
Erdoğan : Başkanlığı bırakacağımı söyledim siyaseti değil.. İYİ Parti ve HDP'den destek gelecek
'Son kez yetki' sözü... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasetten çekilmem anlamına gelmez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Samsun'da vatandaşlara hitap ederken 2023 seçimlerini kastederek 'son kez yetki' istemesiyle ilgili soruya "Şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez" yanıtını verdi.
“CHP’NİN BU NOKTADA HERHANGİ BİR SAMİMİYETİ YOK”
Çocuk istismarı bahanesiyle CHP’nin 28 Şubat’ı hatırlatan bir tavır içerisinde olduğunu görüyoruz. Muhafazakâr kesimi rencide eden, hatta tehdit eden bir dil kullanıyorlar. Aynı zamanda 6’lı masada 28 Şubat'ın savunucuları ile mağdurları oturuyorlar. Bu, onlar arasındaki makası da açıyor. Siz CHP’nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun için 28 Şubat zihniyetinin bir kalıntısıdır ya da oylarına talip oldukları muhafazakâr kesime karşı yaptıkları takiyenin bir göstergesidir denilebilir mi?
Her şeyden önce bir yavrumuzun 6 yaşındayken yaşadığı iddia edilen olayda bu yavruyu korumak veya bu yavrunun hukukunu savunmak anlamında CHP’nin ciddi manada bir adım attığını mı düşünüyorsunuz? Bu CHP’ye şunu söylemek lazım; sen 10, 11, 12, 13, 14 yaşında kızları dağa kaçırılan Diyarbakır Annelerini bugüne kadar hiç savundun mu? O gözü yaşlı anneleri bugüne kadar hiç gidip ziyaret ettin mi? Bu dağdaki, bu Kandil'deki teröristlerin, bu yavruları silahlandırdığını, onlara taciz tecavüz ettiklerini bildiğin halde, bu yönde attığın bir adım var mı? Şu anda onların arkasında olan, onlarla beraber olan PKK’nın parlamentodaki uzantılarıyla sen şu anda seçim hazırlığı yapıyorsun. Onlar 6’lı masada değil ama 6’lı masanın dışından sana zaten şu anda yön veriyorlar. Sen de onlarla beraber dirsek teması içerisindesin, zihinsel temas içerisindesin. Ve seçime de onlarla beraber hazırlanıyorsun. Onun bir defa bu şekil bir sabiyi savunma noktasındaki olayı istismardan başka bir şey değildir. Bu konuda samimi değildir, bu konuda dürüst değildir. Bunun Adalet Bakanlığı'nın kapısına giderek yaptığı tamamen şovdur. Hayatı şov. Önce sen şu dağa kaçırılmış yüzlerce kızın hesabını ver. Onların arkasında duranlarla beraber dirsek temasında olma, zihinsel temasta olma. Önce bunu çöz, bunu hallet. Onun için CHP’nin bu noktada herhangi bir samimiyeti yoktur. 6’lı masada bu gördüğünüz kişilerin de maalesef ondan farkı yoktur.
“O VAKFIN KAPATILMASI GİBİ ŞEYLERLE ŞOV YAPIYOR”
Sizin yaptıklarınızı çok kısa özetleyerek, bundan sonraki eylem planını sormak istiyorum. Aile mahkemelerinin kuruluşu 2003. Aynı yıl içinde iş kanununda kadın lehine yapılan düzenlemeler de çıkıyor. 2004’te kadın sığınma evlerinin sayısını artırılmasında belediyelere yetki veren yasa çıkıyor. 2005’te yine cinsel suçlara verilen cezaları ağırlaştıran yasaların altında sizin imzanız var. Kadının beden ve ruh sağlığını bir bütün olarak kabul edip, buna yönelik istismarı önleyen yasaların altında sizin imzanız var. Çocuğa yönelik cinsel suçların cezalarını ağırlaştıran yasaların altında sizin imzanız var. Bunların hepsi sizin iktidarınız döneminde oldu. Cinsel saldırı suçlarının kapsamını genişleten, bunun için de çocukların ahlak, güvenlik ve sağlıklarını tehlikeye sokan durumlarda ana, babaya ceza getiren yasa da yine sizin hükümetiniz ve iktidarınızda çıkan yasalar. Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüklerini yerine getirmeme durumunda ebeveyni cezalandıran yasalar da yine öyle. Reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkide bulunmanın suç olarak tanımlanması da öyle. Çocuklara cinsel saldırının kapsamının genişletilmesi de öyle. Yani bütün bunlara baktığımızda 20 yıllık iktidarınız döneminde çocuklara yönelik cinsel suçları engellemek üzere ilk defa çıkan yasalar olduğu gibi, cezaları ağırlaştıran en az 30-40 maddeyle karşılaşıyoruz. Yani 20 yıl sizin bununla mücadele ettiğiniz bir dönem. Şimdi bir çocuğun 6 yaşında yaşadığı iddia edilen olay hepimizin vicdanını sızlattı. Sizin de çocuklara hassasiyetinizi ve bu konuda tavizsiz olduğunuzu biliyoruz. Yeni bir eylem planı ortaya konabilir mi bu suçlara yönelik daha caydırıcı cezalar konusunda? Devlet yasal düzeyde elinden geleni yapmış bu konuda ama bunu bir adım daha ileriye götürmek için bir eylem planı çalışmanız var mı çocukları koruma noktasında?
