Gündem
  • 6.3.2006 10:22

BAKAN ŞENER'DEN ÇOK KONUŞULACAK GÖNDERMELER

Siyasi kulisler uzunca bir süredir Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve çocukları hakkındaki tartışmalarla çalkalanıyor.
CHP, çocuklarıyla işbirliği içerisinde nüfuz ticareti yapmakla suçladığı Unakıtan'ı üçüncü bir gensoruyla sarsmaya çalışırken, Maliye Bakanı'nı artık bir "yük" olarak gördüklerini açıkça dile getiren bazı AKP'liler "grup içi gensoru" mekanizmasını işletmenin yollarını arıyor ve bazıları iktidar partisinin 10 Mart'taki Kızılcahamam toplantısı için kılıçlarını biliyor.
"Siyasi etik" tartışmasını gündemden indirmeyen bu hengâme arasında gösterişsiz, ancak çok anlamlı mesajlar içeren bir ödül töreni yapıldı Ankara'da.
Son olarak Samsun-Ceyhan boru hattı projesinin ihalesiz olarak Çalık grubuna verilmesine itirazıyla dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) tarafından verilen "Yılın Devlet Adamı" ödülünü aldı. 27 Şubat akşamı Atlı Spor Kulübü'nde düzenlenen törende ödülü alan kadar, veren de dikkat çekiciydi.

Danıştay Başkanı verdi
Başbakan Yardımcısı'na ödülünü veren kişi, yürütmeyi durdurma kararıyla Şener'in Galataport ihalesini rafa kaldırma gerekçelerini teyit eden Danıştay'ın Başkanı Ender Çetinkaya idi. Üstelik Danıştay son türban kararıyla Başbakan Erdoğan'ın "Bunlar evin içine de karışacaklar, kınıyorum" dediği yüksek yargı kurumunun başındaki kişiydi.
Oysa Çetinkaya'nın ödülü verirken yaptığı konuşma, yargıyla yürütme arasındaki gerilimin çok önemli "istisnaları" olduğunu kanıtlıyordu:
"Başbakan Yardımcımız Abdüllatif Şener Bey'in ödülünü vermek şerefini bana bahşettikleri için TÜSİAV Başkanı'na şükranlarımı sunuyorum. Sayın Başbakan Yardımcımız çok genç yaşta çeşitli kademelerden geçtikten sonra öğretim görevlisi oldu. Dördüncü dönemdir de parlamentoda görev yapmakta.
Göreve geldiğinden beri hiçbir zaman sorumluluktan kaçmamış, devlet hizmetinde en sorumlu mevkileri üstlenmiş ve o görevini de üstün başarıyla tamamlamış, milletin gönlünde bu konuda taht kurmuştur. Bu başarılarının ileride de devam edeceğine inanıyorum."
Şener'in mesajları ise güncel tartışmalara gönderme yapıyordu. Şener, "Siyaset adamının kişisel çıkarlarını bir kenara bırakması gerekir" diyordu:

Bazı aile fotoğrafları
"Birey olarak hepimizin kendimizle, ailemizle ilgili beklentilerimiz ve taleplerimiz vardır. Ancak siyasetle birlikte bu talepler ikinci planda kalır, gözardı edilir. Ben siyaset yapma irademi ortaya koyduğum andan itibaren, doğrudan doğruya toplumsal sorumluluğa talip oldum. Bireysel dünyamın lüks isteklerinden ve heveslerimden uzak durmak, ama bu ülkede yaşayan her bir bireyin bugünü ve geleceğiyle ilgili doğrudan kararlar vermek, doğru işler yapmak üzere bu sorumluluğu üstlendim."
Şener'in kastı o muydu bilinmez, ama bu sözler, salondakilerin belleğinde bazı bakanların aile fotoğraflarını canlandırıverdi.
Tören sonrası sohbette gazetecilerin benzetmesini gülümseyerek dinleyen Şener, "Sizi Che Guevara'ya benzetiyorlar" sözlerine "Mücadele insanlarına her zaman saygı duyarım. Ama beni birine benzetecekseniz, tavsiye ederim beni hep bana benzetin. Çünkü en çok kendime benzerim" karşılığını verdi.
TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak da, ödülün taraflarını tayin ederken "Galataport ittifakı" görüntüsünü aklına bile getirmediğini ısrarla vurguluyordu:
"Danıştay Başkanımız geçen yıl 'Yılın Hukukçusu' seçilmişti. Törenimize gelince, bir baktım yasama, yürütme ve yargı var. Birisi yürütmeyi temsil ediyor, diğeri de yargının tepesindeki Danıştay Başkanı. Ne Galataport, ne başka bir şey aklıma geldi."

'Onur duydum'
Törenle ilgili sorularımızı yanıtlayan Şener, ödülünü Çetinkaya'nın elinden almaktan çok memnundu: "Yılın devlet adamı ödülünü almaktan onur duydum. Ayrıca Danıştay Başkanı gibi bir yüksek yargı organının başkanının elinden bu ödülü almak beni bir kat daha mutlu etti."
Ödül töreninden yansıyan manzara böyle. Ne dersiniz, Şener yeldeğirmenlerine karşı yalnız kalmışa benziyor mu?

(milliyet)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 09:52

İLGİLİ HABERLER