KAYNAK : Haber Vitrini
Devlet eski Bakanı ve CHP İstanbul Milletvekili adayı Kemal Derviş, Türkiye'nin ekonomik programı başarıya ulaştırması gerektiğini söyledi.
Derviş, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) düzenlediği ''İhracatçılar Soruyor Liderler Cevaplıyor'' başlıklı dizi toplantılarının ikincisinin konuğu oldu.
Deniz Baykal'ın katılmadığı toplantıda bir konuşma yapan Derviş, Türkiye ekonomisinin son 30-40 yılda zarar gördüğü dönemlerde, özel sektörün özellikle de ihracatçıların çalışması, gücü ve başarısının krizdeki çıkışlarda büyük rol oynadığını söyledi.
Derviş, ''Yeniden rol oynuyor. Bütün zorluklara, olumsuzluklara, bürokratik engellere, dünya ekonomisindeki olumsuzluklara rağmen Türk ihracatçısı başarılıdır ve programın çok önemli bir güç kaynağını teşkil etmiştir'' diye konuştu.
Türkiye'nin şu anda önemli bir yol ayrımında bulunduğunu ifade eden Derviş, mutlaka yapılması gereken 2 işten birinin ekonomik programın başarıya ulaştırılması olduğunu kaydetti.
''Yarıda kalmaması lazım'' diyen Derviş, kolay olmamasına karşın nakit dengelerinin yerine oturduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Seçime rağmen ortaya çıkan ayrışıma rağmen dengeler iyi kötü tutuyor. çok büyük bir sıkıntı yaratmıyor seçim. Ama iş bitmedi.
Mutlaka büyüme sürecine girmemiz gerekiyor. Ama aynı zamanda enflasyonu 2 yıl içinde tek haneli rakamlara çekmemiz gerekiyor. Bunun artık hiç şakası kalmadı. Bunun mutlaka olması gerekir.''
''ENFLASYON BELASINI YENMEMİZ LAZIM''
Derviş, yüzde 60-70'lik bir enflasyonun devamlı süren bir belirsizlik demek olduğuna dikkat çekerek, ''Bu enflasyon belasını yenmemiz lazım. Bu konuda Sayın Deniz Baykal çok kesin konuşuyor. Enflasyonu 2 yıl içinde tek haneli rakama indireceğiz ve dünya ülkeler ailesine katılacağız. Dünyada yüzde 70 enflasyonlu bulamazsınız, bitti artık'' diye konuştu.
Türkiye olarak makro ekonomik dengelerin sürdürülmesi, merkez bankasının bağımsızlığının korunması ve kamu maliye politikasına devam edilmesi gerektiğini kaydeden Derviş, yapılacak bu işler için gerçek bir eşgüdümün olması gerektiğini savundu. Derviş, devamla şunları söyledi:
''36 bakanlıkla, herkesin imza yetkisiyle, herkesin fazlalık teşkilatıyla bu özlediğiniz yatırım, iş yapma, para verebilme, ihracat yapabilme ortamını sağlayamıyorsunuz. Mutlaka eşgüdüm içerisinde çalışan, sorunları hızla çözebilen, hızla karar verip o kararların uygulamasını da sağlayacak bir yapıya ihtiyaç var. Ben buna tecrübeyle inandım. Tek parti iktidarı bunu rahat sağlar. Ama hiç değilse çok büyük bir uyum içinde çalışan bir bakanlar kurulunun yaratılması gerekiyor.
Ödenek Maliyede, değerlendirme Planlamada, dış ticaretle ilgili konular dış ticaretten sorumlu bakanlıkta, nakit Hazinede... olmuyor. Yani bu şekilde bir ekonomi artık bu yüzyılda yönetilemez. Karar vermek mümkün değil.'' Derviş, koalisyonun nasıl işlediğinin bilindiğini ifade ederken, ''Her bakan genel başkanına sormak mecburiyetindeydi. Bir toplantıya giriyoruz, karar alacağız, bakıyorum bakan karar alamıyor. Gerçek bir eşgüdüm güçlü bir başbakanın ve daha küçük bir kabinenin uyum içinde çalışmasıyla olur'' diye konuştu.