Tabii bu planların, atılacak adımların hiçbir zaman sınırı yoktur. Bu konuda alınacak tedbirlerle ilgili geldiğimizden bu yana kararlılığımızı hep sürdürürdük, sürdürüyoruz. Hiçbir zaman “Bizden önce bazı müeyyideler konmuş, şu anda biz ne yapıyoruz” demedik. Tam aksine, bu cezaların daha da artırılması gerekiyorsa, çekinmeden artırdık ve üzerine üzerine gittik. Bu konuda sığınma evlerine varıncaya kadar, bütün bunların hepsi bizle başladı ve bunları çok daha geliştirmek suretiyle adımlar attık. Sadece devlete değil, aynı zamanda yerel yönetimlerde de bu tür adımların atılması kararlarını, yasal düzenlemelerini getirdik. Aldığımız çok ciddi tedbirler var. Yeni yasal düzenlemelerle getirdiğimiz cezai müeyyideler var. Şimdi bu konuyla ilgili bile Sayın Kılıçdaroğlu bir şeyler söylüyor. İnanın bilmiyor. Adalet Bakanım açıklama yaptı, Aile Bakanım konuyla ilgili açıklamalarını yaptı, İçişleri Bakanım aynı şekilde birçok açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu’nun bu konularda biraz insafı olsa, önce kendi partisinin içerisindeki tacizlere, tecavüzlere yolsuzluklara bir bakmasında fayda var. Şu anda kendi partisi kaynıyor, tacizlerle kaynıyor. Yani neredeyse Türkiye'de hiçbir il yok ki oradaki teşkilatında bu tür taciz, tecavüz olmasın. Ama bakıyorsun bazıları şov yapıyorlar. Hatta kalkıyor belediye başkanı, işte bu vakfın uzantısı vakfa giderek, o vakfın kapatılması gibi şeylerle şov yapıyor. Öncelikle bir defa sen kendin ne yaptığının farkında mısın? Buna bir bak. Mesela farklı bir konu ama Beşiktaş Belediyesi'nde şu andaki tutuklama veya gözaltına alma sebepleri çok çok berbat. Yine yolsuzluk, yine bu tür sıkıntılar. Ama diğer tarafta taciz, tecavüz her şey de CHP’de var, HDP’de var. Bundan kaçmaları mümkün değil. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve artık bu mızrak çuvala sığmıyor.
AK Parti, Türk siyasetinde kadın teşkilatları en yaygın parti. 2002’de ortaöğretimde kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 39 iken, bugün yüzde 95’e ulaşmış durumda. Başörtüsü yasağı sizin liderliğinizde kaldırıldı. Kız çocuklarının ve kadınların üniversiteye erişimi yüzde 50’lere ulaştı, hatta erkekleri geçti. Kamuda çalışan kadınların oranı yüzde 40’larda. Hatta bazı alanlarda kadınlar erkekleri geçmiş durumda. Tarihi bir seçime gidiyoruz. Yasaklarla mücadele etmiş bir lider olarak sizce kız çocuklarının eğitim durumu, kadınların toplumdaki, siyasetteki yeri istediğiniz seviyeye ulaştı mı? Bir de kadınlar üzerinden siyaset yapanlara bir mesajınız olacak mı?
Biz geldiğimizde kız öğrencilerimizin durumu neydi, şu anda ne? Üstelik kreş, anaokulu buralardan alarak, ortaöğretim ve üniversiteye kadar kız öğrenciler nereden nereye geldi. Buna baktığımız zaman, zaten bizim dönemimiz tamamıyla bir sıçrama dönemidir. Bu adımları attık, atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz. Sadece o değil, mesela akademisyenlere bakalım. Akademisyenlerin içerisinde bayanların sayısının ne noktaya geldiğini görüyoruz. Ciddi manada burada da sıçrama var ve ağırlıklı birçok bölgede bayan akademisyenlerin önde olduğunu görüyoruz. Tıpta da bayanlar lehine ciddi manada gelişmeler, sıçramalar var. Bundan sonraki süreçte de biz bunu aynı şekilde devam ettireceğiz. Bunlardan taviz asla vermemiz mümkün değil.
