı ödemesi yapan, 500 bin dolarlık villada oturan, TSE yöneticilerinin olduğu iddiaları var. TSE soruşturması ne aşamada? Ali Coşkun: Göreve gelmeden önce duyduğumuz bazı şikayetler göreve geldikten sonra tarafımızdan takibe alındı. Giderek ihbarlara dayalı olarak mesele çok kritik bir noktaya geldi. Özellikle Çin mallarının Türk pazarını istila edişinde bir çok yanlışlıklar olduğu ihbar edilmiş, rapor edilmiş. Eski dönemin incelenmesi dolayısıyla Devlet Denetleme müfettişlerinin incelemelerinin bitmesi neticesinde verilen rapor, Başbakanlık müfettişlerinin düzenlediği raporlar bizzat tarafımdan da incelenmiş ve yetkililer uyarılmıştır. Bakanlık müfettişleri tarafından soruşturma yapılması ihtiyacı duydum ve Teftiş Kurulu'nu görevlendirdim. Bakanlığımız müfettişleri çok geniş boyutta soruşturmayı yürütmektedirler. Dolayısıyla böyle bir safhada bakan olarak fazla bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü kısmen yargıda kısmen soruşturma safhasında olan önemli bir konudur. Soru: Ne tür iddialar var? Ali Coşkun İddialar çok büyük, çok üzücü boyutta.. Rakamlara girmek istemiyorum. TSE tarafından gümrüklerle ilgili olarak 252 bin işlem yapılmış. Bu 252 bin dosyanın tamamını şu anda incelemek mümkün değil. Hepsinde de suç olması diye bir şey yok. İhbarlara ve müfettişlerin yakaladıkları ip uçlarından gittikleri dosya adeti bin civarında. Bu soruşturmaların sağlıklı olması bakımından görevlileri görevinden alma yetkisi yasaya göre TSE yönetim kuruluna, başkanına verilmiş. Bana başkan gelerek, soruşturmanın devam ettiği bir sürede, efendim bazı kişileri görevden almamız gerekiyor. Bilginiz olsun dedi. Tabi dedim. Suçlu ya da suçsuz olmalarını yargı belirleyecek. İddiaların bir ucu gümrük işlemlerine bir ucu başka bürokratik bilirkişiliğe kadar gidiyor. Şu anda kişilerin mal beyanlarıyla üzerlerine kayıtlı mülkiyet durumunun araştırılması yapılıyor. Bundan sonraki safha savcılık ve organize suçlara kadar gidecek. Soru: Kaliteli, kalitesiz Çin mallarının ülkeye girmesi bu kurumdaki usulsüzlüklerden mi kaynaklandı? Ali Coşkun: Başka usulsüzlükler de var. Ama, özellikle bu usulsüzlüklerin Çin mallarında olduğu dikkati çekiyor. AB dışı ülkelerden gelen bazı malların standarda uymadığı laboratuar araştırmalarıyla tespit edilmiş. Ülkeye giremeyeceği rapor edilmiş. Ancak, bir gece önce laboratuardan olumsuz çıkan mallar için ertesi gün olumlu yönde raporlar çıkmış. Kalite, sağlık hiçe sayılmış. Soru: Usulsüzlüğün boyutu nedir? Ortada dönen para ne kadar? Ali Coşkun: Usulsüzlük, tahribat, görevi kötüye kullanmayı tespit ediyorsunuz da ortada dönen parayı bulmanız kolay olmuyor. Bu ancak soruşturmalar neticesinde ortaya çıkacak. TEZGAH KURULMUŞ Soru: O halde sağlığa zararlı bir çok ürün şu anda ülkede dolaşıyor? Ali Coşkun: Sağlık, kalite değil çıkar ön planda olmuş. Bir çok konuda bu böyle. Bir-iki yıllık mesele değil. Çok öncelerden gelen bir mesele bu. Yani uzun yıllardır bu tezgah kurulmuş. Ben sanayici arkadaşlarıma da sitem ettim. Çünkü, ben rüşveti verdim diyor. Ama bunu adli makamlar karşısında söyleyemem, çünkü işlerim altüst olur diyor. Onun için bazı şeylerde kime verdiğini itiraf ediyorlar. Ama alış-veriş öyle bir şey ki tespit etmeniz gerekiyor. Soru: Yani size bir bakan olarak rüşvet verdiklerini açıkça söylüyorlar mı? Ali Coşkun Tabi, tabi. Sadece bana değil, müfettişlere de söylüyorlar. Zaten öyle meydana çıktı. Ancak şimdi soruşturmayı yönlendirmiş duruma düşmek istemiyorum. Daha dün, avukatları bana tekrar telefon etti. Herhalde konuşmayı teybe alıyordu, öyle sualler soruyor ki bana suç işletecek. 