EMİN ÇÖLAŞAN'DAN MEHMET ALİ BİRAND VE CÜNEYT ÜLSEVER'E ÇOK AĞIR SÖZLER...

Emin ÇÖLAŞAN Çek soruları KIBRIS Ticaret Odası Başkanı Ali Erel'e AB tarafından çekler gönderildiği iddia ediliyor. Ali Erel Kıbrıs'ta en büyük Rauf Denktaş karşıtlarından biri. Rumlara ver, kurtul mitinglerinin düzenleyicilerinden. Elimdeki (burada teknik nedenlerle tam net okunmayan) çekin tutarı 250 bin Euro. Günümüz değeriyle 443 milyar lira. Almanya'dan, Europaische Bank aracılığı ile gönderilmiş. Başka çekler de olduğu söyleniyor. Bunu Denktaş da açıkladı. Ortada dönen rakamlar 1 milyonla 2 milyon Euro arasında değişiyor. Dünya KKTC'yi tanımıyor. Bu ülke ile hiçbir ülkenin ilişkisi yok. KKTC her açıdan tam bir ambargo altında. O kadar ki, bir Türk takımı ile KKTC takımı arasında maç bile yapılması yasak. Şimdi akla hemen yanıt bekleyen bazı çek soruları geliyor:1- AB, KKTC'de Ticaret Odası ve diğer yerlere (nerelere) toplam kaç Euro gönderdi?2- Bu paralar nereye harcandı? Belgeleri nerede? Örneğin ver-kurtul mitingleri için harcama yapıldı mı? 3- Bu paralar AB'nin meşru devlet olarak tanıdığı Rum hükümeti aracılığı ile mi, yoksa doğrudan Ali Erel adına mı gönderildi? 4- Eğer Ali Erel adına doğrudan gönderildiyse, KKTC'ye sporda bile ambargo uygulayan AB'nin bu ‘‘cömertliği’’, ya da ‘‘ilkesizliği’’ nereden ve nasıl kaynaklanıyor? Yoksa AB, işine gelen konularda ambargoyu deliyor mu?Evet, bu sorular -para alanlardan- yanıt bekliyor. ***Sevgili okuyucularım, Türk medyası da bir tuhaf oldu! Dün de yazmıştım, İstanbul'un Milli Mücadele dönemindeki hain mütareke basını artık gölgede kaldı. Cüneyt Ülsever isimli eski bir bankacı, şirket ortağı, çeşitli ticari konulardan yargılanan bir kişi, köşesinde dün ikinci kez Rauf Denktaş'a ‘‘arazi gaspçısı’’ diye dil uzatmaktan utanmıyor. Onu ve dolayısıyla bizleri şöyle tanımlıyor:‘‘Mehmetçiğin gölgesine girip kendi çiftliğini kuran, çiftlikteki yağmalarını gizlemek için 65 milyon insanın önünü tıkayan Rauf Denktaş ve görünümde şahin, özünde GASPÇI bir avuç insan...’’ Ayıptır be! İnsanda biraz utanma olması gerekir. Dolandırıcılık ve sahtecilikten hüküm giyen Mehmet Ali Birand ise ‘‘AB'yi küstürüyoruz. Sonuçta biz zararlı çıkacağız’’ diye pompalıyor, ‘‘Verelim de kurtulalım’’ diyor. Ancak bu yazıları ‘‘Türk vatandaşı’’ kimliği ile mi, uyruğuna geçtiği ‘‘Belçika vatandaşı’’ kimliği ile mi, ya da cebine koyduğu AB pasaportu yüzünden mi yazdığı bilinmiyor! Medyada işler iyice ucuzlamış. Ulusal çıkar, ulusal onur gibi kavramlar, yerini AB yalakalığına, verelim kurtulalım safsatasına bırakmış. Çok merak ediyorum, ulusal onur kavramından yoksun kimselerin ‘‘kişisel onuru’’ acaba olur mu? Olur canım, olur! Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:33