Devletin özel eğitim kurumlarını vergi ve benzeri desteklerle teşvik ederek yaygınlaştırmaya çalıştığı Türkiye''de zengin ve yoksullar arasındaki uçurum eğitim harcamalarında 146.4 katı buldu.
Devlet İstatistik Enstitüsü''nün (DİE) tüketim harcamaları araştırması sonuçlarından yapılan belirlemelere göre, gelir gruplarına göre harcama türleri arasında en büyük fark eğitim harcamalarında ortaya çıktı. Araştırma sonuçlarına göre üst gelir grubundaki 3 milyon 519 bin aile geçen yıl ayda ortalama 68.1 YTL eğitim harcaması yapıyor. Bu gruptaki aileler çocuklarını özel okullarda okutmayı tercih ediyor.
Özel Okullar Birliği''nin verilerine göre yurt çapında en yüksek özel ilköğretim okul ücreti 14 bin 850 YTL. En düşük özel ilköğretim okul ücreti ise 2 bin 660 YTL ile 3 bin 100 YTL arasında değişiyor.
DİE verilerine göre en yoksul yüzde 20''lik alt gelir grubundaki 3 milyon 519 bin aile için aile başına ortalama eğitim harcaması ise 50 yeni kuruşta (Ykr.) kalıyor.
Eğlence daha önde
Zenginler ve yoksullar arasında harcama açısından ikinci büyük uçurum ise kültür ve eğlence harcamalarında gözlendi. Her iki kesimin kültür ve eğlence harcamaları arasında 29.4 katlık fark bulunduğu belirlendi. Hem üst gelir grubundakiler 71.8 YTL''yle, hem de alt gelir grubundakiler 2.4 YTL''yle kültür ve eğlenceye eğitimden daha fazla para harcadılar.
Yapılan hesaplamalara göre, zenginlerle yoksulların ulaştırma için yaptığı harcamalar arasında 23.6 kat, ev eşyası harcamaları arasında 18.4 kat, giyim ve ayakkabı harcamaları arasında da 13.4 katlık bir fark oluştu.
Zenginler geçen yıl sağlık için yoksullara göre 10 kat, haberleşme için 8.8 kat, otel, lokanta ve pastane için 11.7 kat daha fazla harcama yaptı. Geçen yıl üst gelir grubundaki aileler ulaşım için ortalama 260 YTL, en alt gelir grubundakiler ise 11 YTL harcadı. Zenginlerde 152.2 YTL olan giyim ve ayakkabı harcamaları, yoksullarda 11.4 YTL''ye kadar düştü.
Eğitim - Sen Genel Sekreteri Emir Ali Şimşek, zengin ve yoksul kesimin eğitim harcamaları arasındaki 146 katlık uçurumun ciddi bir sosyal dengesizlik yarattığını, bunun sonucu olarak da öğrenciler arasında çeteleşme, hırsızlık, gasp gibi sosyal sorunların ortaya çıktığını söyledi.
Bugün Türkiye''de birçok yoksul öğrencinin okula cep harçlığı alamadan gittiğini, düzenli beslenemediklerini belirten Şimşek, ''''Okullarda beslenme saatlerinde bir sınıftan en az 5 - 6 öğrenci beslenme getiremiyor. Öğretmenler de beslenme getiren öğrencilerle getirmeyenler arasında paylaştırma yoluna başvuruyorlar. Ama bu köklü bir çözüm değil. Özellikle devlet okullarında ücretsiz öğle yemeği uygulamasına gidilmesi gerekiyor'''' dedi.
Çete uyarısı
Yoksul öğrencilerin okul dışında mutlaka ek iş yaparak kendi masraflarını çıkarmaya ve ailelerinin gelirlerine katkıda bulunmaya çalıştıklarının altını çizen Şimşek, ''''Çok yoksul ailelerden söz etmiyorum. Bugün Diyarbakır''da öğretmen bir ailenin çocuğu da ek iş yaparak kazanç sağlamak zorunda kalıyor. Bu gelir dengesizliği ancak devlet okullarındaki yoksul öğrencilerin desteklenmesiyle az da olsa ortadan kalkabilir'''' dedi.
Özellikle ilk ve orta öğretim yaşlarındaki yoksul ailelerin çocuklarının varlıklı ailelerin çocukları arasında psikolojilerinin bozulduğunu, bunun sonucu olarak da gasp ve hırsızlık olaylarının ortaya çıktığını ifade eden Şimşek, ''''Yoksul öğrenciler istediklerini elde etmek için bazen çeteleşme ve hırsızlığı bazen de varlıklı öğrencilerin himayesine girmeyi tercih ediyorlar. Bu da ciddi bir sosyal dengesizlik yaratıyor'''' dedi.
Şimşek, okullarda son dönemlerde cep telefonu hırsızlığının yaygınlaştığına da dikkat çekti.
(MİLLİYET)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:22
