Gündem
  • 28.5.2012 00:52

Başbakan Menderes'i sille - tokat dövdüler

İhtilal yapan Subaylar ve Astsubaylar gözaltına aldıkları Başbakan Adnan Menderes'i saatlerce sille-tokat dövmüşler.
27 Mayıs döneminin canlı tanığı Eskioğlu, Menderes'e yapılan zulümü anlattı.

27 Mayıs darbesi 1960 yılında bir milletin geleceğine ipotek koydu,demokratik gelişmeleri bir silindir gibi ezdi geçti. 27 Mayıs'ın en büyük mağduru ise şüphesiz dar ağacında can veren dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarıydı.

Adnan Menderes'in Ali Adnan'ın ölümden bin beter hatıraları olduğunu ise ancak bugünlerde ortaya çıkıyor. Çünkü o dönemi yaşayanlar gerçekleri bir bir açıklıyor.

O dönemin canlı tanıklarında biri de Mustafa Nevzat Eskioğlu'ydu. 27 Mayıs'ta Yeşilköy Havaalanı'nda görev yapan memurlardan biri olan Eskioğlu'nin, Başbakan Adnan Menderes, 28 Şubat günü Bursa'dan İstanbul'a getirildiğinde de mesaisi henüz bitmemişti.

"Sille Tokat Komutanlık Binasına Soktular"

O günü anlatan Eskioğlu, "Kapılarını açtılar. Subaylar Astsubaylar yanına dizildiler. Rahmetli Menderes'i Ethem Menderes'i Fatin Rüştü Zorlu vardı galiba yanında. Sille tokat komutanlık binasına soktular" diye konuştu.

Bir Başbakan'ın her ne olursa olsun böyle bir muameleye maruz kalması kabul edilemezdi. Ancak cuntacılar milletin vekiline, yani doğrudan millete vuruyorlardı.

"O Sırada Öyle Hüzünlülerdi ki"

Dönemin canlı tanığı Mustafa Nevzat Eskioğlu, "Hiç tepkisi olmadı. Öyle sakin. Başı önünde sille tokat komutanlık binasına soktular. Karşılık veremezdi. Onlar sivil öbür tarafta silahlı bir kuvvet var. Siz olsanız karşılık verebilir misiniz? Mümkün değil. Ama öyle bir hüzünlülerdi ki, o an gözümün önünden hala geçer böyle. O anı yaşadım ve ömrü billah da unutamadım" diyor.

27 Mayıs'ın Sırları Ortaya Çıkıyor

Rüştü Erdelhun'un el yazması anıları o gece neler olduğunu ortaya seriyordu. 

27 Mayıs saat 04:36'da Ankara Radyosu'ndan yapılan bu anonsla Albay Alparslan Türkeş ordunun yönetime el koyduğunu açıkladı.

Emir komuta zinciri içinde gerçekleştirilmedi bu darbe. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun da gözaltına alınanlar arasındaydı.

Yıllar sonra elde edilen Erdelhun'un el yazması anıları o gece neler olduğunu ortaya seriyordu.

Cunta, Genelkurmay Başkanına "İhtilalin başına geç" teklifinde bulunmuştu.

Erdelhun, " Genelkurmay'da ihtilal aleyhinde konuştum ve böyle bir hareketi asla tasvip etmediğimi söyledim. Hayatım pahasına da olsa böyle bir döneklik kabil olamaz ‘’ diyerek teklifi reddetti.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Adnan Menderes de Eskişehir'den Kütahya'ya giderken gözaltına alındı.

Gözaltına alınan Cumhurbaşkanı Bayar, Başbakan Menderes, Genelkurmay Başkanı Erdelhun ve bakanların da olduğu 592 kişi Yassıada'ya götürüldü.

Yapılan yargılamaların ardından 592 kişiden 288'i için idam istendi.

15 sanık idam cezası alırken, 31'i müebbetle cezalandırıldı.

418 sanık da çeşitli cezalara çarptırıldı.

16 Eylül 1961'de önce Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, bir gün sonra ise Başbakan Adnan Menderes İmralı Adası'nda idam edildi.

Menderes, kendini idama götürenlere şöyle seslendi:

"Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Ama buna rağmen duam sizlerle beraberdir."

Ali Adnan Menderes'in son cümlesi güzel ülkesinin geleceğine yönelik bir duaydı.

"Dünyadan ayrıldığım şu anda, ailemi ve çocuklarımı şefkatle andığımı kendilerine bildirin. Vatanı ve milleti Allah, refah içinde bıraksın."

 

 



 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 17:43

İLGİLİ HABERLER