CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Irak'ta, bir sıcak çatışma ortamına girerken, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını, yargı denetimine tabi tutmak için ''Anayasa'nın düzenlemesini değiştireceğiz'' diye yola çıkmanın, hangi siyasi basireti yansıttığının takdirini millete bıraktığını söyledi.
Baykal, CHP Genel Merkezi'nde gazeteciler ile sohbet toplantısı düzenledi.
Toplantıda, gazetecilerin ve vatandaşların yeni yılını kutlayan Baykal, 2002 yılını değerlendirdi, 2003 yılından beklentilerini anlattı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, Irak'a müdahale olasılığının olduğu bugünlerde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) gibi bir kuruma sahip olmanın, olağanüstü büyük öneminin bulunduğunu söyledi.
Baykal, TSK'nın, geride kalan dönemde, Türkiye'nin maruz kaldığı büyük bir iç tehdidi, uluslararası desteklerden yoksun olarak, demokratik bir siyasal ortam içerisinde başarıyla noktalayan bir kurum olduğunu kaydetti. TSK'nın kendisine göre bir iç düzenlemesinin olduğunu ve bu düzenin yıllardır işlediğini belirten Baykal, bu iç düzenin, dayanağını Anayasa'dan aldığına işaret etti.
''NE ÖLÇÜDE SİYASİ PARTİ ÇIKARLARI ROL OYNUYOR''
Bu iç düzenin, uluslararası pratiğe, hukuka, demokrasi anlayışına ters düşmediğini, uluslararası kuruluşların ifade ettiğine dikkati çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin sosyal yaşamında bir tarikat gerçeği var. Türkiye'nin tarihsel evrimi içinde ortaya çıkmış, dine dayalı temel değerlerin, günlük yaşama yansıtılmasını etkileyen bir toplumsal örgütlenme biçimi olarak tarikat gerçeği var. TSK, esas itibariyle disiplin uygulamalarının yanı sıra tarikat gerçeğinden yola çıkarak, bir silahlı kuvvetlerin etkin ve başarılı çalışmasının temel dayanağı olan hiyerarşiyi sosyolojik, dini başka hiyerarşiyle çarptırtmama konusunda özel bir dikkat içinde görünüyorlar.
Zaman zaman Türkiye'deki çeşitli dini örgütlenmelerin, TSK'ya nüfuz etme çabalarının yaşandığını yakından biliyoruz. Böyle bir tablo karşısında, şimdi, şu sırada Irak'ta bir sıcak çatışma ortamına girerken, YAŞ kararlarını yargı denetimine tabi tutmak için (Anayasa'nın düzenlemesini değiştireceğiz) diye yola çıkmanın hangi siyasi basireti yansıttığının takdirini milletimize bırakıyorum. Böyle bir arayışın altında Türkiye'de ne ölçüde gerçek bir demokratikleşme özlemi yatıyor, ne ölçüde siyasi parti çıkarları, yararları rol oynuyor. Bunun ayrıca ele alınıp, değerlendirilmesi lazım.
Türkiye'de küçük siyasi parti hesapları ve yararları, kendi militan kadrolarına yönelik angajmanların yerine getirilmesi ihtiyacı, ülkenin genel uyumunu, kurumların güvenini, etkisini sarsacak bir noktaya geldiği zaman çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış demektir. O bakımdan herkes çok dikkatli ve duyarlı olsun.'' TSK'nın özel bir kuruluş olduğunu, kendi iç hiyerarşisinin gereklerinin bulunduğunu vurgulayan Baykal, ''Bütün bunları bir yana bırakarak, şu ortamda bir kampanyanın hedefi haline TSK'nın çekilmek istenmesi, tasavvur edilebilecek en büyük basiretsizliktir. Bunun, tabana, tribüne yönelik bir temenni ifadesi olarak bırakılacağını ümit ediyorum. Bunun ötesine taşınmasının Türkiye'yi çok gereksiz gerginliklere sürükleyeceğini açıkça görüyorum ve bunu hükümete tavsiye etmiyorum'' diye konuştu.
CUMHURBAŞKANIN GÖREV SÜRESİ
Baykal, bir gazetecinin, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılacağı Anayasa değişikliği hazırlıklarına ilişkin sorusu üzerine, şimdilik böyle bir hazırlığın olmadığını, bir önceki parlamento döneminde siyasi hesaplaşma duygusuyla ortaya atılan projelerin, yeni parlamento döneminde önemseneceğini ve takip edileceğini düşünmek istemediğini kaydetti.
Parlamentoların intikam ve hesaplaşma duygusuyla davranmayacağını ifade eden Baykal, cumhurbaşkanının görev süresinin 7 yıldan 5 yıla indirilerek, iki kez seçilme uygulamasının da doğru olmayacağını belirtti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:02