BAŞÖRTÜSÜ İÇİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ: HDP’DEN DESTEK GELİRSE ŞAŞMAYIN
Anayasa değişikliği Meclis gündemine geldi. İYİ Parti Genel İdare Kurulu, ‘biz bu anayasa değişikliğini ağırlıklı olarak destekleyebiliriz’ şeklinde bir ifade eder oldu. CHP’den de Kılıçdaroğlu, ‘eğer verdiğimiz kanun teklifine aykırı bir şey yoksa, biz de düşünürüz’ dedi. Bu ifadeler çerçevesinde Meclis’teki oylamada nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?
Doğrusu ben olumlu gelişmeler bekliyorum. Yani olay 336 imzayla gitti ama Meclis’te başta İYİ Parti olmak üzere buraya destekler gelecek diye düşünüyorum. Buna eğer HDP’den destek gelirse, buna da şaşmayın. Oradan da yeşil ışıklar yanıyor. Dolayısıyla CHP’den de gelecektir. Kaldı ki bu Anayasa değişikliğinde sadece başörtüsü olayı yok. Aile olayı var. Aile olayı parlamentodaki bütün siyasi partileri ciddi manada ilgilendiriyor. Çünkü bizim için aile kutsalımızdır. Doğrusu ben parlamentoda, kutsalımız olan aileyi dışlayacak bir parti göremiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarımızın yaptıkları görüşmelerde de olumlu istikamette beyanlar var. Temennim odur ki Meclis'te bu iş görüşme safhasına geldiğinde inşallah yanılmayız. Ve buradan olumlu neticeyi de alırız.
'SON KEZ YETKİ İSTİYORUM' SÖZÜ
Samsun Mitinginde “2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz" dediniz. Bu siyaset serüveninizde ne anlam taşıyor?
Bu soruya iki cevap verilir. Bir; şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz. Milletimizin teveccühünün olması halinde Cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Gerek altyapı gerek üst yapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları inşallah devam ettireceğiz.
“Bir sonraki dönem için Cumhurbaşkanı adayı olamam ama bu siyaseti bırakacağım anlamına gelmez” dediniz. Siyaseti bırakmadığınız zaman neler yapacaksınız?
AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor.
EYT konusunun 2023’e girmeden gündemden kalkacağını, geniş kapsamlı bir çözüme kavuşacağını söyleyebilir miyiz?
Tabii bizim hedefimiz, arkadaşlarımızla da yaptığımız görüşmelerde, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. Asgari ücret meselesiyle ilgili çalışmalar da aynı şekilde zaten yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023’e bu iki önemli konuyu masamızın üzerinden kaldırarak girelim diyoruz. Çalışma bu istikamette devam ediyor. İnşallah güzel bir neticeye varır ve böylece de adımı atarız.
Sizin Twitter ile ilgili görüşlerinizi, bu platforma karşı tavrınızı biliyoruz. Fakat Amerika’da çok yoğun tartışmalar var. Elon Musk yönetimi devraldıktan sonra eski Twitter yönetiminin politik sansürleri ile ilgili dosyaları ifşa etmeye başladı. Trump, ABD Başkanı iken nasıl kısıtlandığını ya da Twitter yönetiminin Demokratların önünü nasıl açtığını, nasıl manipülasyon yaptığını gösteren dosyalar yayınladı. Trump, ABD Başkanı iken bunu yapan Twitter yönetiminin başka siyasi liderlere de bu tip siyasi operasyonlar çekmiş olabileceği konuşuluyor. Siz dünyada Twitter'da etkileşimi en yüksek üç liderden birisiniz. Daha önce sosyal medyada sizi destekleyen etiketlerin engellendiğini, gündemden düşürüldüğünü gözlemlemiştik. Böyle bir şey olmuş olabilir mi? Türkiye bunu sorgulayabilir mi? Elon Musk’tan bir talep olabilir mi?
Yani böyle bir şey olursa, Elon Musk’la oturur konuşuruz. En azından bir telefon görüşmesi yaparız. Uzayı konuştuğumuz gibi Twitter’ı da konuşuruz. Daha önceki Twitter yönetiminin siyasal alana yönelik müdahalelerine ilişkin gündeme gelen hususları yakından takip ediyoruz. Ama ben zaten sosyal medyaya pek olumlu bakmadığımı daha önce de ifade etmiştim. Biz siyasetteki ya da diplomasideki başarılarımızı sosyal medya sayesinde elde etmedik. Siyasetin er meydanı sosyal medya değildir. Siyaset doğrudan milletle, millet için yapılır. Milletinizle hasbi bir gönül bağınız varsa sizi ne Twitter ne başka bir güç engelleyebilir.
Güncellenme Tarihi : 15.12.2022 16:16