Gündem
  • 13.6.2005 02:10

BAYKAL GÖNLÜNDEN GEÇEN SEÇİM TARİHİNİ AÇIKLADI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, genel seçimlerin 2007 yılının mayıs ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanı seçiminden önce yapılması yönündeki ısrarını sürdürüyor.

Çankaya Köşkü’ne çıkacak ismin yenilenmiş parlamento tarafından belirlenmesinin daha uygun olacağını ileri süren Deniz Baykal, ilginç bir tarih telaffuz etti. Baykal, “Erken seçim talebim yok; ama genel seçimler 2007’nin nisan ayında yapılmalıdır.” dedi.

CHP lideri Baykal, dün CNN Türk’ün Cafe Siyaset adlı programında gündemdeki konuları değerlendirdi. Bir soru üzerine cumhurbaşkanı seçimi tartışmalarına değinen Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mevcut parlamentoyla bu seçimi yapmak istediğini; ancak bunun doğru olmayacağını öne sürdü. “Ben diyorum ki, Türkiye’yi yormayalım, germeyelim.” diyen Baykal, Türkiye’de parlamentonun 3,5 yılda bir yenilenmesi ihtiyacı doğduğunu belirtti. Bu yüzden cumhurbaşkanını eskimiş bir parlamento yerine yenilenmiş bir Meclis’in seçmesini daha uygun bulduğunu ifade eden Baykal, “Cumhurbaşkanının eşi türbanlı olabilir mi?” sorusuna ise şu karşılığı verdi: “Kanunda böyle bir engel olmamasına rağmen türbanlı birinin Köşk’e çıkması mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı simgesel bir makamdır. Anayasa’nın özünü, ruhunu, değerler sistemimizi, hedeflerimizi yansıtması gereken bir yerdir. Ortada bir kaygı var. Bunun sebebi devlete bir türban takılmak istenmesidir. Devlete türban giydirirseniz, başı açık gezmek mümkün olmaz. İslam aleminde türban diye bir olay yok. Bizde de 30 yıl önce türban yoktu. Sistematik bir çaba var. Önce üniversitelerde kabul ettirmeye çalışıyorlar; ardından türbanlı olarak çalışılması istenecek. Böyle olursa açık dolaşmak azınlık, hatta ayıp ve günah sayılacak. Herkesin kaygısı bu. Çünkü toplumun baskısı, kanunun baskısından daha etkilidir.”

CHP lideri Baykal, “Başbakan ülkeyi satmaya çalışıyor.” sözlerine de açıklık getirdi. Irak’a asker gönderilmesini içeren 1 Mart tezkeresine dikkat çeken Baykal, şöyle konuştu: “Başbakan ‘ülkeyi satar mı?’ diyorlar. Niye satmasın? Gazeteye ilan verip, ‘ülke satılıktır’ diyerek ülke satılmaz; satış işlemi ve bir de satış kavramı vardır. Mesela bir ülke gelir der ki, ‘Başım sıkıştı, ülkene asker yerleştireyim.’ Sen de ona dersin ki, ‘Bir konuşalım.’ Arkadaşların gider konuşur, ilgili bakanın mutfağında 90 miyardan kapıyı açıp 8-10 milyara kadar inen bir pazarlık yapar.”

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:20

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa