Gündem
  • 25.2.2003 13:32

EĞİTİM SEN'DEN YÜKSEKÖĞRETİM YASA TASLAĞI'NA TEPKİ

SAFURE CANTÜRK ANKARA- Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer hazırlanan 'Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın üniversitelerin sorunlarını çözmekten uzak olduğunu belirterek, Bakan Erkan Mumcu'nun neo-liberal yaklaşımlarını, tipik Amerikan tarzı üniversite yaratma niyetlerini yansıtan özellikler içerdiğini söyledi. Dinçer, Eğitim-Sen Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hazırlanan taslakta yer alan, yönetişim ve yerelleşme kavramları ile üniversitelere getirilmek istenen 'müşteri memnuniyeti', 'vergi verenlerin beklentilerine yanıt veren üniversite' ve 'norm kadro' gibi benzeri görüşlerin, Bakan Mumcu'nun Amerikan tarzı üniversite yaratma niyetin ortaya çıkardığını ifade etti. Eğitimin yıllardır birikmiş ve çözülmeyi bekleyen sorunları bulunduğuna dikkat çeken Dinçer, AK Parti Hükümeti'nin bir bütün olarak eğitimin sorunlarına çözüm bulmak yerine, daha çok kendi ideolojik ve ekonomik kaygılarıyla hareket ederek üniversite sorununa el attığını vurguladı. Dinçer, Eğitim-Sen olarak hükümete ilk önerilerinin eğitimin temel sorunlarını çözmeye yönelik girişimlerde bulunulması ve genel eğitim yasasının çıkarılması olduğunu kaydetti. Dinçer, Bakan Mumcu'nun neo-liberal anlayışının üniversiteleri, piyasaya açık, paralı ve sermayenin temel pazar alanı haline getirilmiş bir üniversite yapacağına işaret ederek, ''Üniversitelerin ticarethane, şirket, öğrencilerin müşteri ve bilginin meta haline dönüştürülmesini amaçlayan bu yaklaşımları onaylamıyor, doğru bulmuyoruz. Böyle bir üniversite oluşturulmasına izin vermeyeceğimizin de bilinmesini istiyoruz'' dedi. Dinçer, hafta sonu gerçekleşecek toplantıda aynı görüşlere yer verilmesi durumunda Eğitim-Sen olarak tavırlarını ortaya koyup görüşmelerden çekileceklerini ifade ederek, Mumcu'nun ve AK Parti Hükümeti'nin nasıl bir YÖK oluşturma düşüncelerinin kısa zamanda ortaya çıkacağını belirtti. Dinçer, Eğitim-Sen olarak gerçekleştirilen taslak tartışma toplantılarında dile getirecekleri öneri ve eleştirilerini şöyle anlattı: ''Siyasi iktidar, YÖK ve YÖK sistemine karşı olan tepkiyi, kendi gerici, çağ dışı düşüncelerini gerçekleştirmek için kullanmayı aklından bile geçirmemelidir. Vakıf üniversiteleri kamulaştırılmalı, yenilerin açılmasına izin verilmemelidir. Yükseköğretimin kamusal ve herkes için ulaşılması gereken bir hak olduğu kabulünden yola çıkarak, harç, ikinci öğretim ücreti ve hizmetlerin taşeronlaştırılması ve uygulamasına son verilmelidir. Sermaye çevrelerine üniversitenin hiç bir organında yer verilmemelidir. ÖSYM özerk kılınmalı, hükümet ve siyasetin etki alanı dışında tutulmalıdır. Üniversitelerin kaynak sorunu merkezi hükümet tarafından genel bütçe uygulaması çerçevesinde çözülmelidir''. Bir gazetecinin, üniversitelerde yabancı dil eğitiminin sınırlandırılması konusu hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Dinçer, ''Eğitim Sen olarak üniversitelerde eğitim dilinin Türkçe olmasından yanayız bunu Türkçe'nin korunmasını istiyoruz'' diye cevap verdi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:25

İLGİLİ HABERLER