BAKAN PEPE: KORKU VE ENDİŞEYE YOL AÇACAK BİR ÇEVRE KİRLİLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL

BARIŞ GÜNDOĞAN HATAY - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Fuat Çay'ın İskenderun Limanı açıklarında toksik atık yüküyle batan İspanya bandıralı M/V Ulla isimli gemiye ve gemiyle ilgili bazı iddialara ilişkin TBMM'ye verdiği yazılı soru önergesine Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'den yanıt geldi. Pepe, soru önergesine verdiği cevapta şunları kaydetti: ''M/V Ulla gemisindeki yükü İspanya'ya götürmek üzere İspanya tarafınca geminin gönderilmesi hazırlıkları olduğu Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla öğrenilmiş, yükün İspanya'ya iadesi için Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatından ekiplerin oluşturulduğu aşamada gemi batmıştır. Ancak, M/V Ulla gemisi batmadan önce yükü almak üzere geleceği belirtilen gemi henüz gelmemişti. 14 Eylül 2004 tarihinde 3 kişiden oluşan İspanyol heyeti Bakanlığımıza gelmiş, yapılan görüşmede; ısrarla geminin batmasından sorumlu olmadıklarını, bölgede araştırma yapmak istediklerini belirmişlerdir. Kendilerine, bölgede yapılacak çalışmanın bir üniversite veya TÜBİTAK ile beraber Basel ve Sekreteryası veya Avrupa Çevre Ajansı'ndan bir teknik heyetle birlikte yürütülmesinin uygun olacağı anlatılmıştır. Ancak, İspanyol heyetinin ülkemizden Bakanlığımızı haberdar etmeden ayrıldıkları basından öğrenilmiş, ülkelerine döndüklerinde medya aracılığıyla yaptıkları açıklamada, sunduğumuz işbirliği önerilerimizin aksine, yardım taleplerini reddettiğimizi belirten açıklamaları üzüntüyle karşılanmıştır. Geminin battığı haberinin öğrenilmesi üzerine Bakanlığımızca bir teknik değerlendirme masası oluşturulmuştur. Çalışmalarımız, ulusal kuruluşlar nezdinde devam etmekte iken ulaşılan sonuçlarla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'na bilgi verilmiştir. İspanyol yetkililere Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılan görüşme süreci içerisinde bilgi verilmiştir. Olayın olduğu günden itibaren akıntı yönünde farklı noktalardan gün içinde defaten su numuneleri alınmış, bu numuneler üzerinde Bakanlığımıza bağlı Çevre Referans Laboratuvarı ile TÜBİTAK'ta toplam krom analizleri yaptırılmıştır. Analiz sonuçları Dünya Sağlık Örgütü İçme Suyu kriterleri ile İçme Suyu standardı TSE 266'ya göre değerlendirilmiştir. Bu aşamada karşılaştırmalı analiz sonuçlarına göre suda toplam krom konsantrasyonu bakımından bir tehlike bulunmadığı belirlenmiştir. Batık alanı gözlem altında tutulmakta olup, ölçümlere devam edilmektedir. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, bu güne kadar yaptığı su ve ürün analizlerinde bu aşamada limit değerlerini aşan herhangi bir değere rastlanmadığını belirtmiştir. Bakanlık bu konudaki çalışmalarını sürdürmektedir. Olayın olduğu günden itibaren mahallinde yapılan acil müdahale, izleme ve denetim çalışmaların yanı sıra teknik, idari, ve hukuki çalışmalar ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli ve seri bir biçimde yürütülerek bir eylem planı ve ülke politikası oluşturulmuştur. Bu kapsamda Basel Sözleşmesi İcra sekreteri bayan Sachiko Kuwabara Yamamoto'un daveti üzerine konunun İspanya tarafıyla müzakere edilmesi amacıyla 18 Ekim 2004 tarihinde Cenevre'de yapılan toplantıya katılınmış ve toplantı sonucunda İspanya tarafınca, atığın geri alınması ve Basel Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda bertaraf edilmesi konusundaki kararlılıklarının devam ettiği, atık yükün çıkartılması konusunda Basel Sözleşmesi gereği bir yükümlülükleri bulunmamakla birlikte, atığın çıkartılması ve gemiyle taşınarak Basel Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda bertaraf edilmesi hususunda Lafarge Asland firmasına gerekli yaptırımın uygulanacağı bildirilmiştir. Toplantıda, Basel Sekreteryası ve İspanya tarafından Bakanlığımızca takdim edilen dosyanın incelenmesi için yaklaşık 1 hafta süre talep edilmiştir. Bu sürenin sonunda detay inceleme yapmak üzere İspanya Çevre Bakanlığı ve Lafarge Asland firmasının bir heyet hava şartlarını da göz önünde bulundurarak İskenderun'da bir çalışma yapacaklardır. Konuya ilişkin gelişmeler hakkında Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Denizcilik Müsteşarlığı'na bilgi verilmiş olup, atığın en kısa sürede çıkartılarak, İspanya tarafına teslim edilmesi ve Türk karasularından güvenli bir şekilde çıkartılması için gerekli eylem planının hazırlanıp, Bakanlığımıza gönderilmesi istenmiştir. Sorunun oluşturduğu risk ve tehlikeler ve çözümü konusunda tüm kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak çalışılmaktadır. Sonuçlar ilgili kurum, kuruluş ve üniversitelerle birlikte takip edilmektedir. Bu konudaki açıklama ilgili kurum, kuruluşların elindeki bilgiler ve analiz sonuçları ortak değerlendirilmiş ve Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü aracılığıyla duyurulmuştur. Bakanlığımızca düzenli olarak yapılan tahlillerin sonucu çevrede korku ve endişeye yol açacak bir çevre kirliliğinin söz konusu olmadığını göstermekte olup, bu konuda Bakanlığımızca medya aracılığıyla halkımıza bilgi verilmektedir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:13