Gündem
  • 3.7.2008 00:05

BAYKAL: 'BU İŞLER BAŞBAKAN'IN YAKIN MARKAJINDA GİDİYOR!..'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ün odasında silah bulunmasıyla ilgili olarak, "Gözaltına alınma gününde arama yapılırken, o silah orada olsaydı oradan o silah elde edilmiş olsaydı nasıl bir durum ortaya çıkacaktı? Gözaltına almayla o silah arasında bir irtibat doğrudan doğruya kolaylıkla kurulacaktı" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, Ergenekon soruşturması kapsamında dün gözaltına alınan ATO Başkanı Sinan Aygün'e geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere, CHP MYK üyeleriyle birlikte ATO'ya geldi. Baykal, burada yaptığı açıklamada, ATO Başkanı Aygün'ün makam odasında bulunan silahla ilgili olarak, "Gözaltına alınma gününde arama yapılırken, o silah orada olsaydı oradan o silah elde edilmiş olsaydı nasıl bir durum ortaya çıkacaktı. Gözaltına almayla o silah arasında bir irtibat doğrudan doğruya kolaylıkla kurulacaktı. Bu durum karşısında o silah oraya nasıl geldi? ATO'nun Başkanı bilmiyor, kendi odasına bu silahın nereden geldiğini bilmiyor. Şikayet ediyor, polise intikal ettiriyor. Bir süre sonra Emniyet gözaltına almaya geldiğinde o silah oradan daha önce bir rastlantı sonucu çıkmış bulunuyor. Çıkmamış olsaydı ne olurdu? Ciddi bir soru işareti. Bir başka soru işareti de, Emniyete teslim edildikten sonra ne yapılmıştır. O silahı bulunca üzerine parmak izleri geçmiş bulunan sekreterlerin, onu bulanları
parmak izleri alınmış mıdır? Bunun üzerinde başka kimlerin parmak izlerinin bulunduğu tespit edilmiş midir? O silahın hangi olaylarda kullanıldığıyla ilgili kriminal inceleme yapılmış mıdır? Bu konuda gerçekler ortaya çıkarılmış mıdır? Sayın Sinan Aygün'e bilgi verilmiş midir? Tüm bunlar boşluktadır" dedi.
Demokratik toplumlarda, şeffaf toplumlarda böyle olayların olmayacağını belirten Baykal, böyle olayların olmaya başladığı toplumların, demokrasiyi savunmak için her zamankinden daha çok gayret göstermek zorunda olacağını söyledi. Baykal, sözlerine şöyle devam etti:
"Toplumumuzun çok ilgiyle izlediği, iktidar karşısında etkili bir muhalefet odağı olan başarılı bir çalışma yapan Sayın Sinan Aygün'e yönelik olarak henüz ciddi bir iddia ortaya atılmadan, apar topar, gereksinme yokken, işinin başındayken gözaltına alınması, daha iddianame mahkemeye sunulmadan, bunun yapılmış olması gerçekten yanlış olmuştur, üzüntü vericidir. Bunların toplumumuz tarafından ayrıntılı şekilde inceleneceğine inanıyorum. Bu ülkenin Sayın Sinan Aygün gibi insanlara ihtiyacı vardır. Şimdi acı bir dönem yaşıyoruz. Ama hiç kuşku duyulmasın ki; bu gündem geçer, o acılar yaşanır ve geçer, bu gözaltılar en kısa zamanda gerçek ortaya çıkarılarak ne anlama geldiği konusunda toplumumuza böyle bilgiler verilecektir. Şerefli insanların böyle gözaltılarla şereflerine zarar verilemeyeceği yargının, adaletin çalışmasıyla ortaya konulacaktır. Bu dönem kapanacaktır. Bu dönemi yaratanlar bunun ağır sorumluluğunu sırtlarında taşıyacaklardır. Toplumun dürüst, namuslu Atatürk'ü seven, laik cumhuriyete inanan, onu korumak için her türlü mücadeleyi göze alan dürüst namuslu insanlarının bu acılara yaşamaya mahkum edilmesi onu yapanları gelecekte utandıracaktır. Bu dönemi hep beraber aşacağız. ATO'ya içtenlikle geçmiş olsun diyorum. Bu işler Başbakan'ın yakın markajında gidiyor. Başbakan diyor ki ben iktidara gelmeden bu işi biliyordum. Danıştay cinayetinin de bu işle ilgili olduğunu söylüyordu ama mahkeme Danıştay cinayetinin kendi başına işlenmiş bir cinayet olduğunu ortaya koydu. Bu Başbakan'da bir hayal kırıklığı yarattı. Başbakan bunu da onun içine yerleştirmek istiyordu ama başaramadı. Şimdi bakalım diğer cinayetleri sahipsiz kalmış ne kadar suç varsa onları bir çeteye bağlayarak o çetenin içerisine de laik demokrasiye Atatürk'e ne kadar inanan varsa bu işi toptan halletme içerisindedir."
Bir gazetecinin bu soruşturmayı Meclise taşıyıp taşımayacağı yönündeki bir soru üzerine Baykal, "Bu sürecin çıkış noktasında emniyet yer alıyor. Şimdi adalete sıçranmak isteniyor yapılacak anayasa değişikliği ile yargının kontrolü alınmak isteniyor. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki insanlar yarınından korkar hale geldi. Demokrasi kaygı toplumu değildir. Türkiye bu iktidar döneminde bundan çıkarıldı. Çok net söylüyorum bu iyi bir gidiş değildir" diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 08:10

İLGİLİ HABERLER