EMEKLİ ALBAY KALELİOĞLU DENKTAŞ VE EROĞLU'NU YERDEN YERE VURDU : BUNLAR SADDAM'DAN DA BETER

KKTC'de yarın yapılacak tarihi seçim öncesi, ülkenin en yeni ancak belki de Ankara'yla bağlantıları en güçlü partisi KAP'ın (Kıbrıs Adalet Partisi) Genel Başkanı Oğuz Kalelioğlu, iktidardan muhalefete kadar Kıbrıs'taki birçok kişiyi yerden yere vurdu. Oğuz Kalelioğlu, bundan kısa bir süre öncesine kadar kamuoyunda pek duyulmamış bir isimdi. Ancak KKTC seçimleri kızışınca KAP (Kıbrıs Adalet Partisi) Başkanı olarak adını duyurmaya başladı. KAP, yarınki seçimlere girecek en yeni parti. 5 Haziran 2003 tarihinde tüzel kişiliğini kazanan KAP'ın başında, Ankara ile en güçlü bağlantılara sahip isimlerden Emekli Albay Oğuz Kalelioğlu var. Kalelioğlu, 1973-75 arası adada görev yapmış Kıbrıs gazisi bir emekli subay. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda Magosa'yı savunan taburun komutanı... Seçimlerle ilgili konuşan iktidardan, muhalefete kadar herkesi bombalayan Kalelioğlu, Kıbrıs'la olan ilişkisinden, oraya yerleşmesini ve KKTC vatandaşı olmasına kadar çeşitli konularda sorularımızı cevaplandırdı. "Bu görevin ardından da adayla ve sonrasında KKTC ile olan ilişkim ve Kıbrıs meselesine olan ilgim mesleki olarak devam etti. Kıbrıs ile ilgili birçoklarından daha fazla bilgiye sahibim. MGK ve Genelkurmay'da toplam 7 yıl boyunca Kıbrıs ve Yunanistan dairelerinde görev yaptım. 1997'de emekli olunca da, KKTC vatandaşlığına geçtim. Ama yasalardaki üç yıl sürekli ikamet koşulu nedeniyle, yarınki seçimlerde milletvekili adayı olamıyorum. Savaşarak savunduğum şehrim Magosa'dan aday olamıyorum. Ben aday olamıyorum ama, benim bu mağduriyetim halkı KAP'a daha da yakınlaştırıyor. Bu kadar kısa sürede binlerce üyemiz oldu. Köylerde partimize karşı teveccüh bizi bile şaşırtacak boyutlarda." KKTC'de durum vahim KAP Genel Başkanı Kalelioğlu eleştirilerini sıralarken çok net ve açık konuşuyor. Çarpıcı tespitlerini ve sert görüşlerini art arda sıralıyor... Biz soruyoruz, Emekli Albay Oğuz Kalelioğlu yanıtlıyor: - Sayın Genel Başkan, KAP'ı kurup, KKTC'de siyasete atılmaya neden gerek duydunuz? - Burada halk küstürülmüş, bezdirilmiş vaziyette. Bir adam iktidarın karşısında siyasete mi girmek istiyor? Hemen her türlü baskı üzerine yönleniliyor. Esnafa inanılmaz vergiler, cezalar veriyorlar. UBP ve DP, yani Derviş Eroğlu ve Serdar Denktaş, KKTC'de adeta Saddam rejiminin zulmünü uyguluyorlar. Ayrıca, Eroğlu-Denktaş ikilisinin başında bulunduğu sistem, inanılmaz bir yolsuzluk ve usulsüzlük düzenine dönüşmüş. Buradaki yolsuzluk, rüşvet, yasa dışı uygulamalar akıl almaz boyutlara ulaşmış. Ekonomi de bir felaket... Bakın, Türkiye KKTC'ye her yıl 550 trilyon lira kaynak aktarıyor. Ama vatandaşın büyük bölümü sefalet içinde, inim inim inliyor. Bir yanda batan bankalar, diğer taraftan yolsuzluklar bütün kaynağı alıp götürüyor. Annan Planı katliam getirir - Pekiyi seçime artık çok az bir süre kala, nasıl bir tablo görüyorsunuz? - Benim gördüğüm maalesef KKTC'nin çok net şekilde ikiye bölünmüş olduğu. "Annan Plancılar" ve "Annan Planı'na karşı olanlar" şeklindeÖ Derviş Eroğlu ve Serdar Denktaş kendi düzenlerini sürdürmek istiyorlar. Mehmet Ali Talat'ın CTP'si, Ali Erel'in ÇABP'si ve bunların iş birlikçileri ise zaten tamamen teslimiyet içindeler. Avrupa Birliği konusunu bir silah gibi kullanıyorlar. Tamamen AB ve Rum desteğiyle, onlara teslim olmuş durumdalar. - Sizin Annan Planı'na bakışınız nasıl? - Bu planın kabulü Kıbrıs'ı kaybetmemiz anlamına gelir. - Planın, Türkiye'nin adadaki askeri varlığı konusunda getirdiklerine de karşısınız o zaman?.. - ElbetteÖ Bakın şu anda, burada bizim Kolordumuz var. Yaklaşık 40 bin askerimiz var. Annan Planı, bu sayının 6 bine indirilmesini öngörüyor. Bu kadar da değil. Daha da vahimi, plana göre, bu askerlerden 40 kişilik bir takım bile, 48 saat önce izin almadan birliğinden dışarı bile çıkamıyor. Türk askerinin buradaki varlığı çok önemlidir. Annan Planı'nda istenen olursa, burada katliam kaçınılmaz olur. Rauf Denktaş kendini yıpratıyor Sayın Genel Başkan, Serdar Denktaş'ı da eleştirdiniz ama, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a ve politikalarına destek veriyorsunuz sanırım... Sayın Cumhurbaşkanı, Kıbrıs davasının en önemli ismidir. Denktaş'ın dış politikasına, birkaç küçük nokta haricinde elbette destek veriyoruz. O'nun yanındayız. Ama iç politikasını eleştiriyoruz. Bu noktayı biraz daha açar mısınız? Biz Rauf Denktaş'ın müzakerecilinin devamından yanayız. Ama mesela toprağın yüzde 39'dan, 28'e indirilmesinin kapısını aralamasını kabul edemiyorum. Bizim kanla aldığımız toprağı, kim ne hakla verebilir? Cumhurbaşkanı Denktaş, ömrünü bu işe vermiş, müthiş bilgili ve deneyimli bir lider. Ancak son dönemde, oğlunun partisinin mitinglerinde meydanlara çıkıp, kendini de yıpratıyor.TERCÜMAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:14