İŞTE BİRGÜN GAZETESİ'NİN HABERİ:
Erdoğan'ı korkutan rapor
Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden zina tartışmaları ve Avrupa Birliği'nin tartışmalara müdahalesi çok sayıda spekülasyonu da peşinden getirdi. Daha önce çok daha önemli birçok konuda AB'nin isteklerini geri çevirmeyen Başbakan Erdoğan, zina konusu tartışılırken ''AB olmazsa olmazımız değildir'' diyerek ilginç bir restleşme örneği gösterdi. Ancak, edindiğimiz bir duyum restleşme nedeninin hiç de göründüğü gibi olmadığını ortaya koyuyor.
Zina tartışmaları nedeniyle önce geri çekilen ancak son günlerde AB'ye sert tavır koyan Erdoğan'ın restininin nedeni, Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in oğlunun düğünü de dahil bütün kulislerde günün konusu oldu. Kimi yazarlar sert tavırın nedenini, Türkiye'nin ağır bir ekonomik krize gireceğini gören AB'nin tarih vermeme eğiliminden kaynaklandığını ileri sürdü. Kimi görüşlere göreyse, Erdoğan, kendi kamuoyuna mesaj vermek için sertleşti. Çünkü Genelkurmay'ın yaptığı son yoklamalarda AKP'nin oy oranı giderek düşüyor, yüzde 26'ya iniyordu.
Bütün bu iddialar bir yana Erdoğan'ın canını sıkan bir başka gelişme ise geçtiğimiz hafta başında Türk istihbarat kaynaklarının raporuydu. AB restinin hemen öncesinde Brüksel'den doğrudan Başbakanlığa gönderilen bu rapor Erdoğan'ın tavrını da belirledi.
Brüksel'den Erdoğan'a giden istihbarat raporundaki iddialar, AB'nin İlerleme Raporu'na koyacağı iki maddesiyle ilgiliydi.
Raporda yer alan ifadelere göre AB, Türkiye'yle müzakerelerin başlamasını tavsiye etmeyecekti. Yani Türkiye müzakere tarihi alamayacaktı. Bir başka nokta ise, AB'nin Kürt sorununda Türkiye'nin eksiklerinin büyüklüğüne çektiği dikkat ve özellikle de bir kavramdı. AB, Türkiye'ye ''ulusların kendi kaderini tayin etme hakkını gözardı etmemesini'' tavsiye ediyordu.
Rapora ilişkin bilgi veren bir kaynak, neredeyse iki yıldır politikalarını AB'den tarih almaya endeksleyen Erdoğan'ın ''ulusların kendi kaderini tayin hakkı'' maddesinin altından kalkamayacağını, kimseye anlatamayacağını düşündüklerini söylüyordu. Tarih alamayan bir Erdoğan'ın yönünü tümüyle iç politikaya çevireceği ve ''AB, ülkeyi parçalamak istiyordu, o yüzden karşı çıktım'' söylemiyle kendi kamuoyunu harekete geçireceği de yapılan yorumlar arasında yer alıyor.
(Halil Nebiler/ BİRGÜN)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:57