Gündem
  • 8.3.2005 14:47

BAYKAL HÜKÜMETİ TOPA TUTTU...

ALİ ULURASBA ANKARA (İHA) - ABD''nin 1 Mart Tezkeresi''nin ardından Türkiye''ye vereceği 1 milyar dolarlık hibe krediden vazgeçtiğini hatırlatan Baykal, ''''Bu, siyasi şarta bağlı yardım anlaşmasıdır. Meclis''e gelmesine gerek yok, ihtiyaç olursa kullanırız dediler. Geçen hafta öğrendik ki, ABD 1 milyar dolarlık hibe krediyi iptal etmiş. Ciddi bir hükümet karşımızdaysa, bu anlaşmayı niye imzaladığını söylemelidir'''' dedi. Baykal, hükümetin AB konusundaki tavrını da eleştirerek, Türkiye''nin AB''ye yandaş üye yapılmak istendiğini, hiçbir zaman serbest dolaşım hakkı tanınmayacağını ileri sürdü. Baykal, ''''2. sınıf Avrupalı olmaya karşıyız'''' diye konuştu. Baykal, Beyazıt Meydanı''nda polis tarafından dövülen kadınlardan da özür diledi. CHP Grubu bugün TBMM''de toplandı. Genel Başkan Deniz Baykal parti grubunda yaptığı konuşmada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü''nün önemine değinerek, tüm insanların Allah''ın huzurunda eşit sayıldığını söyledi. Tarihsel dönüşümün aksama gösterdiği konulardan birisinin kadın-erkek eşitsizliği olduğunu kaydeden Baykal, ''''21. yüzyılda da bu sorun ortaya çıkmaktadır. Ayrımcılığı reddetme anlayışını ortaya koyma açısından kadınlar günü büyük önem taşıyor. Bunu sahipleniyor, bir vesile sayıyoruz. Temel sorunun sosyal ve felsefi boyutu da var. Kadın-erkek eşitliği temel yaklaşımımız olmuştur. Medeni Yasa''da ailede, mirasta, boşanmada tam bir dönüşüm sağlanmıştır. Mecelle''den çağdaş hukuk sistemine doğru bir atılım gerçekleştirilmiştir. Hala töre cinayetleri işleniyor, feodal yapının izleri hala sürüyor'''' dedi. Baykal, kadının tatlı ve güzel sözlerle anılmasının yeterli olmadığını belirterek, kadının laikleşmesi, özgürleşmesi, erkeğe eşit konuma gelmesi gerektiğini, bu durumda toplumun özgür ve demokratik olabileceğini söyledi. Baykal, ''''Anadolu kadını sevgidir, şefkattir, berekettir, üretimdir. Geleceğe inançla bakan temel dayanağımızdır. Anadolu kadınımızı Dünya Kadınlar Günü''nde bir kez daha anıyor ve saygılar sunuyoruz. Ama bizim şükran sunmamız yeterli olmuyor. Sokaklarda yaşanan görüntüler rencide etmiştir. Güvenlik güçlerinin tavrı anlaşılır gibi değil. Onlar anaları, bacıları. Bütün dünyanın gözü önünde bu görüntülerin olması hepimizi yaralamıştır. Güvenlik güçlerinin bu tavırları nedeniyle, duyduğum eziklik nedeniyle erkek olduğum için özür diliyorum'''' diye konuştu. ''''HİÇBİR ŞEY SEKA''DA BİR KİŞİNİN BURNUNUN KANAMASINA DEĞMEZ'''' Baykal, İzmit SEKA fabrikasının kapatılacak olması nedeniyle başlayan işçi direnişine de değinerek, hükümetin ısrarlı tavrını eleştirdi. ''''Hükümet, özelleştirme uygulamasındaki tartışmalı noktalarda ısrarla ve inatlı tavrını sürdürüyor. Bütün bunların temelinde Türkiye''deki işsizlik yatıyor. Ekonomisi ezilmiş bir toplum var. İnsanlar giderek tedirgin ve ürkek oldular'''' diyen Baykal, şunları söyledi: ''''Bu eylemlere destek verdik. Türkiye''nin dört bir köşesinde dayanışma içinde olmaya gayret gösterdik. Büyük haksızlık ve yanlışlıklar yapıldı. İzmit SEKA kapatılıyor. Türkiye ihtiyacının yüzde 70''ini dışardan karşılıyor. Fabrikanın değerli arsası vardır. Bunu değerlendireceklermiş. İktidar bu durumdan tedirgin. Ben bilirimci hava içinde. Ne olursa olsun bunu yapacağız. Çatışmayı, kan dökülmesini göze almış durumdalar. Hiçbir şey SEKA''da bir kişinin burnunun kanamasına değmez. Bu konularda sağduyuya ihtiyaç var. İşçilerin demokratik haklarına saygı gösterilmeli.'''' Kaçak rakıdan ölümler konusunda da konuşan Baykal, sigara ve içkiye eklenen vergileri eleştirerek, olayın sebebinin sigara ve içki fiyatlarının gereksiz bir biçimde tırmandırılması olduğunu ileri sürdü. Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''''İçkideki rant, TEKEL''in elinden içkinin çıkmasıyla birlikte özel imalathanelerde sorumsuz, sağlığa aykırı üretimin kapısını açıyor. Merdiven altı üretim ortaya çıkıyor. 