'Siz mi soruşturma emri verdiniz? Sizin yetkiniz var mı bakan olarak bu soruşturmaya? Size ne gibi ihbarlar geldi? Bu arkadaşları görevine iade etmeyi düşünüyor musunuz?' gibi ahret sualleri soruyor. Dedim kardeşim, yaz bunların cevabını alırsın, zaten 3 defa noterden cevap yolladım. Daha sualin varsa yaz cevabını alırsın dedim. Görevden alınanların dışında da ipin ucu bazı bürokratlara gidiyor. Soru: Tezgah kurulmuş dediniz. Nasıl bir tezgah bu? Ali Coşkun: Yanlış bir yönetim modeli kurulmuş. TSE'ye genel sekreter veya yardımcısı olabilmek için 10 yıl, daire başkanı olmak için 8, şube müdürü olmak için 6 yıl TSE'de aralıksız çalışmış olmak gerekiyor. Adamın çalışmalarından memnun değilsin, şüphelenmişsin. Bunu görevden alıyorsun. Ama görevden aldığın adamın yerine koyacağın adam, zorunlu olarak aynı ekibin adamı. Dışarıdan adam getiremiyorsun. Yedek kulübesi aynı. Onun için ocak ayında yapılacak genel kurulla atama yönetmeliği değişecek. Dışarıdan da TSE'ye atama imkanı getirilecek. Genel sekreteri değiştirdiler, yerine gelen kişi gideni arattı. Hükümet olarak her türlü yolsuzluğun üzerine gitme kararlılığında olduğumuz için bu işin de üzerine hukuki kurallar çerçevesinde gidiyoruz. Ama çok büyük rahatsızlıklar doğdu. Tehditler peş peşe geliyor. Soru: Nasıl tehdit geliyor? Kimlerden geliyor? Ali Coşkun: Karşı taraftan geliyor? Soru: Direkt mi geliyor, dolaylı mı? Ali Coşkun: Hem direkt, hem dolaylı, hem imalı. TSE yönetimine olsun, bizim bakanlıktaki üst düzey yöneticiler olsun bu işin üzerine gidilmemesi gerektiği konusunda devamlı tehditler alıyoruz. Soru: Direkt size gelen bir şey var mı? Ali Coşkun: Var tabi. Bir çok tehdit mektubu aldım. Ben artık imzasız mektup gelince yırtıp atıyorum. Bazılarında adres filan var. Soruşturduk, öyle bir adres yok. Soru: Neyle tehdit ediliyorsunuz? Ali Coşkun: Açıkça, hakkımızda kötü olacağını söylüyorlar. Ama ben bu konuya çok girmek istemiyorum. Çünkü endişe duyan bir adam durumuna düşmek istemem. Çok ilginç, dal budak salmış bir olay. Yani kamu kesimindeki rüşvet olayının çok tipik örümcek ağı gibi bir tablosu var karşımızda. Soru: Peki çözülebilir mi? Ali Coşkun: Valla tarihte rüşvet, yolsuzluk bitmemiş. Ama hiç olmazsa bunların minimize olması lazım. Soru: TSE dışında soruşturmasını yürüttüğünüz ama henüz kamuoyuna yansımamış olaylar da var mı? Ali Coşkun: Var tabii. 