Gündem
  • 8.3.2008 14:28

ÇİLLER TÜRKİYE'Yİ ENGELLEYEN PARODİ'NİN BOĞAZINA SARILMIŞ

 

Dünya Kadınlar Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken, çok sayıda köşe yazarı da konuyu işleyen yazılar kaleme aldı. Yeni Asır Gazetesi yazarı Hüseyin Kocabıyık da yazısında daha önce danışmanlığını yaptığı kadın politikacıları konu aldı.

Kadın siyasetçiler /HÜSEYİN KOCABIYIK

Bir bakıma çok şanslı birisiyim ben. Politikacı kadınlar tanıdım. Politikacı kadın diyorum, çünkü bu ayrı bir kategoridir ve kendi ontolojik şartlarını aşan kadını ifade eder. Tek kelimeyle müthiştirler ve tek kelimeyle zavallıdırlar. Müthiştirler, zira hırs ve gücün kadın estetiğiyle birleştiği vakit ne denli tahripkar veya yapıcı bir etkinliğe dönüştüğünü en yakından görmüştür bu gözler. Zavallıdırlar, o güç ve kudret, çevrelerini bir ahtapot gibi kuşatan erkekler, o erkeklerin kişiliksiz ve sadakatsiz yapışıklıkları bir süre sonra kadın politikacıyı "gülle atmada dünya rekoru kırmış ama bu arada kadınlık vasfını kaybetmiş" ucubelere dönüştürür.
***
Bir bakıma da çok şanssız birisiyim bu konuda. Çok genç yaşta tanıdım onları. Kafamda kavak yelleri eserken... Dünyanın sihrini daha kavrayamadan... İç türbülanslarımı atlatmadan... Bir denge halini bulmadan tanıdım... Şimdi 40'lı yaşların başında tanımak isterdim onları. Eminim daha insani, daha dürüst ve daha verimli işler çıkartırdık. En azından kaybetmezdim onları. Onlar benim ruhen bağlı olduğum aziz kadınlar olarak kalmaya devam ederlerdi. Ama şimdi hiç birisi yok. Atilla İlhan haklıymış.
***
İşte politikada tanıdığım ve çalıştığım kadınlardan birkaç tanesi:
Tansu Çiller: Onun ismi geçtiği zaman zihnimde oluşan imaj güç, kararlılık ve eylemdir. PKK'lı hainler için "vurun", Kardak için Yunan gemilerini "batırın" diyen bir başbakandır.
Kimse bilmez ama canlı tanıkları var: 1995 yılında Türkiye'nin Gümrük Birliği üyeliğini engellemeye çalışan İtalyan Başbakanı Parodi'nin kravatını masanın karşı tarafından uzanarak yakalayan, adamı masanın öbür tarafına bir hindi gibi sündüren ve "seni boğarım" diyen bir kadın. Kod adı "Sarışın Güzel Kadın." "Leydinin topuk sesi" diyerek onu getirenler halktan yana siyaset yaptığı için onu affetmediler.
Meral Akşener: Tertemiz bir Selanik göçmeni ailenin kızıydı. Memleketin ilk kadın iç işleri bakanı. Kişisel kırgınlıkları bir yana bırakarak tarihin huzurunda söylüyorum ki, en zor dönemlerin en başarılı iç işleri bakanıdır. Belanın ve pisliğin içinde bakanlık yapmış, arkasında tek bir leke bırakmamıştır. Gözü kara kadın cinsinin az bulunan örneklerindendir. Kendisini "kazığa oturtmakla" tehdit eden generale "Kazıklı Voyvoda da homoseksüeldi" diye haber gönderecek kadar korkusuz, daha sonra sorulduğu zaman bu hadiseyi reddedecek kadar da ülkesinin değerlerini sakınan birisi.
Serpil Yıldız: Çok özel bir kadın. Siyasette tanıdığım kadınların içinde Fransız Segula'nın "sakin güç" tanımına en fazla uyan kadın. O güzel ve huzurlu yüzünün arkasında her an savaş ilan etmeye hazır bir tatminsizlik hali vardır. Eğer kulvarını bulabilseydi çok büyük bir siyasetçi olabilirdi. İzmir kadınının erkek milletine tepeden bakan o baskın niteliklerinin tamamını Serpil Yıldız kadar kendinde tecessüm ettiren birini daha tanımadım.
***
Napolyon "Siyaset ve devlet dişidir" diyor. Bu kadınları tanıdıktan sonra bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kere daha anladım.
Çalışmaktan onur duyduğum kadınlara selam olsun ve 8 Mart kutlu olsun.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 13:11

İLGİLİ HABERLER