BAŞKENT KULİSLERİNDEN EN SON DEDİKODULAR...

AK Partili Terzibaşıoğlu, Meclis'te taraftar anketi yaptı. 550 milletvekilinden 160'ı Galatasaraylı, 152'si Fenerbahçeli, 80'i Beşiktaşlı çıktı. Kabinede de Galatasaraylı 7 bakan var.

AK Parti Muğla Milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu, Meclis'teki Galatasaray taraftarı milletvekillerini organize ediyor. Terzibaşıoğlu, Meclis'te 550 milletvekiline tek tek hangi takımı tuttuklarını sordu. Meclis'te 160 Galatasaraylı olduğunu öğrenen Terzibaşıoğlu, 152 Fenerbahçe taraftarı ve 80 Beşiktaş taraftarı olduğunu öğrendi. Geri kalan milletvekilleri ise kendi illerinin takımlarını tutuyor.

Kabinede Galatasaray ağırlığı

Terzibaşıoğlu, kabinede ise Mehmet Ali Şahin, Kürşad Tüzmen, Hüseyin Çelik, Hilmi Güler, Binali Yıldırım, Osman Pepe, Ali Çoşkun olmak üzere 7 bakanın Galatasaraylı olduğunu belirtti. Terzibaşıoğlu, Galatasaraylı bütün milletvekillerine, kulüpten sırtlarında il plakalarının ve isimlerinin yazılı bulunduğu orijinal Galatasaray forması da hediye ettirdi.

Cimbom'a 'Fenerli' desteği

Ancak Terzibaşıoğlu, "bazı" Fenerbahçelilerin de hakkını teslim ediyor: "Başbakanımız Fenerbahçeli olmasına rağmen, Seyrantepe'deki stad alanının verilmesi kararına imza atarak Galatasaray'a en büyük iyiliği yapmıştır."

GS'li bakanın koltuğunu FB'li müdür götürdü
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Galatasaray taraftarı olduğu bilinir. Şahin'in özel kalem müdiresi Aygün Denli ise koyu bir Fenerbahçe taraftarıdır. Geçtiğimiz hafta Bakan Şahin'e 100. yıl kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve yönetim kurulu üyeleri ziyarette bulundu. Başkan Canaydın, Bakan Şahin'e 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası'nın minyatürünü ve bir G.Saray forması hediye etti. Ayağa kalkarak hediyeleri alan Şahin oturmak için eğilip koltuğu tutmak isteyince, koltuğunun yerinde olmadığını farketti. Bunun üzerine özel kalem müdiresi Denli, koltuğu ileri doğru sürerek, "Efendim, hediyeleri alırken rahat edesiniz diye koltuğu geri çekmiştim" diye durumu izah etti. Ancak Bakan Şahin, fırsatı kaçırmadı ve Canaydın'a dönerek espriyi patlattı: "Görüyorsunuz değil mi, kalkar kalkmaz Fenerbahçeliler koltuğumu alıp götürüyorlar."

Eşeği kaybettiğime üzülmüyorum, köylüye ne diyeceğim
TBMM'nin yeni yasama yılında kimi yöneticiler değişti. AK Parti ve CHP Gruplarında yapılan seçimler doğrultusunda bazı isimler koltuklarını kaybetti. AK Parti, Meclis İhtisas Komisyonlarından bazılarının başkanlarını ise değiştirdi. Yeni dönemde görev alamayan isimlerden biri de Tarım ve Orman Komisyonu Başkanı İlyas Arslan. Yozgat Milletvekili Arslan, görev değişikliğinden dolayı kırgın olduğunu gizlemiyor. Arslan, başından geçeni bir Nasreddin Hoca fıkrası ile anlatıyor: Hoca şehirden köye dönerken yolda eşeğini kaybeder. Yol boyunca eşeğini arar. Uzun süre sonra bitap düşen Nasreddin Hoca, yol kenarında sıcağın altında oturmaktadır. Yoldan geçen bir grup hocanın yanına yaklaşır ve "Hayırdır hocam düşüncelisiniz" derler. Başını kaldıran hoca "eşeğimi kaybettim" karşılığını verir. Bunun üzerine gruptan biri, "Üzülme be hocam, elbet bulursun eşeğini" diye teselli etmeye çalışır ama Hoca ruh haline yansıtan şu cevabı verir: "Eşeği kaybettiğime üzülmüyorum da köylüye ne diyeceğim onu düşünüyorum." İlyas Arslan, Nasreddin Hoca'nın başından geçenleri anlattıktan sonra, "Komisyon başkanlığından ayrıldığımı duyan hemşehrilerim arıyor. Cevap vermekte zorlanıyorum" diyor.

