Gündem
  • 24.10.2003 13:34

ERDOĞAN: ''CUMHURİYETİ YENİ Mİ İLAN ETTİK Kİ YILLARDIR UYGULANAN DAVET ŞEKLİ DEĞİŞTİ?''

DUŞANBE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti milletvekillerine farklı davetiye gönderen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in tavrını ilk kez Orta Asya gezisinin ikinci durağı Tacikistan'da eleştirdi. Başkent Duşanbe'de gazetecilerle sohbet eden Erdoğan, halkın temsilcilerinin ayrıma tabi tutulmasını ilginç buduğunu söyleyerek, ''Bu iki yıllık bir olay. İki yıl öncesine kadar aynı binada, aynı yerde böyle bir şey söz konusu değildi. Yani bundan önce cumhuriyet inkiraza mı uğramıştı? Milletvekilleri eşleriyle birlikte gittikleri zaman orada bir şeyler mi oluyordu? Yoksa cumhuriyeti yeni mi ilan ettik?'' diye konuştu. Davetiye konusunun gündemi meşgul etmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Eğer biz bunu daha fazla gündemde tutarsak cevabını vermiş olan milletimizi rahatsız ederiz. 'Ben cevabımı verdim, siz rahat edin' diyor millet bize. Çünkü biz kongremizde cumhuriyetin ilkeleri ile demokrasiyi örtüştüreceğimizi söyledik'' dedi. Bişkek'ten ayrıldığı gün Rusya Devlet Başkanı Putin'in Kırgızistan'ı ziyaretini değerlendiren Başbakan, Kırgızistan'ın Rusya, Çin ve ABD üçgeninde yer almasının barış için önemli olduğuna inandığını söyledi. Erdoğan, ''Şu anda konunun detayları hakkında bilgi sahibi değilim. Havaalanına geldiğimizde Rusya Havayollarına ait büyük uçaklarla karşılaştık. ABD'ye ait üssü gördünüz. 30 kilometre ötede Rusya'ya yer verdiler. Daha sonra Çin de talepte bulunabilir. Rusya'nın Orta Asya'daki cumhuriyetlerle münasebetleri iyi'' şeklinde konuştu. IRAK GEÇİCİ YÖNETİME UYARI Başbakan Erdoğan, Irak'taki geçici yönetime sert çıktı ve uyarılarda bulundu. Türk askeri aleyhinde çıkışlar yapan geçici yönetimin Irak halkını temsil etmediğini, kendi halkıyla aynı dili konuşmadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi: ''Geçici yönetim Irak halkının bütünü tarafından tamamen teyit edilmiş meşru bir yönetimdir iddiasında kimse bulunamaz. Bana göre neye benziyor, Afganistan'daki duruma benziyor. Şimdi Afganistan'daki yönetimi tüm Afgan halkı kabul ediyor mu? Bana göre Irak'a bir organ nakli olayı olmuştur. Ama bu organ nakli tabanda tam manasıyla kabul görmemiştir. Belki tabanda kabul görecek şekilde olmuş olsaydı, neticesi çok daha farklı olabilirdi. Temenni ederiz ki Irak'ta da aynı yanlışa düşülmesin''. Başbakan, Irak'ta sıkıntıların hala devam etmesini geçici yönetimin meşru olmamasına bağladı. Yönetimin sadece Türkiye'nin asker göndermesine karşı çıktığını, buna karşılık ekonomik destek isteğini söyledi. Türkiye'nin Irak'ta gelişmelerin dışında olmadığını, aksine en aktif ülke durumunda bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Her gün gıda maddesi taşıyan 2-3 bin kamyon Türkiye üzerinden Irak'a gidiyor. Bunlar Türkiye'nin bu işin içinde ne kadar önemli rol oynadığını da gösteriyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'nın ABD ile sürdürdüğü asker gönderme müzakerelerinin kesilmediğini de belirterek Amerikalılar'ın son gelişmeler ışığında çalışmalarını kendi içlerinde sürdürmek için 10-15 gün mühlet isteğini söyledi. ABD'nin yaklaşımından sonra Türkiye'nin asker gönderme konusunda son kararını verileceğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Şu anda bir yerde Amerika söylediği süre içerisinde ne yapacak, ne edecek biz onu bilemeyiz. Ondan sonra gelecek olan, onların ortaya sürecekleri teklif nedir bilemiyorum yani. Şimdi burada yer konusu var, zaman konusu var, oraya geçiş konusu var. Tüm bularla ilgili hep görüşmeler yapıldı. Nasıl değerlendiriyorlar, nasıl yorumluyorlar bunu da gördükten sonra kararımızı vereceğiz.'' BM'den Irak'la ilgili karar çıkmasında Türkiye'nin anahtar rol oynadığını vurgulayan Erdoğan, hükümetin takip ettiği yolun