Gündem
  • 12.11.2003 15:25

BAŞBAKAN ERDOĞAN, DİSK BAŞKANI'NIN İFTAR ÇADIRI ELEŞTİRİSİNE CEVAP VERDİ

ZAFER ÇAKMAK ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin iftar çadırlarıyla ilgili eleştirisine cevap vererek, ''Bunlara ideolojik olarak yaklaşmanın anlamı yok. Ben bu çadırları oksijen çadırları olarak görüyorum'' dedi. Türkiye İş Kurumu'nun (İş-Kur) 2.Genel Kurulu, Bilkent Otel'de başladı. Genel kurulun açılışına Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, Hak-İş Genel Bakanı Salim Uslu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TOBB Başkan Yardımcısı Hüseyin Üzülmen, DİSK Yönetim Kurulu Başkanvekili Necmettin Öztemir ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışta bir konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Çelebi, ''Kent merkezlerinde kurulan iaşe çadırları bazılarında içsel rahatlık sağlasa da iş bulumayan insanların onurunu kırıyor'' diyerek, iftar çadırlarına giden Erdoğan'ı eleştirdi. Başbakan Erdoğan ise, Türkiye'nin yılların ihmalinin bedelini her alanda ödediğini ifade etti. Farklı bir anlayışla bu gerçekleri görerek Türkiye'nin geleceğini aydınlık kılacak bir adımı atmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Erdoğan, ekonomik politikalarla, sosyal politikaları birbirini tamamlar nitelikte ele alarak aciliyet taşıyan sorunları çözeceklerini söyledi. Ülkeyi son 30 yılın en iyi noktasına getirdiklerine işaret eden Erdoğan, bundan sonra gerçekçi bir politika izlemeye mecbur olduklarını ve izleyeceklerini ifade etti. Erdoğan, ''Biz bu gerçekçi politikaları izlemezsek, bugüne kadar nasıl tribünlere oynamak suretiyle Türkiye bu hallere getirilmişse, biliniz ki bu bedelle ödenmek suretiyle yarınlar bugünden çok daha kötü olur'' diye konuştu. Erdoğan, bugün yaşanan ücret adaletsizliğinin sebebinin uygulanan yanlış politikalar olduğunu kaydederek, bunu değerlendirirken siyasi aktörlerin karşısındaki aktörlerle beraber değerlendirmek gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, ''Biz sadece bir ağaca bakarak ülkenin yorumu yapamayız. Biz ormanı görmek zorundayız'' şeklinde konuştu. Özelleştirmeyi ihanet gibi algılayan bir anlayış bulunduğuna işaret eden Erdoğan, devletin bütçesine sürekli yük olan devlet kurumlarının bedelinin milletin ödediğini belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Sadece bir kurum yılda 350 milyon dolar millete bir bedel ödetiyorsa bu kurumu hala bir yük olarak tutmanın hiçbir anlamı yoktu. Özel sektörde gelip burayı çalıştıracak ve burada çalışan insanları istihdam edecek 'yok hayır devlet' dert şu: 'Devlet kapısında içeri adım attın zaman işin bitti. Salla başını al maaşını. Mantık bu. Özel sektörte durum böyle değil. İşveren kurumunu ayakta tutacak. Devlette böyle bir kontrol yok. Bu olmadığı için herkes halinden memnun''. Valilere hizmet alımı yapmaları yönünde tenkitte bulunduğunu belirten Erdoğan, bunun daha karlı olduğunu söyledi. Köy Hizmetleri'nde bir operatörün 4 saat çalışıp, 8 saatlik ücret aldığına işaret eden Erdoğan, Köy Hizmetleri'ni kaldırmak istediklerini bildirdi. Erdoğan, artık devlet kapısının bir istihdam kapısı olmayacağını vurgulayarak, ülkede girişimcilerin sayısı arttırıldığında işsizliğinde ortadan kalkacağını kaydetti. Devletinin kapısını üretim ve istihdam oluşturacak herkese açtıklarını dile getiren Erdoğan, imkanı olan herkesi üretime yönelmeye çağırdı. Erdoğan, hergün işsiz