BAKAN ERGEZEN: ''SİYASİ VE EKONOMİK RANT UĞRUNA YANLIŞLARA ÇOK GÖZ YUMDUK''
UĞUR ALICI-RANA YÜCEL
ANKARA - Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, geçmişte siyasi ve ekonomik rant uğruna yanlışlara çok göz yumulduğunu belirterek, ''Particilik, belediyecilik, müteahhitlik ve mühendislik zaman zaman çöküntüye uğradı ve bu konuda hatırı sayılır tenkitler aldık'' dedi.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Ergezen, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) Shareton Oteli'nde düzenlediği Kamu İhale Kanunu'nun uygulamaları ile ilgili 'Çözüm Arama Konferansı'na katıldı. Ergezen, konferansta yaptığı konuşmada, Kamu İhale Kanunu'nun yasalaşma sürecindeki kendi görüşlerine ve müteahhitlerin kanuna ilişkin öneri ve eleştirilerine değindi. Söz konusu kanunun 2002 yılındaki yasalaşma sürecinde müteahhitlerin kanunun çıkması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını, kendisinin ise o dönemde yasanın çıkmasının erken olduğunu söyledi. Ergezen, şimdi müteahhitlerin Kamu İhale Kanunu ile ilgili eleştirilerde bulunduklarını belirterek, söz konusu kanunun 2004 yılına kadar uygulamalarını izlemek gerektiğini, hemen eleştiride bulunmanın anlamsız olduğunu altını çizdi. Ergezen, geçmişte Kamu İhale Kanunları ile ilgili olarak müteahhitlerin, siyasilerin ve bürokratların uygulama aşmasında hatalarının olduğunu belirterek, öz eleştiride bulundu. ''Siyasi ve ekonomik rant uğruna yanlışlara çok göz yumduk'' diyen Ergezen, particilik, belediyecilik,müteahhitlit ve mühendisliğin zaman zaman çöküntüye uğradığını ve bu konuda da hatırı sayılır tenkitler aldıklarını hatırlattı. Ergezen, geçmişte yaşanan hatalarla ilgili olarak 8 ilde depremle ilgili yaptırılan konutlarda meydana gelen hasar tespit raporlarına dikkat çekti. Söz konusu 8 ilde 879 inşaatın incelendiğini, 709 tanesinin takviyeye ihtiyacı olduğunu, 103'ünün yıkılması gerektiğini, 67'sinin ise güvenli ve sağlam olduğunu raporunu açıklayarak, raporları ilgili kuruluşlara gönderdiklerini açıkladı.
Geçmişin hatırlanmasında yarar gördüğünü konuşmasının başında değinen Ergezen, Kamu İhale Kanunu'nun çıkmasında ve uygulama aşamasında yapılan değerlendirmelerde çok şeyler söylendiğini, bu konuda hatırı sayılır tartışmalar olduğunu söyledi. Ergezen, tartışmalarla ilgili olarak şunları söyledi: ''Bu tartışmalar olmalı, olması da lazım. Ancak maksadı aşan söylemlerden şiddetle kaçınmalıyız. Faydayı esas alan üslubu seçmeliyiz. Başarılı olmayı hedeflemeliyiz. Ülkemizde halen başarılarla yol alma yerine tenkitlerle öne çıkmada ve bu alışkanlığı alkışlamada çok mahiriz. Faydasız tenkitçiliğin başta parlamentoda olmak üzere herkes tarafından alkışlanıyor. Gördük ki Gölcük'te, Adapazarı'nda ve Bingöl'de operasyonlarda gerekli dersi aldık. Hataları abartmadan, popülist yaklaşımdan uzak durarak, sağduyuyu hakim kılarak çözülemeyecek bir problem olmayacağını düşünüyorum. Kanunları yapanlar ve uygulayanlar bizleriz. Mutlaka eksik ve hatalar da olacaktır. Hata ve kusurların ne kadarının kanunlardan ne kadarının da uygulayıcılardan kaynaklandığını uygulayanların hatalarının kanunlardan daha çok olduğunu şimdi anlıyoruz. Bütün bunları siz müteahhitlerle birlikte masaya koymak lazım''.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, Kamu İhale Kanunu'nun yasalaşması sırasında müteahhitlerin hep bir ağızdan kanunun bu haliyle çıkması gerektiği konusunda görüş belirttiklerini, kendisinin ise ve kendisi gibi düşünenleri bir yıl daha ertelensin vebazı değişiklikler yapılsın denildiğinde, sağlıklı olmayan bir zeminde tartışma sürecine sokulduğunu söyledi. Ergezen, bu konuyla ilgili olarak da şunları kaydetti: ''Bu tartışma malesef siyasi malzeme olarak kullanıldı. Adeta sloganlaşan ve koro halinde 'Bu kanun değişmelidir. Bu yasa yolsuzluğu önleyecek, birim fiyatları kaldırılacak, önüne gelen müteahhit olamayacak,işler çok kaliteli olacak, rüşvet ve yolsuzluk son bulacak' denildi, denildi, denildi. Bu yasa AB uygulamalarında alınmıştır. Bu standardı muhafaza etmeliyiz denildi. Aradan çok zaman geçmeden yine aynı ağızlardan koro halinde 2003'ün ortalarına gelindiğinde bu sefer tam tersini söylemeye başladılar. 'Bu yasa değişmeli, işlerin önü tıkandı, elimiz kolumuz bağlandı, ödenekler bağlanmıyor, halimiz ne olacak' denmeye başlandı. Bu konuları değerlendirirken bunların hatırlanmasını önemli görüyorum. 2004 yılına kadar bu yasaların uygulamalarını izlemeyi şahsi kanaatim olarak gerekli görüyorum. Hemen eleştirmek, 'Önümüz kesildi' demek erken geliyor. Yasa kanunlaşıp uygulamaya gireli daha 6-7 ay oldu''.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:17