DERVİŞ: ''MUHALEFETİN GÖREVİ ÜLKEDE KRİZ ÇIKARMAK DEĞİL''
OKTAY ÖZDEN
ESKİŞEHİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, muhalefetin görevinin ülkede kriz çıkarmak olmadığını belirterek, ''Tam bir çoğunluğu olan hükümeti düşürmek gibi bir amaç ne gerçekçi ne de pek yararlı gibi gözüküyor'' dedi.
Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) Shamdan's Restoran'da verdiği yemeğe katılan CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, Eskişehirli sanayici ve işadamlarına 57. hükümetin yaptıklarını anlattı. Derviş, Türkiye'de 1990'lı yılların genelde kayıp yıllar olduğunu ifade ederek, ''Bu dönemde ülkede makro ekonomi olarak değil, mikro düzeyde bazı işler yapılabildi. Otomotiv sanayiinde bu yıllar başarılı yıllar oldu. 1990'lı yıllara kişi başına 3 bin dolarla girdik, 2003 yılında biraz toparlanıyoruz. Ancak, yine kişi başına 3 bin dolardayız. 13 yıllık bir dönemi mesafe katedemeden geçirdiğimiz için hepimizin üzülüyoruz'' diye konuştu.
Bankacılık ve finans sektörünün denetim olmadan çok geliştiğini ve her önüne gelenin banka açabildiğini kaydeden Kemal Derviş, kamu ve özel bankalarda 'partizan siyaset' ile bankacılığın buluşmasının ciddi sorunlara yol açtığının altını çizdi.
''BANKACILAR DEĞİL, VATANDAŞIN MEVDUATI KURTARILDI''
Derviş, bakan olduğu zaman bankacılık sektöründeki boşalmanın boyutunu, durumun ne kadar vahim olduğunu gördüğünü dile getirerek şunları söyledi:
''Kamu bankalarında gecelik borç 15 katrilyon liraydı. Her 24 saat içinde kamu bankaları yeniden 15 katrilyonluk bir borcu çevirmek zorundaydı. Bu korkunç bir şeydi. Özel bankalarda da durum çok kötüydü. BDDK kurulmuştu, maalesef çok çelişkili bir şekilde çalıştı. Zekeriya Temizel çok dürüst, biraz ters kişiliği vardı. Bir taraftan parti yöneticilerine bağlı hiçbir şekilde bağımsız, özerk davranamayan bir kurum vardı ve çalışmıyordu. Özel bankalarda da mevduat tehlikedeydi. Buna rağmen hiçbir şekilde bankacılar kurtarılmadı, vatandaşın mevduatı kurtarıldı. Devlet, bulduğu kaynağı aktardığı bankaya el koydu. Hiçbir bankasını boşaltan bankacının cebine kaynak girmedi. Bu çok önemli. Çünkü, çok istismar edildi. 'Reel sektöre, yoksullara yardım yok. Bankalar kurtarıldı' söylemi son derece yanlış. Bunu yapmasaydık, vatandaşa 'Mevduatın kayboldu, gitti. Bir bardak su iç. Türkiye iflas etti' dememiz gerekecekti. O zaman bunun sonuçları çok ağır olacaktı. Ondan sonra toparlanmak, yeniden bir güven sağlamak, finans piyasalarında Türkiye'yi borç alabilir bir hale getirmek, bankacılık sistemini ayağa kaldırmak yıllar sürerdi.''
Türkiye'de enflasyon oranını yüzde 5'lere çekmenin ülkenin gelişmesi ve toplumun sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Kemal Derviş, 'enflasyon canavarı'nın yok edilmesi gerektiğini belirtti.
''DAHA SERT MUHALEFET YAPIN DİYE ELEŞTİRİ ALIYORUZ''
Derviş, ülkede büyüme ve istihdam sorununun bütün ciddiyetiyle devam ettiğini ifade ederken, CHP'nin görevinin hükümeti eleştirirken, daha iyi teklifler getirip, halka vizyonunu anlatmak olduğunu bildirdi. Kemal Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de kriz çıkarmak muhalefetin görevi değil diye düşünüyorum. Bu konuda bazen eleştiri alıyoruz. 'Daha sert muhalefet yapın' diye. Muhalefet yapmamız gerekiyor, yapıyoruz da. Bunun hükümet çok olağanüstü, taşınmayacak şeyler yapmadıkça, bunu demokratik bir ülkedeki centilmence yarışının biçimini gerçekleştirerek yapmamız gerekiyor. Vatandaşın, ekonominin, sanayinin de yararı bu. Bu geçmişte olmadı. 90'lı yıllarda koalisyonlu devrelerde Meclis'te siyasi partiler, her an bir krizle hükümeti düşürmek gibi bir eylem içindeydi. Bugünkü durum biraz farklı. Hükümetin tam bir çoğunluğu var. Hükümeti, Meclis içinde düşürmek gibi bir amaç ne gerçekçi, ne de pek yararlı gibi gözüküyor. Ancak, hükümet partisinin cumhuriyetin temel ilkelerine, burada özellikle laiklik ilkesinden bahsediyorum, buna gerçekten sahip çıkması gerekiyor. Birçok konuda farklı fikirde, ayrı çözümler düşünebilir. Ancak, temel ilkelerde şüphe varsa, bu konuda Türkiye'yi Türkiye yapan ortak değerlere sahip çıkmıyorsak, o zaman centilmence yarışma, barış için siyaseti götürme ve ekonomiyi zedelemeden siyaset yapma tavrı zorlaşıyor.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:56