KAYNAK : Haber Vitrini
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Borçlarımızı bir an önce ödeyeceğiz. Ayaklarımız üzerinde duracağız. Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan çıkaracağız'' dedi.
CHP'nin, ''Güzel Günler Göreceğiz'' başlıklı 3 Kasım seçimlerine ilişkin bildirgesini Polat Renaissance Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında açıklayan Baykal, devletin ve bürokrasinin hantal yapıdan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Bir an önce ''e-devlet''e geçilmesinin önemine değinen Baykal, devletin vatandaşa bakış açısında köklü bir değişime ihtiyaç bulunduğunu, tahakküm etme yerine hizmet verme anlayışının yerleştirilmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılması ve kaynak üreten bir yerel yönetim anlayışına geçilmesi gerektiğini vurgulayan Baykal, Türkiye'nin hem ekonomik, hem de sosyal olarak sıkıntılarla karşı karşıya bulunduğunu kaydetti.
Baykal, 2003 yılında yüzde 5, daha sonra da yüzde 7'lik bir büyümeyi hedeflediklerini dile getirerek, bunun etkin, güçlü ve güven veren bir iktidarla gerçekleştirilebileceğini anlattı.
Mevcut hükümetin uyguladığı ekonomik programın bedelinin ödendiğini, ancak sonucunun alınamadığını belirten Baykal, hedeflerinin en kısa zamanda enflasyonu düşürmek olduğunu söyledi.
Baykal, iktidara gelmeleri durumunda yılda 1 milyon kişiye iş veren bir ekonomik düzene hızla geçeceklerini ifade ederek, ülkenin sorunlarının temelinde işsizliğin yattığına dikkat çekti.
Kayıtdışı ekonomiyi kayıt altına alacaklarını, asgari ücretliden alınan verginin kademeli olarak yüzde 5'e indirileceğini anlatan Baykal, mali miladın da bir an önce başlatılacağını bildirdi.
Tarım ve turizm sektörlerinin yeniden yapılandırılacağını kaydeden Baykal, Türkiye'nin ikinci bir turizm hamlesine ihtiyacı olduğunu, sosyal güvenlikte de yeniden yapılanmaya gidileceğini belirtti.
''BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETİ BEDAVA''..
Baykal, yeşil kart uygulamasının kaldırılarak sistemli bir sigorta hizmeti getirileceğini, sağlığın sosyal güvenlik kurumlarının bünyesinden çıkarılacağını anlatarak, ''Birinci basamak sağlık hizmetlerini, yaygın, etkin ve bedava yapmak istiyoruz'' dedi.
Eğitimi de yeniden yapılandıracaklarını belirten Baykal, lise eğitimini 4 yıla çıkaracaklarını, lisede okuyan öğrencilerin 3'te 1'inin akademik eğitime, diğerlerinin ise mesleki eğitime yönlendirileceğini bildirdi.
AVRUPA BİRLİĞİ...
Yaklaşık 1 saat 40 dakika süren toplantıda Baykal, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) konusunda çok ciddi ilerlemeleri hak ettiğini ve bir an önce üyelik müzakerelerine başlanması gerektiğini anlattı.
Almanya'da yapılan seçimlere de değinen Baykal, bu ülkedeki seçimlerin Türkiye'ye AB konusunda yardımcı olacak şekilde sonuçlandığını belirterek, Schröder'i kutlayacağını söyledi.
Türkiye'nin bölgesinde etkin, lider bir ülke ve parlayan bir yıldız haline gelmesi gerektiğini kaydeden Baykal, TİKA'nın da konumunun güçlendirilmesinin önemine işaret etti.
SORULARI YANITLADI...
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Deniz Baykal, partisinin IMF'ye yönelik tavrının sorulması üzerine, Türkiye'de 1980'li yıllardan bu yana uygulanan ekonomik politikaları eleştirerek, ''Borçlarımızı bir an önce ödeyeceğiz. Ayaklarımız üzerinde duracağız. Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan çıkaracağız. Başkaları Türkiye'yi IMF'ye muhtaç hale getirdi. Bizim çabamız Türkiye'yi IMF'ye muhtaç olmaktan çıkarmaktır'' dedi.
Baykal, ''AK Parti ile koalisyon kurar mısınız?'' şeklindeki soruyu ise, ''Bizim Türkiye'ye önerimiz, bu seçimlerden uyumlu, güçlü, içeriye ve dışarıya güven veren etkin bir iktidar çıkarmasıdır. Bu Türkiye için mecburiyettir'' diye yanıtladı.
