ÇİÇEK: ''ÖZGÜRLÜK VE SORUMLULUĞU DENGEDE TUTABİLMELİYİZ''

ANKARA - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Özgürlük ve sorumluluk... Bu ikisini dengede tutabilirsek, zannediyorum endişe ettiğimiz bir takım hususların ortadan kaldırılması noktasında önemli bir noktaya gelmiş oluruz'' dedi.
    

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ''ulusal basın'' yerine ''yerel, bölgesel ve yaygın basın'' tanımlamasını kullandıklarını belirterek, ''Bir ülkede nüfusun yarısı açlık sınırının altındayken bir sanatçının kiminle beraber olduğunu yazıyorsa ona ulusal kelimesini yakıştıramıyorum'' dedi.
    

Adalet Bakanı Cemil Çiçek de genel kurulda yaptığı konuşmada, Türkiye'de basın özgürlüğünün her dönemde üzerinde durulduğunu ve en çok tartışılan konulardan biri olduğunu ifade etti.
    

''Özgürlük hiç bir zaman sorumsuzluk anlamına gelmez'' diyen Çiçek, geçen yıl 1 Haziranda yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) değişikliklerin en çok eleştirilen kısmının ''Türk milletine hakaret etme'' ve ''Cumhuriyet kurumlarını aşağılama'' bölümlerinin olduğunu kaydetti. Çiçek, ''Eğer basın özgürlüğü, işi bu noktaya kadar götürüyorsa işi nerede dengelememiz lazım, bu çok önem arz ediyor'' dedi.
    

Çiçek, şunları kaydetti:
    

''Bir yandan Roj TV'nin niye yayınına imkan veriyorsunuz diye mücadele vereceğiz ama Türkiye'de adı şu veya bu bir iki gazete bu neviden desteklerini sürdürmeye devam edecek. Elimizdeki imkan ne? Cumhuriyet Savcısı sabah makamına gelince gazeteleri alıyor, okuyor. Sonunda toplatma kararı istiyor. Toplatma kararı çıkana kadar bu gazeteler dağıtılıyor. Toplatma kararıyla bir yere varma imkanımızın olmadığını gördüğümüz içindir ki ilave tedbir getirilmesi lazım. Bu yayınların durdurulması lazım. Getirilen düzenlemeyle bu konuyla ilgili olarak hakim kararıyla faaliyetlerini durdurma imkanı getirmiş oluyoruz. Eğer bunu doğru bulmuyorsak, eksik buluyorsak veya tümüyle basın özgürlüğü açısından sakıncalı buluyorsak bizim beklentimiz; bir taraftan özgürlüğü sağlayalım ama teröriste destek veren yayınları nasıl önleyeceğiz? Bununla ilgili bir teklif beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Özgürlük ve sorumluluk... Bu ikisini dengede tutabilirsek, zannediyorum endişe ettiğimiz bir takım hususların ortadan kaldırılması noktasında önemli bir noktaya gelmiş oluruz.''
    

CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz da siyasi iktidarın TMSF'nin elindeki yayın organlarıyla bir anda ''en büyük medya patronu'' olduğunu, ''bu kurumlarda siyasi iktidar yanlısı habercilik anlayışını benimsemeyenlerin, tazminatsız bir şekilde kendilerini kapının önünde bulduklarını'' savunarak, TRT'nin de Anayasa ve yasalarda sınırları çizilen yayın politikasından uzaklaştırıldığını ileri sürdü.
    

Genel kurulda Nazmi Bilgin, yeniden genel başkanlığa seçildi.