'Telefonu açsana kıro!..'
Telekomünikasyon Kurulu Başkanı Ömer Arasıl, bir toplantıda kurul üyelerinin yüreğini ağzına getirmiş. Ömer Bey'in oğlu, babasına, Doğu şivesiyle "Telefonu açsana kıro" diye çalan bir zil sesini mesajla göndermiş. Bunu telefonuna yükleyen Ömer Bey, kurul toplantısında bu sesi kullanarak kurul üyelerine şaka yapmaya karar vermiş. Toplantı başlamadan önce telefonunu masanın ortasındaki çiçeğin altına saklamış. Toplantı neşeli bir şekilde devam ederken, Ömer Bey'in telefonu çalmaya başlamış: "Telefonu açsana kıro!" Ardından ses yükselmeye başlamış... Kurul üyelerinden bazıları donup kalırken, bazıları ayağa fırlamış. Bir kurul üyesi, "Başkan dinleniyoruz, bizi dinliyorlar" diye bağırmış. Sonunda Ömer Bey, kahkahayı basmış ve telefonu sakladığı yerden çıkarmış.

Avea'sı olmayan aramasın
Aycell ve Aria'nın birleşmesinden sonra kurulan Avea'nın Genel Müdürlüğü'ne Aycell'in de Genel Müdürü olan Cahit Paksoy geldi. Birleşme sonrası büyük bir atağa geçen Avea, sektörün ikinci büyük şirketi haline geldi. Paksoy'un bu gelişmede payı büyük. Başında bulunduğu GSM şirketine yeni aboneler kazandırma konusunda Cahit Paksoy ilginç bir yöntem uyguluyor. Kendisi 0 505-505 XX XX numaralı hattı kullanan Paksoy, diğer GSM firmalarından cep telefonunu arayan arkadaşlarına şu tavsiyeyi yapıyor: "Bundan sonra beni Avea hattı olan numaradan aramazsan aramıza kara kedi girer!"

Akşit, oruçluyken baklavayı nasıl yedi?
Her Ramazan ayında birçok sohbetin konusu "Nerede o eski Ramazanlar olur?" Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'e de "Eski Ramazanlardan neyi özlüyorsunuz?" diye sorunca, "Hiç sormayın. Çocukluğumuzun Ramazanlarının tadını bulamaz olduk artık. Ailemizle birlikte iftar ve sahur yapmanın zevkini artık tadamıyoruz. Hele çocukluğumda sahura kalkmak için nasıl tetikte uyuduğumu hiç unutmuyorum" dedi. Akşit, bir Ramazan hatırasını da şöyle anlattı: "Lise son sınıftayım. Babamının görevi gereği Urfa'dayız. Arefe günüydü. Okuldan gelince evde yeni yapılmış bir tepsi baklava gördüm. Hiç düşünmeden bir dilim ağzıma attım ve yedim. Annem, 'unutarak yediysen orucun bozulmaz' dedi. Ben de o çocuklukla, 'madem bozulmayacaktı, keşke bir bardak da su içseydim' diye içimden geçirmedim değil."
(YENİ ŞAFAK)