Güçlü bir iktidarın ülkeye maddi olanaklar da sağlayacağını dile getiren Baykal, tek başına iktidarın önemini vurguladı.
Baykal, ''Bizim görevimiz, seçim sonucu alınıncaya kadar hiçbir koalisyon modeline aklımızı yatırmamaktır. Türkiye'nin çok güçlü bir iktidara ihtiyacı var'' dedi.
Bir koalisyon modeli ortaya çıktığı zaman ekonomik ve uluslararası çevrelerin ''Dur bakalım şimdi ne olacak?'' diyeceğini ve bir beklenti dönemine girileceğini ifade eden Baykal, seçimlerin sonuna kadar herhangi bir koalisyon modelini önermediklerini bildirdi. Baykal, ''Bir koalisyon modelini öngörmemeye çalışıyoruz'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'Yİ DÜNYAYA AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ''
Baykal, ''partisinin başlattığı yeniden yapılanma ile Turgut Özal hareketinin temelindeki farkın ne olduğu'' yolundaki soru üzerine de, ''1980'lerdeki açılımın hukuk ve kural konusunu yeterince önemsemediğini, bu dönemin kuralsızlığa, hukuksuzluğa ve yolsuzluklara neden olduğunu'' kaydetti.
CHP Genel Başkanı Baykal, ''Şimdi Türkiye'yi ciddi bir hukuk ve ahlak altyapısına kavuşturarak, dünyaya açmayı düşünüyoruz'' dedi.
Başka bir soru üzerine de son dönemde yaşanan ekonomik krizin, sadece mali ve ekonomik kriz olmanın ötesinde hukuk, sosyal doku ve değer sistemlerini tehdit etmeye başladığını belirten Baykal, bu olumsuz gidişin kontrol altına alınmaması halinde daha da ileri noktalara gideceği kaygısını yaşamaya başladıklarını bildirdi.
Baykal, ''Türkiye ya çağdaş medeniyetin bir parçası olacak ya da Ortadoğu, Latin Amerika ülkelerine doğru sürekli siyasi belirsizliklerin yaşandığı, ekonomik yolsuzlukların toplumun her alanına yaygınlaştığı bir ülke konumuna doğru sürükleneceği endişesini taşıyoruz. Bu gidişi önlemek istiyoruz'' diye konuştu.
''Yolsuzluklarla hesaplaşacak mısınız?'' sorusuna ise Baykal, halka önerdikleri ahlaki isyanın sadece dar anlamda yolsuzluklara yönelik bir tepki olarak anlaşılmasının eksik kalacağını, onun ötesinde bütün yanlışlıklara, olumsuzluklara karşı bir ret duygusunun ortaya çıkmasını istediklerini söyledi.
''HER YANLIŞLIK SORUŞTURULACAK''
Baykal, ''Biz bir siyasi iktidar talep ediyoruz. Siyasi iktidar, Türkiye'nin yolsuzluklara sürüklenmesine yol açan bütün yanlışlıkları ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Biz bunu yapacağız. Yolsuzlukların soruşturulmasının önündeki engelleri kaldıracağız. O engellerin kaldırılması, Türkiye'nin yolsuzluklarla hesaplaşması bakımından ne mümkünse bize onun yapılması şansını getirecektir'' dedi.
İktidarları döneminde yargı, denetim elemanları, hukuk soruşturmalarının güven içinde olacağını ve kimseyi gereksiz yere bir toplumsal suçluluk duygusuna itecek baskının olmayacağını anlatan Baykal, şunlar kaydetti:
''Ama herkes yargı önünde hesabını vermelidir. Kimse de suçlama kampanyasının hedefi haline gelmemelidir. Adalet ve soruşturma hiçbir zaman siyasallaşmamalıdır. 'Şunun üzerine gidin' talimatı hiçbir zaman bizim iktidarımızdan gelmeyecektir. Ama her yanlışlık, en saydam şekilde araştırılıp soruşturulacaktır.'' Toplantıya, Kemal Derviş, Yaşar Nuri Öztürk, Bülent Tanla, Şükrü Elekdağ, Mehmet Sevigen, Zülfü Livaneli, Ali Topuz ve Algan Hacaloğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı CHP milletvekili adayları da katıldı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, toplantının ardından bir grup köşeyazarı ile görüştü. Baykal, daha sonra da salonda ''Stüdyo Yaşar'' tarafından hazırlanan bir platformda milletvekili adayları ile fotoğraf çektirdi.
Bu arada, salonda ''Tek başına iktidar Türkiye için'' ve ''Önce İnsan'' yazılı büyük boy afişlerin bulunduğu görüldü.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:12
