BAKAN GÜL: ''AB İLE İLGİLİ SEFERBERLİK BAŞLATACAĞIZ''

ALİ ULURASBA ANKARA - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB ile ilgili yapılacakları konusunda en önemli olanın yasaların çıkarılmasıyla birlikte uygulama olduğuna dikkat çekti. Son günlerde Avrupa kamuoyunda önemli ölçüde pozitif anlamda gelişmeler olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda son derece kritik bir dönemde olduğu görüşünü sık sık yineledi. Haziran ayında yeni bir ulusal programın oluşturulacağını belirten Gül, ''2004 yılı sonunda ülkemizle müzakelerin başlatılmasıyla ilgili karar AB Komisyonu tarafından hazırlanacak 2003 ve 2004 ilerleme raporlarına göre alınacaktır. Bunun için söz konusu raporların mümkün mertebe objektif değerlendirme içermesini sağlamakta kararlıyız. AB Komisyonu'nun Kopenhag siyasi kriterlerine uyum durumumuzu değerlendirecek olan 2003 yılı değerlendirme raporu yaz aylarında kaleme alınacaktır ve Eylül ayında büyük ölçüde nihai şeklini almış olmacaktır. Yani 2003 yılı raporu bu yaz hazırlanacaktır. Bu bağlamda yazımı Ekim ayında tamamlanacak 2003 yılı ilerleme raporunda Kopenhag siyasi kriterleri bağlamındaki mevzuat uyum çalışmalarımızı tamamladığımız yolunda bir komisyon görüşünün yer alması son derece önemlidir. 2004 yılı ilerleme raporu çalışmaları içinde 2003 sonundan itiaren fiilen 8 ay gibi kısa bir dönem kalmıştır. Her ne kadar önümüzde 15 ay var diyorsak da aslında 2-3 ay vardır. TBMM bu yaz tatile girmeden önce bir çok reform paketlerini çıkartmalıyız. Hükümetimiz bu konuda karalıdır. Bakanlıklarımız çalışmaktadır. İlgili reform teklifleri hazırlanmaktadır. Herkesin görüşleri toplanmakta ve TBMM'nin huzuruna getirilecektir. Bu 2-3 ay hepimiz için önemlidir. Çünkü müzakerelere kapı açacak raporlar 2003 yılı raporlarıdır. Yüce Meclisimizin tatile girmesinden önce tamamlanması gerekiğini vurgulamak isterim'' dedi. İşkencenin önlenmesi, adil yargılanma başta olmak üzere birçok değişikliğin AB uyum paketleriyle değiştirildiğinin altını çizen Gül, 6. paket ile ilgili ise şu bilgileri verdi: ''Terörle mücadele kanunun ifade özgürlüğünü kısıtlayan 8. maddesinin kaldırılması, özel radyo ve televizyonların farklı dil ve lehçelerde farlı yayın yapabilmeleri, seçimlerin uluslararası gözlemciler tarafından izlenebilmesi ve seimlerde yayın yasağı süresinin kısaltılması, imar kanununda yapılacak bir değişiklikle farklı din ve inançlara sahip bireylerin ibaret özgürlüklerinin genişletilmesi, nüfus kanununun isim konması hususuna ilişkin yorumların önlenmesi, sinema video ve müzik eserlerine ilişkin kısıtlamaların azaltılması, töre cinayetlerinin faillerine verilecek cezaların artırılması, cemaat vakıflarının gayrimenkullarinin tesciline ilişkin sürenin uzatılması, RTÜK'ten ve sinema ve müzik eserleri denetleme kurulunun yeniden modern normlara göre yapılandırılması ile ilgili değişiklikler içermektedir. Burada hep beraber tartışacağız. Komuoyunda bununla ilgili çeşitli şeyler söylenmektedir. Eminim ki bunlar bilgi eksikliğinden olmaktadır. Bütün bunlar modern dünyada uygulanmaktadır. Seçimlere gözlemci gelmesi AGİT'e imza atmış durumdayız. Başka ülkelerin seçimlerine de gözlemci gider bakar. 