Gündem
  • 13.11.2003 15:42

BAYKAL: ''ÜLKESİNİ İHBAR EDEN BİR DIŞİŞLERİ BAKANI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''

MUAMMER TAN ANKARA- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, milletvekili dokunulmazlıklarının rafa' kaldırılmasını, ''Yargı gereğinin yapılması için TBMM'ye başvurmuştur. Bunun gereğinin yapılmaması düşünülemez. Bu görevi savsaklamadır, Anayasal bir suçtur. Bir kişinin Türkiye'nin Anayasal kurumunun işlemesini, tıkamasını tasvip edip, hoşgörüyle karşılamak, bunu hazmetmek kesinlikle mümkün değildir'' şeklinde değerlendirdi. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ve yönetim kurulu üyelerini kabulde, gazetecilerin dokunulmazlığın 'rafa' kaldırılmasına ilişkin sorusunu cevaplandıran, Baykal, ''Gerçekten anlaşılması imkansız bir tablo ile karşı karşıyayız'' dedi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 107 parlamenterin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili yargı talebinin TBMM'nin ilgili komisyonu tarafından reddedildiğini belirten Baykal, ''Yargı gereğinin yapılması için TBMM'ye başvurmuştur. Bunun gereğinin yapılmaması düşünülemez. Bu görevi savsaklamadır, Anayasal bir suçtur. Bir kişinin Türkiye'nin Anayasal kurumunun işlemesini, tıkamasını tasvip edip, hoşgörüyle karşılamak, bunu hazmetmek kesinlikle mümkün değildir'' şeklinde konuştu. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun konuya ilişkin yaptığı açıklamaya sert tepki gösteren Baykal, şöyle devam etti: '''Ben savcılıklardan gelen, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik dosyaları işleme koymam' deme hakkı kimsede yoktur. Türkiye aşiret devleti değildir. Ne yazık ki Anayasa Komisyonu Başkanı bu hukuksuzluğun içinde itmektedir. Sen ne hakla kovuşturmuyorsun? Meclis karar alacak onlar hakkında. 'Ben yargıya güvenmiyorum. O nedenle bu konuda karar almıyorum' diyor başkan. Sen kimsin de yargıya güvenmiyorsun. Sen ne hakla bu konuda Anayasanın öngördüğü mekanizmayı çalıştırmıyorsun. Bu, Anayasal bir suçtur. Başbakanı ve Meclis Başbakanı göreve çağırıyorum. Derhal bu konuya el koysunlar. Ne yaptığını bilmez birisinin elinde Meclisi oyuncak etmesinler''. CHP'li milletvekilleri ile ilgili dosyaların komisyonda görüşülüp, TBMM Genel Kuruluna sevk edilmesini isteyen Baykal, ''Bu bize karşı yapılan zulmdür ve Anayasa'nın ve hukukun ihlalidir'' dedi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün AB İlerleme Raporu'nda türban ile ilgili bir maddenin yer almadığına ilişkin, AB Dış Politika ve Güvenlik Temsilcisi Javier Solona'ya 'şikayette' bulunduğuna yönelik bir soru üzerine Baykal, ''İlk kez bir ülkenin en üst yöneticilerinden birisi, uluslararası bir kuruluşa kendi ülkesini eleştirmedi, şikayet etmedi diye yakınıyor. Böyle birşey olabilir mi? AK Parti iktidarının son dönemde ulusal duyarlılıklarını ciddi bir şekilde kaybettiği olaylara bir tanesi daha eklendi. Böyle bir olaya Cumhuriyet döneminde ilk kez tanık oluyorum. İmparatorluk döneminde bu vardı. İmparatorluğun çöküş dönemindeki siyasetçiler kendi ülkesini ihbar ederdi. Yani ülkesini ihbar eden bir Dışişleri Bakanı ile karşı karşıyayız. Allah Türkiye'yi korusun'' şeklinde konuştu. Baykal, terör örgütü KADEK'in isim değiştirmesinin hatırlatılmasını ise ''Ben değişen birşey olduğu kanısında değilim'' şeklinde değerlendirdi. Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin görev dağılımı konusunda Kemal Derviş'in ekonomi yerine AB ile ilişkiler konusunda görev istediğine dair haberlerin hatırlatılması üzerine Baykal, Kemal Derviş'in ekonomi konusunda büyük bir birikime sahip olduğunu ve parti olarak bundan faydalanmak istediklerini belirterek, ''Bu tür konularda bir sorun yok. OImasıda söz konusu değil'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:02

İLGİLİ HABERLER