4 milyon 77 bin kişinin üye olduğu kooperatifler var. Bu kooperatiflerin sayısı 80 bin civarında. Bunların da nerdeyse yüzde 70'i ağırlıklı olarak yapı kooperatifi. Büyük yolsuzluk iddiaları, usulsüzlükler ve vatandaşın aldatılması konusunda da ağırlıklı teftişler oralarda yürüyor. Bir yerde memnuniyet, bir yerde maalesef diyeceğim, çünkü bizim hükümetimizin gelmesiyle duyulan güven ortamında ihbarlar çoğaldı. Bu ihbarların çoğu eskiye dönük. Üzerine gittiğiniz zaman da çoğu zaman aşımına uğramış olaylar. Türk toplumunda vatandaşın aldatılması, kandırılması ve yolsuzlukları uluslar arası tablolarda görüyoruz. Türkiye rüşvette dördüncü, yolsuzlukta üçüncü sırada. Bu çok üzücü bir tablo. Bu bir ölçüde doğrulanıyor. Onun için bakanlık olarak teftiş kurulunu çok geniş çapta soruşturma ve araştırmaları var. Bir çok kooperatifte iş tamamlanmış, herkese evleri teslim etmiş, kimisi tapuyu geciktirerek, kimisi başka boşluklar bırakarak kooperatifi devam ettiriyor. Onların üzerine de gidiyoruz. İşleri bitmiş olan kooperatifleri kapatma sürecine sokuyoruz, ondan sonra da kat mülkiyetine, apartman yönetimine geçiyor. Esnaf kayıtlarında da yanlışlıklar var. Onları da düzeltiyoruz. Politik olarak düşünsen, ses çıkarmazsın, idare edersin, en güzeli o. Ama göreve gelmişken bu sorunları çözeyim dediğiniz zaman, karşı taraf sizi suçlayan öyle iddialarla karşınıza çıkıyor ki. Soru: Ne tür iddialar yöneltiyorlar? Ali Coşkun: Mesela TSE'de de oldu. Karşı taraf protesto çekti. Yöneticileri suçladılar. Hatta benim ismim de geçiyor. Ben havale etmişim. Bir milletvekili bana birisinin özgeçmişini veriyor. Ben onu ne yapacağım, ilgili müsteşar yardımcısına havale etmişim. O da TSE başkanına yazmış. Oradan genel sekreterliğe, oradan da personel komitesine gitmiş. Komite yönetmeliğe göre değerlendirmesini yapmış, o arkadaşı göreve başlatmışlar. 5 kişiyle birlikte. Sanki bütün bin kişi öyle işe alınmış gibi, siyasi tercihler yapılmıştır, bakanın havale ettiği eleman işe alınmıştır diye suçlandık. Bir yönetim kurulu üyesinin de 2 kızı işe alınmış. Bence hakikaten güzel bir görüntü değil. Ama ehliyetlerine baktığınız zaman iki lisan biliyorlar, üniversitede mastır yapmışlar. Özel sektörde olsanız mevcut müracaatlar içinde onları seçersiniz. Ama devlette öyle olmuyor tabi. Bir kere başbakanlık müfettişi ilginç bir suçlamayla mahkemeye verdi arkadaşları, savcı ihbarda bulundu. İddianamede ilginç olan şu. Anayasa'nın 10'uncu maddesi ihlal edilmiştir. Yani eşitlik haklarına aykırılık var. Niye? Evet yönetmelik mülakatla eleman almayı öngörüyor ama, gazeteye ilan verecektiniz, müracaatlar içinde imtihan yapıp seçecektiniz. Ayrıca incelemiş, son 5 yılda 50 bin müracaat olmuş, onların da hakları yendi diye suçlamada yer aldı. Böyle suçlamalarla işi kamufle etme hareketi başlıyor. Ama sonuna kadar gideceğiz. Soru: Bu olayda Başbakan'ın tavrı nedir? Ali Coşkun: Hükümet olarak, başta Başbakan, zaten seçim bildirgemizde de var. Yolsuzlukların üzerine sonuna kadar hukuk çerçevesinde gideceğiz. Ne derece başarılı oluruz bunu zaman gösterecek. Hakikaten Türkiye'de bu yolsuzlukların önü alınabilse Türkiye'nin kaynak meselesi büyük ölçüde halledilir. Çok büyük istismarlar var. Soru: Sizce bu yolsuzlukların parasal boyutu nedir? Ali Coşkun Başbakanımız söylüyor, kesilen hortumların neticesinde fakirlere kömür dağıtımı ve okullarda bedelsiz kitap dağıtımı o kesilen hortumlarla karşılanıyor. Ufak ufak başladık, devamı gelecek. (D.B.TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:20

İLGİLİ HABERLER