KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Turgut Özal, Bedrettin Dalan’ın hayatında önemli bir kilometre taşı. ANAP’ın tek başına iktidarda olduğu 1984–1989 döneminde İstanbul belediye başkanlığı yapan Dalan, Özal’la kavga edince siyasi hayatının bittiğini belirtiyor. Bu çatışmanın kendisini başbakanlıktan ettiğine inanıyor.
Bir dönemin ismi en çok duyulan siyasetçilerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Bedrettin Dalan, politik hayatının bitmesini, dönemin ANAP lideri Turgut Özal’la kavga etmesine bağlıyor. Dalan, Özal’la çatışmasının kendisinin başbakanlık yolunu tıkadığını belirtiyor: “Kavga olmasaydı, ben Özal’dan sonra başbakan olacaktım. Bana bizzat söylemişti. (Kavga etmeyelim, benim başbakanım ol) demişti. Bunu aile de, bazı arkadaşlarımız da bilir. Daha sonra arkadaşlarıma, (Bedri akılsızlık yaptı, benimle kavga etmeseydi başbakan olacaktı.) demiş. Özal’la ters düşmesem karşıma aday bile çıkmazdı.”
Siyasetten tümüyle elini çeken Bedrettin Dalan, zamanını eğitime adamış durumda. İSTEK Vakfı Başkanlığı’nı ve Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı’nı yürütüyor. Yaşadığı deneyimleri ve bugün için siyasete bakışını ZAMAN’a anlattı.
Dalan için Turgut Özal’ın farklı bir anlamı var. ANAP’ın kurucuları arasında yer alan Dalan, partinin tek başına iktidarda olduğu dönemde İstanbul belediye başkanı seçilince politik kariyerinin en üst noktasına ulaştı. İsmi ‘Özal’ın veliahtı’ olarak sık sık gündeme gelmeye başlamıştı. Dalan’ın ‘yükselişi’ ile Özal’la ‘aralarının açılması’ sanki at başı gidiyordu. 1989 yılındaki yerel seçimler öncesinde ipler iyice koptu. ANAP’ın oylarının düştüğüne inanan Dalan, seçim kampanyasında parti amblemini kullanmamaya karar verdi.
Dalan’ın ‘partiyi devre dışı bırakması’ Özal’ı sinirlendirmişti. Çıkarılan bir kanunla, belediye başkan adaylarının isimleri seçim pusulasından çıkarıldı. Seçmenler adaya değil, partiye oy vereceklerdi. Dalan bunun üzerine bağımsız aday gibi hareket etti: “Özal’a (Abi ANAP zor durumda. Mahalli idarelerde adayların isimlerini öne çıkarın, onunla oy toplayın.) dedim. Ben bunu söyleyince adayların ismini seçim pusulasından sildirdi. Ben de partiyi sildim.” Turgut Özal’ın, ‘Allah’ını seven Dalan’a oy vermesin.’ dediği ileri sürüldü. Ve Dalan seçimleri kaybetti. SHP’nin adayı Nurettin Sözen, İstanbul’un yeni belediye başkanı oldu. Dalan, geriye dönüp baktığında bu kavganın kendisinden çok şey götürdüğüne inanıyor. Bu kavga, başbakanlığa yükselmesini engellemiş: “Özal’dan sonra başbakan olacaktım. Bana bizzat söylemişti. (Kavga etmeyelim, başbakanım ol.) demişti. Bunu aile de, arkadaşlarımız da bilir. Daha sonra, (Bedri akılsızlık yaptı, benimle kavga etmeseydi başbakan olacaktı.) demiş. Özal’la ters düşmesem karşıma aday bile çıkmazdı.”
Dalan, 1989’daki yerel seçim süresince iyice bağlarını kopardığı ANAP’tan bir yıl sonra istifa etti. Demokrat Merkez Partisi (DMP) isminde bir parti kurdu. 1991’deki erken genel seçimlerde DMP’yi Süleyman Demirel’in DYP’si ile birleştirince milletvekili seçildi. Bir dönem Meclis’te görev yapan Dalan, beklediğini bulamayınca siyasetle yollarını ayırdı.
“Keşke siyasete hiç girmeseydim” düşüncesinde olan Dalan, siyasetin kendisinden çok şeyler götürdüğü kanısında. ‘Sedef hastalığına yakalanmasını’ bile siyasete bağlıyor: “Bu hastalık yüzünden 14 sene çektim, psikolojik sıkıntı duydum. Karşılığını bulsa önemli değil. Bir sürü askerimiz şehit oluyor; ama karşılığını da alıyorlar. Biz de gerekirse şehit olalım; ama yaptığınız hizmet siyasette netice vermiyor. Ha bire götürüyor, attığın taş, ürküttüğün kurbağaya değmiyor. Çünkü ipler senin elinde değil. Liderlerin de elinde değil. Ya Atlantik ötesinden talimat geliyor ya da boğazın öte yakasından. Siyasetteki kör dövüşü Türkiye’nin milli iradesini kaybettirdi.”Zaman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:30