EĞİTİM FAKÜLTELİLER KAZAN KALDIRINCA ÖĞRETMEN ATAMALARI KİLİTLENDİ...
KAYNAK : Haber Vitrini
Öğretmen atamaları kafa karıştırdı
Hala binlerce okulda dersler boş geçiyor. Kiminde bazı dersler, kiminde tamamı. Öte yanda ise on binlerce genç yıllardır büyük bir sabırsızlıkla öğretmen olmayı bekliyor. Özetin özeti: Helva yapmak için her türlü malzeme var. Ama bir türlü helva yapılamıyor.
Öğrenci öğretmen, öğretmen iş, siyasiler oy, veliler de kaliteli bir eğitim istiyor. Ama nedense çarklar bir türlü dönmediği için hemen herkes mutsuz. Çünkü hiç kimsenin istediği yerine gelmiyor.
Bu o kadar zor mu? Kesinlikle hayır. İstendiğinde de arkası geliyor. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu hemen her konuda iş yapmaktan çok yapmamak için çaba harcardı. Bu yüzden de tüm konular kilitlenme noktasına gelmişti. Sonra bir anda bakan değişti ve pek çok konuda çarklar dönmeye başladı. Ama sanki o da ara ara durmaya başladı ki şikayetler geliyor. Bakan Necdet Tekin umarım en kısa sürede bakanlık görevine atandığı ilk günlerdeki performansına ve inanırlığına kavuşur. Çünkü önümüzde her ne kadar seçim olsa da daha haftalar var. İstenirse çok işler başarılabilinir. Zaten bunun örneklerini de gördük...
30 bin kişilik atamanın ardından 5 bin kişilik ek kadro verildi. Öğretmen adayları bu 5 bin kişilik kadro için az çaba sarf etmediler. Bunların başında da fen edebiyat fakültesi mezunları vardı. Hemen her platformda devletin kendilerine verdiği sözü yerine getirmesini istediler. Onların da etkisiyle Maliye Bakanlığı insafa geldi ve bu 5 bin kişilik kadroyu verdiğini açıkladı. Ama kıyamet ondan sonra koptu.
Bakan Tekin, daha önceden açıkladığı gibi 5 bin kişilik yeni kadroya fen edebiyat fakültesi mezunlarının alınacağını açıklayınca, eğitim fakültesi mezunları kazan kaldırdı. Bizler dururken onları nasıl öğretmen olarak atarsınız diye karşı kampanyaya başladılar. Sonuçta ne onlar atanabiliyor ne diğerleri...
Maaş artış döneminde de aynı tartışmalar ve engellemeler yaşanmıştı. Öğretim üyelerinin tümüne maaş artışının yapılamayacağı anlaşılınca o halde kime sorusu ortaya çıkmıştı. Profesörler düşünüldüğünde araştırma görevlileri, araştırma görevlileri düşünüldüğünde de profesörler karşı çıkmıştı. Bu yüzden de zamlar aylarca hatta yıllarca gecikmişti...
Doğru olan, doğru kuralların ortaya konulması. Elbette devlet verdiği sözü de yerde bırakmamalı, eğitim fakültesi mezunlarını da mağdur etmemeli.
İlle de eğitim fakültesi mezunu olsun diyenlere de şunu hatırlatmak isteriz: Son yıllarda öylesine şipşak eğitim fakülteleri açıldı ki bir tane bile akademik unvanlı hocası yok. Öte yanda ise eğitim kalitesi tartışmasız olan fen edebiyat fakülteleri var. O mu, yoksa diğeri mi sorulduğunda ibre farklı yönlere kayabilir. Bu yüzden sadece fakülte ismine bakıp seçmek yerine objektif kriterler getirmek gerekiyor...
(Abbas Güçlü/ Milliyet)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:27