BAYKAL : SÖZÜM EŞİNE DEĞİLDİ, ÖYLE OLSA KIYAMET KOPARDI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM Genel Kurulu’nda “Başörtüsü eşlerin ayıbını örtmeye yetmez” sözlerinin yanlış anlaşılması üzerine yaşanan gerilimi VATAN’a değerlendirdi. Baykal, “Başörtüsü eşlerin ayıbını örtmez” sözlerinin ardından Genel Kurul oturumuna ara verildiği sırada Başbakan Erdoğan’ın, tutanakları istettiğini belirtti. Başbakan’ın, 5 dakikalık arada TBMM Başkan Vekili İsmail Alptekin ile tutanakları incelediğini kaydeden Baykal “Bir hakaret olmadığını gördü. Eğer, tutanakları okuduktan sonra bir yanlış olduğunu görmüş olsalardı, kıyamet kopardı. Gördüler ki yok böyle bir şey. Anladılar ki ortada hiçbir haksızlık, hakaret yoktur. Eşe yönelik hiçbir değerlendirme yoktur. Yine de polemik yaratmaya çalıştı” diye konuştu.

KÜRSÜYÜ TERKETMEM
AKP ile yaşanan gerilimin ardından verilen 5 dakikalık arada, AKP’lilerin tepkisi üzerine CHP’li milletvekillerinin de kürsünün çevresine geldiklerini belirten Baykal, “Arkadaşlar olası bir duruma karşı geldiler. Zaten bir süre sonra AKP Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa yanıma gelerek CHP’li arkadaşların yerlerine oturmaları ricasında bulundu. Ben de arkadaşlarımı uyardım” dedi. Baykal, Genel Kurul’daki gerilim sırasında kürsüden ayrılmamasını “Kürsü terkedilmez, çünkü kürsü siperdir, mevzidir” sözleriyle değerlendirdi.

Erdoğan’ın, Yasin El Kadı’ya sahip çıkmasını da “çok garipsediğini” ifade eden Baykal, “El Kadı’ya sahip çıktı. Bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Birleşmiş Milletler’in ’terörü finanse ediyor’ diye ilan ettiği ve kendi Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla hesapları dondurulan birisi hakkında bu kadar duygusal, bu kadar heyacanlı bir tavır takınması garipsenecek şey” diye konuştu.

HÂLÂ BELEDİYEDE!
Deniz Baykal, Başbakan’ın CHP Milletvekili Nurettin Sözen ile tartışmasını da anımsatarak “Acınacak bir manzaraydı” dedi. Başbakan’ın geçmişteki belediye meseleleri hakkında tuhaf tuhaf şeyler söylediğini kaydeden Baykal, “Belediye Başkanlığı duygusunu aşamamış” dedi.

Guantanamo benzetmesi
Meclis AKP iktidarının son bütçesini 129 saat sonunda yasalaştırdı. Ancak son tur görüşme aralıksız 39 saat 45 dakika sürünce tarihe en uzun oturum olarak geçti. İsyan eden AKP’li vekiller Meclis’i Guantanamo kampına, sürekli yoklama alan başkanvekillerini de “Guantanamo şefi”ne benzetti.

El Kadı’ya destek çıktı: Param kadar kefilim
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın sözlerine cevap verirken şöyle dedi: “Yasin El Kadı’yı tanıyorum, kendisine inanıyorum, güveniyorum, param kadar da kefilim, kefil olurum! Tamam mı? Bu kadar!” CHP’li Özyürek’in “Teröriste kefil oluyorsunuz, BM kararına göre teröristtir o!” sözlerine ise sert yanıt verdi: “Bakın, terbiye dahilinde konuşun! Tanımadığınız, bilmediğiniz bir insan için “terörist” ifadesini kullanamazsın! Kullanamazsın o kadar!”

Baykal’a kızdı, arka odada içini döktü
Baykal’ın başörtüsü sözlerinden sonra TBMM Genel Kurulu’nun arka bölümüne geçen Erdoğan, bakan ve AKP’li yöneticilere içini döktü: “Takmışlar Cumhurbaşkanlığı seçimine. Benim böyle bir derdim yok. Demokratik bir Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Engellemeye yönelik provokasyonlar bunlar. Kime nasipse o olur. Ben mi olurum, Ahmet mi olur, Mehmet mi olur? Bu nasip işi. Ben ona ağzının payını vermesini bilirim. Baykal da kim? Nefsime hakim oluyorum. Böyle yapıyorlar, borsa düşüyor, ülke kaybediyor.” Erdoğan, AKP’lilerle sohbet ederken özel odaya CHP’li Ali Topuz, Ahmet Küçük ve Türkan Miçoğulları girdi. Baykal’ın sözlerinin yanlış anlaşıldığı, Emine Erdoğan’ı kastetmediğini söyleyen CHP’lilerin, AKP’lilere “Biz ilke olarak böyle bir tartışmaya katılmıyoruz. Orada kastedilen eşiniz değil. Daha fazla gerginlik olmasın. Birazdan Genel Başkanımız daha net açıklamayı yapacak” dedikleri öğrenildi. VATAN