kardeşlerine 'nasıl iş bulabiliriz' diye koşturduklarını belirtti. Erdoğan konuşmasında DİSK Başkanı'nın iftar çadırı eleştirisine de cevap verdi. Kurulan iftar çadırlarının bir gerçeğin ifadesi olduğunu söyleyen Erdoğan, bu tür adım atanları eleştirmemek gerektiğini belirtti. Erdoğan, ''Bunları bir gerçek karşısında alınan tedbirler olarak niye görmüyoruz. Bunlara ideolojik yaklaşmanın bir anlamı yok. Ben bu çadırları oksijien çadırları olarak görüyorum. Bu hastayı oksijen çadırından ne zaman kurtaracağız, buna çalışıyoruz. Sendikaların kendilerine 'ben ne katkı yaptım' diye korması lazım. Siz bu ülkenin kurtuluşu için oluşmuş sivil toplum kuruluşlarının önemli ayaklarısınız'' şeklinde konuştu. Erdoğan, imkanları elverdiği için kamu işçilerinin 26 günlük ikramiyelerini ödeyeceklerini belirterek, ''Biz bu imkanların turşusunu kuracak değiliz. İşçilerimiz alacaklı mı? alacaklı. Onun hakkını teslim etmemiz lazım'' dedi. Asgari ücretin insanı bulmadığını ve bunun yeni bir tanıma kavuşması gerektiğini dile getiren Erdoğan, bakan arkadaşlarına bu konuda talimat verdiğini duyurdu. Artık parayla para kazanma döneminin bittiğini söyleyenlerin sayısının arttığına işaret eden Erdoğan, bunun kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Hükümetin bir yıllık icraatleri sonunda ve özellikle yolsuzla mücadele konusunda atılan adımların sonuç vermeye başladığını kaydeden Erdoğan, sistemin devlete ve millete ciddi faturalar ödettiğini vurguladı. Fona devredilen 22 bankanın faturasının millete ödetildiğine dikkat çeken Erdoğan, ''Bazı dostlar bize diyor ki 'ödemeyin'. Öbür tarafta mağdur olan 300-350 bin insan var. Onlara da mı sendika kurduralım'' şeklinde konuştu. Erdoğan, Temmuz ayından itibaren bankaların hazine garantisiyle teminat altına alınmayacağını belirterek, bakkal dükkanı gibi banka açıp, sonra hazinenin kasasından bu paraları ödetmeye kimsenin hakkı olmadığını söyledi. Bugüne kadar yaptıkları reformların olumlu meyvelerini vermeye başladığına işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin dış finans çevrelerinde itibarının arttığına dikkat çekti.Türkiye'de kaybak bir zemin olmasını ve Kuzey Kıbrıs-Güney Kıbrıs örneğinin yaşanmasını istemediklerini dile getiren Erdoğan, o yüzden doğu ve güneydoğu anadolu da yatırımların arttırılması için çalıştıklarını ifade etti. Şark hizmeti ve sürgün kavramlarının ortadan kalkması gerektiğini bildiren Erdoğan, ''İstanbul neyse, Kars'da o olmalıdır. Türkiye bu sıkıntılı dönemleri atlattıktan sonra önünde glörülenlerin tümünün önüne geçecektir'' dedi. Erdoğan, bütün dünyada meslek liselerinin, düz liselere oranının yüzde 61 olduğuna işaret ederek, Türkiye'de bunun tam tersi biri durum yaşandığını söyledi. Düz liselerde diplomalı okur-yazar yetiştirildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Meslek noktasında çok eksiğiz. Bilişim teknolojisini yakalamak istiyorsak meslek liselerinin sayısını arttırmak zorundayız. Bunlara ideolojik deli gömleğini giydirmekten vazgeçelim. Türkiye bunlardan rahatsız. Bunlar hep gündem değiştirmedir. Biz bu ülkede gerilimin tarafı olmayacağız, işimiz çok yolumuza devam edeceğiz''. Öte yandan, Başbakan'ın konuşması sırasında toplantı salonunda elektrikler 2 kez kesildi. Erdoğan elektriklerin kesilmesi üzerine, ''Bunlar her halde 'konuşmayı kes' uyarıları'' şeklinde espri yaptı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:02

İLGİLİ HABERLER