25 kişi bu nedenle ölüyor. Olaya neresinden bakalım? Piyasadaki başı boşluktan mı, toplumun sağlığının gözetilmemesinden mi, kontrolsüzlükten mi? İktidarın sorumluluk taşıdığı bir manzara ortada. Bana ne demeye hakları var mı? Attıkları her adım, bu ortamı yaratmıştır. 25 kişi ölmüştür. Üzüntü duyuyorum. İktidar ibret almalı. Bu kadar işsizlik, yolsuzluğun olduğu, hırsızlığın arttığı ortamda birileri de bu işe girer. Kaçak rakı imalatı eroinden daha kötü bir şey. Başbakan, olayın iktidarla ilgisi olmadığını söylüyor; ama bu kadar yüksek fiyat getirirseniz, bu kara birileri göz diker.'''' ''''TEŞVİK YASASI BUHAR OLDU, UÇTU GİTTİ'''' Baykal, Teşvik Yasası''nın bir an evvel çıkarılması gerektiğini belirterek, hükümetin verdiği sözün arkasında durması gerektiğini söyledi. İllere teşvik konusunda söz verildiğini kaydeden Baykal, ''''Teşvikle ilgili yasanın çıkmasını bekliyoruz. İktidar ilgisinin kaybolmaya başladığını görüyoruz. İktidar bu sözlerini unutmaya başladı. IMF''den gelen tepkiler üzerine, iktidar yetkilileri açık sözler verdiler. 49 ile teşvik vereceğiz dediler. Ekonomiden sorumlu bakan, teşvik kararımızda değişiklik olmayacak, sahipleneceğiz demiştir. Bu teşviki çıkaracaklar. En uygun teşvik modeli olup olmadığı bir yana, illeri ayağa kaldıracaksınız, olay tıkanacak. Niye tıkandı? Hiçbir açıklama yok. Başbakan Yardımcısı Şener, ''gerekirse yasada değişiklik yapılır'' dedi. IMF''den gelen itirazlar doğrultusunda teşvik buhar oldu, uçtu gitti. Yasaların arkasına IMF damgası var mı diye mi bakacağız. IMF onayı yoksa, yasa çıkmayacak mı? Bu acı bir manzara'''' dedi. Baykal, 1 Mart tezkeresiyle birlikte ABD''nin Türkiye''ye 1 milyar dolarlık hibe kredi verilmesine ilişkin anlaşmanın imzalanmasına karşın, bu krediden vazgeçilmesini de gündeme getirdi. Baykal, ''''Bu, siyasi şarta bağlı yardım anlaşmasıdır. Meclis''e gelmesine gerek yok dediler. İhtiyaç olursa kullanırız dediler. Geçen hafta öğrendik ki ABD 1 milyar dolarlık hibe krediye iptal etmiş. Ciddi bir hükümet karşımızdaysa, bu anlaşmayı niye imzaladığını söylemelidir. Devlet ciddiyeti bunu gerektirir. Dünyada bunun örneği yoktur. Fiyaskoyu kamufle etmek için ekonomik koşullar muhteşem deniliyor. Buna ihtiyaç yok denildi. Hazine açıklama yaptı. Kimse telaş etmesin, piyasalar kızmasın denildi. CHP ne yapıyor diyenlere ithaf olunur'''' diye konuştu. ''''TÜRKİYE AB''YE YANDAŞ ÜYE YAPILMAK İSTENİYOR'''' AB görüşmelerinde müzakerecinin hala atanamamasını da eleştiren Baykal, 17 Aralık kararından sonraki eleştirilerinin ''''Muhalefet içlerine başarıyı sindiremedi'''' diye izah edilmeye çalışıldığını belirtti. Baykal, 17 Aralık''ta Türkiye bakımından alınması gereken kararın alınamadığını ifade ederek, ''''17 Aralık, 6 Ekim İlerleme Raporu''nun sonucudur. 17 Aralık''ta 2 model kurulmuştur. Birincisi imtiyazlı ortaklık niteliğindedir. İkincisi de eğer şartları yerine getirirsek, uzun bir sürecin sonucunda tam üyelikten eksik bir statüdür. Serbest dolaşım hiçbir zaman olmayacaktır. Türkiye, yavaş yavaş yandaş üye konumuna doğru yönlendirilmektedir. Bu strateji hükümet tarafından zamanında teşhis edilemedi. Böyle tarih aldın da ne oldu şimdi?'''' dedi. Baykal, Verhaugen''in Kıbrıs''ta yenilgiye uğradıklarını düşündüğünün kamuoyuna yansıdığını hatırlatarak, Kıbrıs Rum Kesimi''nin Annan Planı''na hayır dediği halde, Kıbrıs Rum Yönetimi''nin AB''ye tam üye olacağı yönünde Verhaugen''in büyük hata içine düştüğünü kendisinin de kabul ettiğini öğrendiklerini kaydetti. Baykal, bu durumun Verhaugen''in uykularını kaçırdığını, bu politikaya teslim olanların Türkiye''ye tarihi bir başarısızlık yaşattığını söyledi. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:15

İLGİLİ HABERLER