BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN :''BAZI ÜLKELER İÇİN MASA BAŞINDA İZLENECEK VE KAĞIT ÜZERİNDE DEĞERLENDİRİLECEK BİR SORUN OLAN BU SAVAŞ, BİZİM İÇİN MAHALLEMİZDE ÇIKMIŞ BİR YANGINDIR''
BÜLENT AYDEMİR
ANKARA- Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti iktidarı savaş olmasın diye yapılacak her şeyi yaptı, çalınacak her kapıyı çaldığı ve el uzatılması gereken herkese elini uzattı" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında, ABD'nin Irak'a yönelik operasyonunu engelleme konusundaki barış çabalarının sonuç vermediğini ve dünyanın savaşla yüz yüze geldiğini belirterek, "Yaşadığımız coğrafya, tarihin büyük savaşlarına ve büyük trajedilerine sahne olmuştur. Bizler, şartlar ne olursa olsun, yaşadığımız tarihin derinliği, kurduğumuz ve yaşattığımız medeniyetin evrenselliği ve bütün hayatın kutsallığına olan inancımız nedeniyle, barışı dillendirmekten vazgeçemeyiz. Bizler, her şartta adalete ve hukuka bağlı olmak zorundayız. Unutmayalım ki savaşın da bir hukuku vardır'' dedi.
Savaş sürecinin AK Parti iktidarından çok önce başladığını, göreve başladıkları gün savaş dosyalarının masaların üstünde kabardığını kaydeden Erdoğan, "AK Parti iktidarı savaş olmasın diye yapılacak her şeyi yaptı, çalınacak her kapıyı çaldı ve el uzatması gereken herkese elini uzattı. Savaşın tarafları olan ABD ve Irak yöneticileriyle defalarca konuştuk. AB ülkeleriyle, Rusya, Çin ile İslam ülkeleriyle ve komşu ülkelerle açıkça konuştuk" diye konuştu.
Muhtemel gelişmelere göre tedbirler aldıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Barış için tüm çabalar bittiğinde, savaşın bir an önce bitmesi, savaş sonrası barışın bir an önce kurulması, ülkemizin esenliği, güvenliği ve geleceği için tedbirler almaktan geri kalamazdık" dedi.
Türkiye'nin güvenliği ve geleceği açısından müttefikleriyle ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde yürümesinin önemine dikkat çeken Erdoğan, ABD ile varılan mutabakat çerçevesinde havaalanları ve limanların yenilenmesi ve onarılması ile ilgili bir tezkere hazırlandığını ve bu tezkerenin gereklerinin yerine getirilebilmesi için TBMM'den yetki alındığını kaydetti.
HAVA SAHASINI AÇMANIN GEREKÇELERİ
Tüm çabalara rağmen sözün bittiği yere gelindiğini ve savaşın başladığını belirten Erdoğan, temel misyonu barış olan Birleşmiş Milletler'in (BM) derin bir yara aldığını, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde ciddi bölünmeler yaşandığını, Arap Birliği'nin kendi içinde ciddi fikir ayrılıklarına düştüğünü ifade etti.
Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi savaş bütün şiddetiyle devam ediyor. Evet, ne yazık ki insanlığın ortak vicdanı bu savaşı önlemeyi başaramadı. Diliyoruz ki bu savaş bir an önce bitirilsin ve barış hakim olsun. Sorumluluk makamında olmayan kişiler dilediğini söyleyebilir ama biz onlarla aynı dili kullanmıyoruz. Bundan sonra da soğuk savaş döneminden kalma bu köhne siyaset üslubuna iltifat etmeyeceğiz. Biz, olabildiğince açık bir siyaset izliyoruz ve bütün gerçeği halkımızla paylaşıyoruz. Biz sorunun BM temelinde çözülmesinde ısrarcı olmamıza rağmen BM'nin Irak sorununda adım adım devre dışı kalması sebebiyle, Türkiye'mizin güvenliği için atmamız gereken adımları bir an evvel atma ihtiyacı ile karşı karşıya kaldık. Bildiğiniz gibi tüm bu süreç tam demokratik yollarla gerçekleşmiştir. Bilesiniz ki bu zeminde ve bu şartlarda Türk hava sahasını Amerikan uçaklarına açmamız, devletimizin müttefikleriyle ilişkilerimizi korumamıza, muhtemel gelişmelere karşı güvenliğimiz için tedbir almamıza, savaşın bir an önce bitmesine, savaş sonrası barışın tesisine, Irak'ın bütünlüğünün korunmasına, bütün bölgeyi ve tabii ki ülkemizi etkileyecek provokasyonları önlemeye yöneliktir.''
"MEHMETÇİĞİMİZİN AYAĞINA DİKEN BATMASINI İSTEMEYİZ"
''İnanıyoruz ki devletimiz ve milletimiz bir bütün halinde bu badireleri atlatmaya muktedirdir'' diyen Başbakan Erdoğan, Türk milletinin daha kötü, daha acımasız ve daha büyük badireleri atlatmasını bildiğini ve bağımsız bir millet olarak hep var olduğunu, bu varlığını bundan sonra da güçlendirerek devam ettireceğini ifade etti. Erdoğan, ''Bunun tek şartı, milletimizin birlik ve beraberliğidir'' diye konuştu.
Milletin derin feraseti ile bu birlik ve beraberliği ortaya koyduğundan emin olduğunu belirten Erdoğan, "Devletimizin ve milletimizin yarının dünyasında da merkezi ve vazgeçilmez yerini koruyacağına eminim. Bu sürecin ta başından beri söylediğim bir şey var; Türkiye bu savaşa Finlandiya'nın veya Avustralya'nın gösterdiği siyasi duyarlılık tarzıyla yaklaşamaz. Avustralya ya da Finlandiya isimlerini rast gele zikrediyorum. Amacım, Irak'ın komşusu olan bizlerle bölgemizden çok uzakta yaşayanların siyasi önceliklerinin ve hassasiyetlerinin aynı olmayacağını anlatmaktır. Dolayısıyla, bazı ülkeler için masa başında izlenecek ve kağıt üzerinde değerlendirilecek bir sorun olan bu savaş, bizim için mahallemizde çıkmış bir yangındır" dedi.
Tayyip Erdoğan, 1991 Körfez Savaşı'nda 500 bin Iraklı'nın Türkiye'ye sığındığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmiş yönetimler ülkemizin itibarını, gücünü, imkanlarını layığınca değerlendirseydi, ekonomimiz bu kadar kırılgan olmasaydı, savaşın etkisi daha sınırlı olabilirdi. Bugün o gün değildir. Bugün, kalplerimizi birleştirme, gündelik siyasetin, gündelik çıkarların üstünde, bazı yanıltıcı gazete ve televizyon haberlerinin ötesinde olmamız gereken bir gündür. Bu şartlarda daha dikkatli olmaya, karar verirken ve konuşurken kılı kırk yarmaya mecburuz. Biz de böyle davranıyoruz. İstiyoruz ki savaş nedeniyle ne bir Mehmetçiğimizin ayağına diken batsın, ne de içeride bir vatandaşımız mağduriyete uğrasın. Bunun için yine milletçe bir ve beraber olmalıyız. Bu nedenle benim siz aziz milletimden istirhamım odur ki; ne herhangi bir ümitsizliğe kapılın, ne de üretmek ve başarmak azminden bir milim geri kalın. Bilirsiniz, bazen en zor şartlarda yeni kapılar açılır. Bütün milletimin bu günleri de böyle değerlendirmesini istiyorum. Umarım bu zor günler, uzun süredir üzeri küllenmiş kardeşlik duygularımızı daha da pekiştirir. Bir millet, hem de dünyaya medeniyet öğretmiş bir millet olma şuurumuzu yeniden ayağa kaldırır. Umarım bu zor günler, her türlü sıkıntıdan kurtuluşumuzun başlangıcı olur."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:38