Gündem
  • 18.2.2003 14:54

BAYKAL: ''TEZKERE ÖNÜMÜZE GELDİĞİNDE GEREĞİNİ YAPACAĞIZ''

ZAFER ÇAKMAK-ALİ ULURASPA ANKARA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Irak konusunda müzakereleri ikili bir zeminde götürdüğüne işaret ederek, hükümetin barış girişimlerini ciddiye almadıklarını söyledi. Baykal, TBMM'deki Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son günlerde Irak'ın silahsızlandırılması konusunda hangi yöntem esas alınarak bir ulusararası politikanın izleneceğinin tartışıldığını belirtti. ABD'nin, Irak'ın savaş yoluyla silahsızlandırılması gerektiğini, başka bir çok ülkenin ise savaşın kaçınılmaz olmadığı anlayışını ortaya koyduğunu ifade eden Baykal, Irak'ın acil tehdit olmaktan çıkarılmasının yolunun, silah denetimlerinin daha etkin bir şekilde sürdürülmesi olduğunu savundu. Derhal bir savaşı haklı kılacak bir durumun sözkonusu olmadığını vurgulayan Baykal, savaşmadan bu tehdidi ortadan kaldırmanın yolunun mevcut olduğunu bildirdi. Baykal ABD'nin tutumunun da eleştirerek, ''Kitle imha silahlarını ortadan kaldırmak için 'ben kitleyi imha edeceğim' demenin mantığı var mıdır?'' diye konuştu. Bütün dünyanın bir tereddüt içinde olduğuna dikkat çeken Baykal, bu noktada Türkiye'nin büyük önem taşıdığını ifade etti. ''Türkiye bu haksız savaşın sorumluları arasında yer alamaz, almamalıdır'' diyen Baykal, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini hukuki bir temel üzerine oturtmadan götüremeyeceğini söyledi. Anayasa'nın 92. maddesinin, uluslararası hukukun meşru saymadığı durumlarda savaş ilanını olanaksız kıldığını hatırlatan Baykal, Türkiye'nin, emperyalis bir ülke olmama, başka ülkelerin topraklarına göz koymama anlayışını Anayasası'na yerleştirdiğini ifade etti. Hukuki temeli olmayan bir durumla karşı karşıya bulunduklarını belirten Baykal, bunu ihmal etmenin çok ağır sorumlulukları olacağına işaret etti. ''Biz Türkiye olarak bu konuda sürüklenen bir konuma girmiş bulunuyoruz'' şeklinde konuşan Baykal, Türkiye'nin bütün gerçekleri bile bile bu tehlikeli savaşa sürüklenen bir ülke konumuna geldiğini vurguladı. Baykal, üç aydır yaşanan süreçte bütün hazırlıkların yapıldığını ifade ederek, Türkiye'nin, Irak savaşının askeri altyapısını oluşturma yönündeki adımlarına TBMM'de izin verildiğini söyledi. Bu kadar açık bir yanlışı sahiplenerek ve savunarak sürdürmenin mümkün olmadığını kaydeden Baykal, iktidarın, bir yandan halkın ve toplumun özlemleri doğrultusunda çaba gösterirken diğer yandan bu çabaların tersine askeri hazırlıkları sürdürdüğünü belirtti. Barışa ve savaşa yönelik çalışmaların aynı anda sürdürülmesinin çelişkili bir tutum olduğuna işaret eden Baykal, savaşa yönelik somut hazırlıkların, barış çabalarını önemsiz kıldığını dile getirdi. Irak krizine yönelik politikanın, birbiriyle çelişen bir üslupla götürüldüğünü anlatan CHP lideri, bu yaklaşımın net, savunulabilir ve sürdürülebilir bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Üç ay öncesinden Irak'a askeri müdahele için gereğinin yapılacağı konusunda izlenimin gerekli mercilere verildiğini öne süren Baykal, ABD'nin, Türkiye'nin bu konuda kendisiyle işbirliği yapacağı konusunda hiçbir zaman tereddüt yaşamadığını savundu. Baykal, ''ABD biliyordu ki zamanı geldiğinde, saati çaldığında gereken yapılacaktır. Bu güven onlara verildi'' dedi. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'ye bazı sözler verildiği yönündeki ifadelerden bir haftadır rahatsızlık duymaya başladığını ifade eden Baykal, bazı gazete haberlerinden örnekler vererek bu sözlerin çok önceden ABD'ye verildiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın, bir köşe yazarının sorularına cevap verirken, Erdoğan'ın 12 Aralık'ta ABD Başkanı Bush'la yaptığı görüşmede 'Biz komşumuz olan bir ülkenin diktatöryel rejimle yönetilmesini istemiyoruz. Bu Türkiye'ye yönelik bir tehdit oluşturuyor' ifadelerini kullandığını söylediğini hatırlatan Baykal, bunun yanı sıra Erdoğan'ın bu görüşmeden 10 saat önce ABD'nin üst düzey yetkilileriyle bir otel odasında gizlice buluşmasının da gazetelere yansıdığını söyledi. Birinci tezkerenin TBMM'den çıkartılmasından sonra ABD Başkanı Bush'un sözcüsünün 'Türkiye sözünü tutan bir ülke olduğunu gösterdi' şeklinde açıklamalarda bulunduğunu da hatırlatan Baykal, tüm bunların bazı gerçekleri ortaya koyduğunu vurguladı. Türkiye'nin Irak konusunda ikili bir müzakere stratejisi ortaya koyduğuna işaret eden Baykal şunları söyledi: ''Oyun bitti derken kastettiğim buydu. Ama oyun daha bitmemiş, bir hafta 10 gün daha sürecek. Dünya büyük bir çaba içinde ama biz o çabayı göstermenin rahatlığı içinde işbirliği görüşmelerini sürdürüyoruz. Şu anda askeri harekat bütün hızıyla sürüyor. Savaş takvimi her gün tıkır tıkır işliyor. Ama bir yandan da barış çabaları sürüyor''. Hükümet üyelerinin, 'tezkereyi Meclis'ten geçirmek için milletvekillerini ikna etmeliyiz' dediklerini hatırlatan Baykal, bu söylemlerin, Hükümet'in ikna olduğunu gösterdiğini dile getirdi. ABD'ye 'Bu konuda bize bir belge verin de onunla kendimizi anlatalım' dendiğini belirten Baykal, ''Bu, nasıl ürkek, nasıl yılgın bir anlayışla bu işin götürüldüğünün en somut örneğidir'' dedi. Başbakan Abdullah Gül'ün, Yunanistan Başbakanı'na, 'Bir hafta içinde ikinci tezkereyi Meclis'ten geçireceğiz' dediğini belirten Baykal, ''Bunun Yunanistan Başbakanı'nın sözcüsünden öğreniyoruz. Filmin sonunu Yunanlılara söylüyor bize söylemiyor. Biz bu hafta sonu göreceğiz müsamerenin sonunu'' şeklinde konuştu. Müzakerelerin birbirinden farklı iki zeminde götürüldüğüne değinen Baykal, bunun da yanlış olduğunu vurguladı. Sorunun, tutarsızlıkları kaldıracak bir konu olmadığına işaret eden Baykal, çok erken taahhütler verildiğini, çok erken umutlar dağıtıldığını söyledi. Baykal, bunlardan geri dönüşün mümkün olmadığını da vurguladı. 'Kim olsa aynı şey olurdu' şeklindeki söylemlerin kendilerini üzdüğünü anlatan Baykal, bunu reddettiklerini ifade etti. ABD'nin, Türkiye'nin müttefiki olduğunu ve gelecekte de ABD ile ilişkilerin dikkatli bir şekilde götürülmesi gerektiğini ancak bunun, Türkiye'nin, ABD'nin her istediğine 'evet' demesini gerektirmeyeceğini vurgulayan Baykal, Irak konusunda Türkiye'nin ABD ile farklılaşmak zorunda olduğunu dile getirdi. Baykal, ''Bunun için de öyle çok önceden otel odalarında yetkisiz insanlar aracılığıyla sözler verilmemelidir'' dedi. CHP olarak Türkiye'nin, kendisine çok zarar verecek bir savaşa sürüklendiğini gördüklerini anlatan Baykal, barış çabaları diye ortaya atılan girişimleri de ciddiye almadıklarını kaydetti. Önümüzdeki günlerde TBMM'ye gelecek tasarıları değerlendireceklerini ve gereğini yapacaklarını ifade eden Baykal, ikinci tezkere görüşmelerinin, birinci tezkerede olduğu gibi kapalı oturumla yapılmamasını istedi. Baykal, ''Önümüzdeki toplantı kapalı olmasın. Niye kapalı olacak. Kapalı olmasını haklı kılacak hiçlbirşey yok. Verdikleri oyun toplum tarafından görülmesini engellemek için, mahcubiyetlerini örtmek için kapatıyorlar. Bu defa milletten gizlemeye kalkmasınlar'' değerlendirmesinde bulundu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:22

İLGİLİ HABERLER