Gündem
  • 3.1.2005 13:52

BAYKAL, SERBEST DOLAŞIMSIZ TAM ÜYELİĞİ, YUMURTASIZ OMLETE BENZETTİ

SAFURE CANTÜRK
ANKARA - Ziraat Mühendisleri Odası, 6. Teknik Kongresi'ni Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda gerçekleştirdi. Kongreye CHP Genel Başkanı Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Haşim Öğüt'ün yanı sıra 20 üniversite, 20 kamu kuruluşu, 10 dernek, vakıf, meslek örgütü ve birlikten 361 bilim adamı katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Baykal, tarım sorunlarının çözümünün tarıma yeni bir çerçeveden bakacak siyasi iradenin gelmesine bağlı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin hiçbir sorununUN çözümsüz kalmadığını, mutlaka bu soruna da çözüm bulunacağını söyledi. 1980 yılından sonra sistematik olarak tarım ve tarım kesimi mensuplarının, modernleşmenin karşıtı gibi gösterildiğini vurgulayan Baykal, dünyanın sanayi ve teknolojisi gelişmiş tüm ülkelerinin tarımlarını da desteklediklerini hatırlattı. Baykal, Türkiye'nin kalkınmasının önündeki ilk adımın tarım sektöründen geçtiğini vurgulayarak, tarım kesimi kalkınmadan Türkiye'nin kalkınamayacağını dile getirdi.
Türkiye'deki tarım politikalarını geliştirmenin en etkin yolunun teşvikler olduğunu; ancak bunun karşılıksız para dağıtımı anlamına gelmediğini belirten Baykal, "Türkiye'de tarımsal teşvikler hızla zaafa uğratılıyor. Teşviklerin GSMH içindeki payı binde 0.72'ye geriledi. AB'de ise destekler bütçenin yüzde 50'sine denk geliyor. Tüm dünya tarımla uğraşıyor; ama Türkiye'de tarıma ilgi ve destek yok" diye konuştu. Türkiye'nin artık yatırım yapmayan bir ülke haline geldiğini öne süren Baykal, GAP projesinde enerji yatırımlarının yüzde 85'inin tamamlanmasına rağmen, sulama yatırımlarının hala yüzde 10'unun bile tamamlanamadığını kaydetti.

"SİYASİLER KRALDAN ÇOK KRALCI GİBİ DAVRANIYORLAR"
Baykal, Türk tarımının IMF ve Dünya Bankası politikalarıyla Dünya Ticaret Örgütü kararları çerçevesinde sıkıştırıldığını ifade ederek, bu politikalar sonucunda Türkiye'nin kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, net ithalatçı konumuna düştüğünü kaydetti. "Sigara zevkimiz için, şeker için, yağ için, dışarıya döviz ödüyoruz" diyen Baykal, bugün hükümetin, sanayinin hammaddesi pamuğa prim bile veremediğini ileri sürdü. Baykal, yerli pamuk üretiminin gerilediğini vurgulayarak, tarım ülkesi Türkiye'de pamuk üretim alanları gerilerken pamukla ilgisi olmayan Yunanistan'ın pamuk atılımı yaptığını dile getirdi. Yunanistan'dan pamuğa kilogram başına 60 cent prim verilirken, Türkiye'de pamuğun satış fiyatının bile 60 cent olmadığına dikkat çeken Baykal, "IMF politikaları sonucunda ekonomik krizlerde gemiden ilk atılacak, ilk vazgeçilecek kesim tarım ve çiftçi kesimidir" şeklinde konuştu. Türkiye'de tarım politikalarını tarımcıların değil, maliyeci ve hazinecilerin belirlediğini vurgulayan Baykal, bunun sonucunda 25 milyon insanın köyünü bırakıp şehirlerin varoşlarında mafyaları, kap-kaç olaylarını meydana getirdiklerini dile getirdi. Baykal, Türkiye'nin tarımsal alandaki diğer bir sorunun Avrupa Birliği ile ilişkilerinden kaynaklandığını ifade ederek konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye AB'ye 25 ülkenin girdiği kapıdan değil, 23. maddeden giriyor. Burada diğer üye ülkelere uygulanmayan şartlar yer alıyor. AB, Türkiye'ye sizi tam üye yaparız; ancak AB'nin temel mantığını oluşturan serbest dolaşımdan daimi olarak yararlanamayacaksınız. Serbest dolaşım olmadan tam üyelik, yumurtasız omlet gibi olur. Ayrıca, üye ülkelere uygulanan tarımsal destekleri Türkiye'ye uygulama zorunluluğumuz yok diyorlar. AB son olarak bölgesel farklılıkları gidermek için tüm üye ülkelere açtığı 'Yapısal Kalkınma' fonlarını Türkiye'ye kullandırmayacağını açıklıyor. AB'ye tam üye olacaksınız; ama serbest dolaşımdan, tarımsal desteklerden ve Yapısal Kalkınma Fonu'ndan yararlanamayacaksınız. İşimiz çok zor. Ancak bizim siyasilerimiz kraldan çok kralcı gibi davranıyorlar. Ben milli dayanışmayı sağladıktan sonra tüm bu sorunların üstesinden gelineceğini düşünüyorum."
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:34

İLGİLİ HABERLER