DEVLET SADECE DÜZENLEMELİ VE DENETLEMELİ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da kendisi kadar piyasa ekonomisine inanan bir kişi olduğunu vurgulayan Derviş, piyasada hakça bir gelir dağılımının kendiliğinden çıkmadığını, devletin bu konuda önemli bir işlevi bulunduğunu kaydetti.
Kemal Derviş, piyasanın kendi başına yasal çerçevesini ve yarışma düzenini yaratmayabileceğini, burada bir hakeme ve kurallara ihtiyaç bulunduğunu belirterek, ''Bugün artık Türk özel sektörü herşeyi üretebilir, her hizmeti verebilir. Bence artık devletin herhangi bir şey üretmesi ve harhangi bir hizmeti vermesi gerekmiyor. Sadece düzenlemeli ve denetlemeli'' diye konuştu.
Tarımda önemli bir sorun olduğunu ve bu alanda belli bir dönüşümün başarılması gerektiğini kaydeden Derviş, ihracatın da stratejik bir faaliyet olarak kabul edilip desteklenmesi gerektiğini söyledi.
İhracatın içindeki tekstilde önemli bir dönüşüm gerektiğine dikkkat çeken Derviş, ''Çok başarılı ama çok sorunlu bir sektör. Stratejiyi birlikte oluşturalım, birlikte çalışalım'' dedi.
''TEK NEDEN EKONOMİK PROGRAMIN BAŞARISI''
Başarılı bir şekilde ihracat yapmış kişileri artık her yıl kendini yeniden ispatlama durumundan kurtarıp, otomatik olarak finansman kaynağının yaratılması gerektiğini ifade eden Derviş, siyasete girmesinin nedenini de şöyle açıkladı:
''Tek nedeni sizlerle birlikte başlattığımız bu ekonomik programın başarıya ulaşmasıdır. Siyasete çok saygı duyuyuroum. Başka şeyler yapmayı tercih ederim. Üniversitede ders vermeyi tercih ederim. Ama bu programı başarıya ulaştırmamız lazım. Türkiye'de, sizlerde o güç var. Sanıyorum önümüzdeki aylarda bunu artık hayata geçirebiliriz. Kimseye karşı değilim. Kimseyi incitmek de istemiyorum. Ama uyumlu bir hükümletin çıkması lazım ve iş yapan bir kadronun... Biraz da gençleşmiş bir kadronun işbaşına gelmesi lazım.'' Kemal Derviş, CHP'nin vergi konusundaki yaklaşımının, oranları düşürme stratejisi ve SSK primlerini indirme şeklinde olduğunu vurgulayarak, vergi yönünden reel ekonominin adım adım rahatlatılması gerektiğini savundu. Derviş, şunları kaydetti:
''Gene enflasyon, gene krize teslim edeceksek ülkeyi o zaman bütün fedakarlıklar, bütün bu ızdırap boşa gitmiş olacaktır. Ve çok yazık edeceğiz. Boş vaadlerle iş olmaz artık. Her konuda ciddi, hesaba kitaba dayanan hareketler yapmamız lazım. Türkiye'yi hak ettiği yüzde 7'lik büyüme süreecine sokup 10 yıl devam ettirmemiz lazım. Bence bu mümkün. Türkiye yüzde 70'li enflasyon, yüzde 3-4 büyüme hızıyla devam edemez, hakkımız yok.''
MERKEZ SAĞ VE SOLDA TOPARLANMA
Türkiye'deki yapının değişmesi gerektiğine de işaret eden Derviş, şöyle konuştu:
''Bence merkez solda çağdaş dünyayı anlayan, benimseyen bir sosyal demokrat partinin olması lazım. Merkez sağda da bir toparlanma olması gerekir. Esas siyasal yarışma bu iki büyük gücün arasında centilmence bir şekilde gelişmeli. Bu toparlanmayı inşallah bu seçim sayesinde görürüz. Merkez soldaki toparlanmayı CHP dışında gerçekleştirmeye çalışmak son derece yanlış olurdu. Zaten olamazdı, bölünürdü. Halbuki herkesi kucaklayan bir CHP çatısı altında çağdaş sosyal demokratları, merkez solu toplama olanağı var. Kısmen şimdi oluyor, bugünlerde olur. Belki kısmen de seçimlerden sonra olacak. CHP önümüzdeki aylarda, yıllarda merkez solu kapsayan çağdaş bir sosyal demokrat parti halinde siyasetin eksenine oturacak.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:10