KAYNAK : Haber Vitrini
Hukuk çevreleri, Erdoğan'a vekillik yolunu kapatan Yargıtay kararını konuşuyor. Tartışma yaratan karara göre, Erdoğan firar etseydi ya da halen hapiste olsaydı, önünde engel kalmayacaktı.
Yargıtay'ın AKP Lideri Tayyip Erdoğan hakkında verdiği karar, hukuk uygulaması yönünden 'traji-komik' bir durumu ortaya çıkardı. Erdoğan'a yeniden yargılanma yolunu kapatan Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, 312'nci maddeden mahkumiyeti yüzünden bu maddede değişiklik yapıldığı tarihte cezaevinde bulunan Mehmet Kutlular hakkında ise aksi yönde karar verdi. Üç ay önce gelen kararla Kutlular'a yeniden yargılanma yolu açıldı. Yargıtay'ın gerekçesi oldukça ilginç: Cezanın infazı tamamlanmışsa yeniden yargılama yapılamaz. Yani, Erdoğan mahkum olduğunda firar etseydi, ya da hala hapiste olsaydı bugün belki de milletvekili olma umudu sürecekti.
Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nin kamuoyunda tartışma başlatan kararları şöyle gelişti:
Diyarbakır 3 No'lu DGM, Erdoğan'ın, '312'nci madde 19 Şubat 2002 tarihinde değişti, sabıka kaydımı silin' başvurusunu, dosya üzerinden inceleyip ret kararı verdi. Bu kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi, Erdoğan'ın cezasının infaz edildiğini, infazı tamamlanmış suçlarda yeniden yargılama yapılamayacağını gerekçe göstererek kararı onadı. Yargıtay'ın onama kararında özetle şöyle denildi:
'...312'nci maddenin 2'nci fıkrasındaki değişiklik, eylemi suç olmaktan çıkarmayıp unsurlarını yeniden düzenlemiştir. Diyarbakır 3 No'lu DGM tarafından verilen kararın, duruşma açılarak verilmesi gerekmekte ise de, hükmün infaz edilmiş olması nedeniyle, talebin mutlak reddi gerektiğinden, Diyarbakır 3 No'lu DGM'nin duruşmasız olarak verdiği karar sonuç itibarıyla doğrudur'
Kutlular'ın durumu
Ankara Kocatepe Camii'nde yaptığı bir konuşma nedeniyle Erdoğan gibi 312'nci maddeden mahkumiyet alan Yeni Asya Gazetesi'nin sahibi Mehmet Kutlular ise Erdoğan'a göre daha şanslı. Kutlular'ın şansı, TCK'nin 312'nci maddesinde değişiklik yapıldığı 19 Şubat 2002 tarihinde cezaevinde bulunmasından kaynaklanıyor. 312'nci madde değişince, Ankara 1 No'lu DGM'ye başvuran Kutlular 'beraat' talebinde bulundu. DGM talebi kabul etti. Başsavcılık karara itiraz edince dosya Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'ne gönderildi. Dosyayı 11 Haziran 2002'de karara bağlayan 8'inci Ceza Dairesi, 1 No'lu DGM'nin verdiği beraat kararını bozdu ancak 312'nci maddedeki değişikliğin göz önünde bulundurularak Kutlular'ın yeniden yargılanmasının yolunu açtı.
İnfaz kelimesinin sırrı
Birbiriyle çelişir gibi görünen iki karar arasındaki farkın sırrı ise 'infaz' kelimesinde gizli. Kutlular'a yeniden yargılama yolunu açan, Erdoğan'a ise bu yolu kapatan 8'inci Ceza Dairesi özetle şu mesajı veriyor:
'Yasa'nın değiştiği tarihte cezanın infazı tamamlanmışsa, yeniden yargılama yapılamaz.'
Karar hukuka aykırı
8'inci Ceza Dairesi'nin verdiği kararla başlayan tartışmayı değerlendiren Ceza Hukuku Profesörü Doğan Soyarslan, 'Erdoğan 312'nci maddenin değiştiği 19 Şubat 2002 tarihinde firarda veya cezaevinde olsaydı, talebi kabul edilirdi. Bir anlamda firar etmemenin cezasını çekti' dedi. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı ise Yargıtay'ın yaklaşımının adil olmadığını söyledi. Yargıtay'ın kararı ile firarın ödüllendirdiğini belirten Prof. Dr. Aldıkaçtı, şu yorumu yaptı: 'Bu, teslim olup cezasını çeken kişiye 'Senin infazın tamamlanmış yasa değişse de seni yeniden yargılamam' demektir. Hukukun temeline aykırılık oluşturur. Fransa 200 yıl önce yargılanıp idam edilen 16'ncı Loui'yi bile yeniden yargılayıp akladı.'
AİHM'e başvuracak
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Ali Şahin de, Erdoğan hakkındaki kararla yasalara bağlı iyi niyetli vatandaşların cezalandırıldığını söyledi. Erdoğan'ın firar etmeyip, devlete güvenerek teslim olduğunu ve cezasını çektiğini belirten Şahin, şöyle konuştu: 'Tayyip Erdoğan, iyi niyetli davranışının kurbanı olmuştur. Dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir durum yaşanmaz. Tayyip Erdoğan teslim olmasaydı, yeniden yargılanabilecek ve yasanın yeni hali ile büyük ihtimalle beraat edecekti. Gelişmeleri kendisiyle değerlendirip, davayı gerekirse AİHM'e götürmeyi önereceğiz.'
312'deki değişiklik
TCK'nın 312'nci maddesi, 19 Şubat 2002 tarihinde değiştirildi. Maddenin 2'nci fıkrasında yer alan, '..... halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılır....' cümlesi, '...Soysal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığına dayanarak halkı birbirine karşı kamu düzeni için tehlike olabilecek şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik eden kimseye 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir....' şeklinde düzenlendi.
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:09