1967dan sonra yapılan seçimlerin hepsi açık seçik düzgün seçimler olmuştur. Bizim saklayacak hiçbir şeyimiz yoktur. Diğer maddelerde bu tip kaygılar olabilir. Ama oturulup konuşulduğuna bu kaygıların giderildiğini göreceğiz'' ifadelerini kullandı. Gül, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin AB üyeliğine engel olup olmadığına da açıklık getirdi. Gül, ''Bir realiteyle karşı karşıyayız. Kıbrıs bütün olarak değli bölünmüş olarak AB'ye adım atmıştır. Kıbrıs korunun çözümü ülkemizin AB'ye katılımı için siyasi kriterler arasında bulunmamaktadır. Bizi bağlayan kirterler Kopenhag siyasi kriterleridir. Ama Rum Kesimi ve Yunanistan'ın AB'ye tam üyeliğini düşünürseniz ve AB'deki havaya da bakarsanız bunun da bir faktör olarak ele alınması ve dikkatle takip edilmesi gerekmektedir. Bu konuda gözlerimizi kapalı tutamayız. Kıbrıs'ta kalıcı bir çözümün gerekleşmesi için çalışıyoruz. Çözümsüzlüğü çözüm olarak görmediğini açıkça ilan etmiştir. Bu bağlama son günlerde atılan adımlar bütün dünyanın dikkatini çekmiştir. Sahada önemli adımlar atılmıştır. 150 bin Rum kuzey kesimini ziyaret etmiş 80 binin üzerinde Türk de güney kesimi ziyaret etmiştir. 40 seneden sonra ilk defa Kıbrıs Rum kesimindeki Rumların Türkiye'ye gelip gideceğini duyurduk. Çok büyük sayıda rakamlarla Rum Kesimi vatandaşı Türkiye'yi ziyarete başlamıştır. Karşılıklı güven oluşturmak gerekir. Sadece masa başında değil sahada da işler yapılacaktır. Bunların Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan tarafından değerlendirilecektir. Ambargonun kaldırılması çalışmaları da başlamıştır'' ifadelerini kullandı. Bütün bu gelişmelerle birlikte Türkiye'nin AB üyeliği konusunda AB kamuoyunun hazırlanması gerekliliğine işaret eden Gül, bunun AB ülkesi liderlerinin daha cesur adım atmasının önüne geçeceğini belirtti. Gül, ''Son yıllarda olumlu gelişmer görülmektedir. Kamuoyunu hazırlamak için gerek bakanlık olarak gerek hükümet olarak gerekse bir sivil toplum örgütleri olarak çalışmalar yapmaktayız. Her şey resmi kanallardan gitmemelidir. Bütün sivli toplum örgütlerini de göreve çağırıyoruz. 40 yıllık bir sürecin sonunu iyi bitirmeliyiz'' dedi. Gül, demirperde ülkelerinin bugün kolayca AB'ye girmesini ihtilallere dünyaya kapalılığa ve geçmişe ait bir geleneklerinin olmamasına bağlayan ve Türkiye'nin bu tür geleneksel zorluklar taşıdığını vurgulayan Gül, şöyle konuştu: ''Biz demir perde sürece yaşamadığımız için 1950'den beri çoğulcu demokrasi olduğumuz için, o bakımdan alışkanlıklarımızı gidermek biraz daha zor olmaktadır. Geldiğimiz nokta kritik bir noktadır. 3-4 ay içinde AB'ye müzakere kapısını açabiliriz veyahut da bunu tamamen kapatabiliriz. Hükümetimiz bunun bilinci içendedir. İnanıyorum ki önümüzdeki bu fırsatı da iyi değerlendireceğiz. Hükümet olarak bu konuda kararlı bir şekilde değerlendiriyoruz. Yeni bir seferberlik başlatacağız. Bunu da sadece hükümet olarak değil Meclis içindeki partiler Meclis dışındaki partiler. Basın sivil toplum örgütleri ve aydınlarla birlikte götüreceğiz''. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:02