''Çocuklar Duymasın'', ''En Son Babalar Duyar'', ''Ayrılsak da Beraberiz'' gibi dizilerinin yapımcısı Birol Güven, BDDK' nın dizilerin yapım şirketi ve kendi mal varlığı üzerine aldığı tedbir kararı ile ilgili içini döktü. Sanata hizmet etmek isterken, kendisini mahkeme kapılarında bulduğu için çok üzgün olduğunu söyleyen Birol Güven ''Ticaret yapmanın da riskleri olduğunu öğrendim, herşey insanlar içinmiş. Bugünler de aşılacak'' diyerek duygularını dile getirdi.
-Birol Bey, BDDK'nın mal varlığınıza koyduğu tedbir kararı ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Ben bu işe sanat yapmak için girdim. Her şeyden önce bir yazarım. Yazı yazmak, televizyon ile sinemalarda sanata hizmet etmek adına bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Benim işim bu. BDDK nedir ne iş yapar bilemem. Bir tedbirden söz edilince ne olduğunu bilmediğim için birilerine sormak ihtiyacı hissettim. Tedbirin ne olduğunu, mahkeme kapılarını bu tedbir sayesinde öğrendim. Elbette her şey insanlar için ticaret yapmanın da riskleri varmış. Açıkcası ben şirket kurarken ve çalıştığım süre içinde eksik yapmamaya çalıştım. Hiç bir yasal olmayan iş yapmadım. Herşey faturalı ve eksiksiz yapılmaktaydı. Tüm bunlara rağmen benim dışimda gelişen olaylar böyle bir kararla beni yüzyüze bıraktı. Şimdi herşeyi bir kenara bıraktık BDDK ve tedbir nedemekmiş onu öğrenmeye çalışıyorum.
-Birol bey herşeyi bir kenara bıraktık diyorsunuz bu tüm işleri durdurduk anlamına mı geliyor?
Hayır, asla işler kesintisiz yürüyor yürüyecek de. Benim kastettiğim senaryo çalışmalarıyla ilgili. İşleri bir kenera bıraktık demekle, Pınar Hanım'ın ayrılacak olması ile ilgili senaryoda değişiklikler yapılması konusunda yapacağım tüm çalışmaları bir tarafa bırakmak zorunda kaldığımı belirtmek istedim.
-Çalıştığınız kanalla ilgili bir problem var mı?
Dizinin geleceği ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Ben Star televizyonu ile bir anlaşma yaptım bu anlaşma iki yıl. Elbette Star'la devam edeceğim. Bizim kanalla ilgili bir problemimiz yok. Star'la anlaşma yaptığımızda bir transfer ücreti söz konusu olmadı. Biz kanaldan belli bir avans aldık. Diğer ödemeler de yapılıyor. Yalnız bir takım prosedür gereği yapılan işlemler var, bunlar yapılıyor. Benim söylemeye çalıştığım bu. Dizinin yayınlanmasında ya da çalışanların paralarının ödenmesinde herhangi bir problem yok. Bu aşamada biz şirket olarak hiçbir şeyin aksamasını istemiyoruz
-Bu olaylar Pınar Altuğ olayını unutturdu mu sizce?
Benim kafamda evet. Ama kamuoyunda bilemiyorum. Aslında bazen bu işleri yapmayıp sadece yazı yazmak istiyorum. Kendi işim olan yazarlığa dönmek istiyorum. Şirket işi bizim işimiz değil ödül beklerken ceza gibi bir olayla karşılaşıyorsunuz. Bir anlam veremiyorum. Bir anda herşeyinize el koyuyorlar özel arabalarınıza evinize bile. Ben sadece sanat yapmak sanata hizmet etmek istiyorum ama zoraki de olsa onu da öğrenmek durumundasınız. Bu problemlerin de düzeleceğine inanıyorum. Hiç bir televizyon kanalına da geçmek gibi bir düşüncem yok. Verdiğim bir söz var onu sonuna kadar yerine getirmek benim prensibimdir.
-Sanatçılar özel yaşamlarını oynadıkları role göre mi yaşamalılar?
Elbette değil ama özel yaşamları yapılan işe göre değişir. Benim yaptığım işte böylesine büyük gürültüler çıkarılmamalı. Televizyon izleyicisine saygılı olmalı. Televizyon seyircisi istemediği programı yayından hemen kaldırtabilir. İzleyicinin bu gücü var. Bizim yaptığımız dizilerde sanatçılar bu kurallara uymak yani televizyon izleyicisinin düşüncelerine göre hareket etmek durumundadır.
-Son zamanlarda sık sık gündeme geldiniz, basında yer aldınız. Birol Güven hayattan neler öğrendi?
Her şeyden önce ticaret yapan insanın rahat uyuyamıyacağını öğrendim. Fatura kesmek o kadar kolay değil. Bu arada tedbiri de öğrendik BDDK yı da. Ticarete atıldığıma bin pişman oldum. Ama her şey insanlar için diyorum. Herkes kendi işini yapmalı ben yazarlık yapmalıyım. Yıllarca Yeşilçam'ı inceledim orası benim için okuldu ben ordan mezun oldum diyebilirim. Bu nedenle de örnek aldığım insanları ve sanatçıları örnek alınması incelenmesi gereken kişiler olarak sayıyorum.
-Pınar Altuğ ile ilgili, ''O benim için unutuldu'' dediniz, alınan kararlar doğru muydu sizce?
Pınar konusunda yanlış yapılmadı. Dizinin devamı açısından doğru bir karar olduğunu sanıyorum. Ticari açıdan ise doğru bir karar değil. Bence bir süreç yaşandı. Pınar için de bizim için de doğru bir karar alındı.
Benim bir öngörüm var ona göre hareket ederim. Türk sinemasını çok yakından inceleyen bir kişi olarak bakış açım farklı olabilir. Ertem Eğilmez, Şener Şen, Cüneyt Arkın, Kadir İnanır gibi kişileri örnek alırım. Her oyuncu, bu gibi insanların yaşamını, sanatını iyi incelemeli. Bunlardan ders çıkarmalı. Oyunculuk felsefesi olarak incelemeliler.
450 KİŞİNİN KARNINI DOYURUYORUM
Ben televizyon izleyicisine izlenebilir yapımlar sunmaya çalışırken bu işten ekmek yiyen bir kitle yarattım. 450 kişi bu işlerden para kazanıyor, karınları doyuyoru. Bu insanların mağdur olmaması içinde elimden geleni yapmak zorundayım. Aslında ben yaptığım işlerden ödül almayı, ödediğim vergilerden dolayı da bir teşekkür bekliyordum açıkçası.
ixtanbul
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:11