isabetli olduğunun zaman içinde anlaşılacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, ABD'nin Türk askeri gönderilmesine ilişkin olumlu yaklaşmaması durumunda Türkiye'nin hayal kırıklığına uğramayacağını belirterek, ''Bizim böyle ihtirasımız yok. Yani biz bir yerde bir risk alıyoruz. Böylece bir riskten de kurtulmuş oluyoruz. Oraya bizim askerimizin gitmesi demek bizim risk almamız demektir. Biz bu riski Irak halkı için alacağız. Irak'ın mutluluğu için alacağız'' şeklinde konuştu. Başbakan, ''Ben biraz daha ileri gideyim, bu Türkiye'yi veya Türk askerinin oraya gidişi belli çıkar çevrelerini rahatsız edecektir. Bu da işin önemli bir boyutudur. Burada bir Irak halkı Türkiye'yi veya Türk askerini tanımamış veya farklı bazı çevrelerin veya oradaki unsurların tesiri altında kalmıştır. Olay budur'' dedi. Erdoğan çıkar çevreleriyle kimi kastettiğine açıklık getirmedi, ''Bu aşiretler arasında çıkar kavgasını, mücadelesini verenler var. İsimlendirmenin bir manası yok'' demekle yetindi. Erdoğan, Irak halkının kendi içerisindeki çıkar çevrelerine karşı mücadele vermesini istedi. ''2004 ARALIK'INDA MÜZAKERE TARİHİ ALIRIZ'' Kıbrıs konusundaki soruları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Annan Planı'nı tümüyle reddetmenin sakıncaları olduğunu belirterek, ''Plan görüşülebilir, tartışılabilir, müzakere edilebilir'' dedi. Türkiye ve KKTC'nin karşı tarafa jestler yaptığını Rum Kesimi ve Yunanistan'ın olumlu adım atmadığını söyledi. Başbakan, ''Biz umudumuzu yitirmiş değiliz. Görüşmeler devam etsin, Annan Planı görüşülsün. Simitis netice alamayacağımız bir konu için biz masaya oturmayız yaklaşımı içinde'' dedi. Avrupa Birliği ile Kıbrıs konusunun farklı olduğunu, son gelişmelerle Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp sonuç almak istediklerini kaydeden Erdoğan, Güneydoğu'da anadilde yayını sormalarına rağmen Kıbrıs'ta aynı yaklaşımın niye geçerli olmadığını sordu. Başbakan, 2004 Mayıs'ında Rum Kesimi'nin AB üyeliğini şöyle değerlendirdi: ''Orada iki kesim birbirine girmiş durumda, bunu halletmeden niye almayız demiyorsunuz? Şu anda Kıbrıs halkı kendi içinde huzurlu mu? Sorunlarını halletmiş mi? Halletmediği halde halletmiş gibi bir noktaya getirip burada Kıbrıs sorununu biz yaptık oldu şeklinde geçireceğiz havası var. Bana göre bu adil bir yaklaşım tarzı değil.'' Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le sık görüşememelerini yurtdışı seyahatlerine bağlayan Başbakan Erdoğan, ''Biz eğer kendimizi Ankara'ya mahkum edersek Cumhurbaşkanımızla her an görüşürüz. Ama Ankara'ya kendinizi mahkum ettiğiniz zaman Türkiye bundan önce yaşadığı sıkıntıları yaşar'' şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, yurtdışı gezilerde hortumculuğu tescilli olmayan işadamlarını cumhurbaşkanları ile görüştürmesinin ekonomiye katkı yapacağını söyledi. Meslek liseleri ve YÖK yasasını Cumhurbaşkanı Sezer'in ricası üzerine bu döneme bıraktıklarını anlatan Erdoğan, konunun gerginliğe neden olmasından rahatsız olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Benim ağzımdan bugüne kadar imam hatip kelimesi çıkmadı. Ben meslek okulları diyorum. Ama ben meslek okulları deyince, onlar yağmur yağdı dendiği zaman ne anlaşılıyorsa biz de meslek okulları ifadesini kullandığımız zaman o anlaşılıyor. Biz bu konuda çok samimiyiz. Meslek okullarına yapılan adaletsizlik ortadan kaldırılsın istiyoruz. Bu konuyla ilgili de biz ülkemizde gerilim olsun hiç istemedik. Biz bu ülkenin evlatları arasında ayrım yapmıyoruz. Bunlarla artık bu ülkeyi meşgul etmeyelim'' dedi. 2004 yılının AB uyum yasalarını uygulama dönemi olacağını belirten Erdoğan, ilerleme raporuyla istihbaratların olumlu olduğunu söyledi. Başbakan ''İnanıyoruz ki 2004 aralığında müzakere süreciyle ilgili tarih verilecektir'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:54

İLGİLİ HABERLER