
ERDOĞAN GENÇ ARAP LİDERLERE NE TAVSİYE ETTİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün kendinden farklı gördüğü herkesi, her inancı, her kültürü ''öteki'' olarak tanımlayan zihniyetlerin, dünyayı içinden çıkılmaz bir krize doğru sürüklediğini belirterek, ''Türkiye olarak köklü medeniyet birikimi ile insani ve tarihi sorumlulukları yerine getirmeye, bölgede ve dünyada bu doğrultuda aktif rol oynamaya devam ediyoruz'' dedi.Erdoğan, Ölü Deniz kenarındaki Kral Hüseyin Kongre Merkezi'nde düzenlenen Genç Arap Liderleri Forumu'nda bir konuşma yaptı.
Konuşmasına ''Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla'' diyerek başlayan Erdoğan, bölge meselelerinin ele alınacağı bu önemli forumda Arap dünyasının genç liderleriyle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Erdoğan, çeşitli güçlüklerle karşı karşıya bulunan Arap dünyasının düzenlediği bu forumun bölge için son derece önemli bir girişim olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Biliyorum ki, dostum Kral Abdullah bu güçlüklerin göğüslenmesinde her zaman sağduyulu bir tutum izlemiş, aktif bir rol oynamıştır. Bana göre bu sadece bölge için değil, dünya barışı için de fırsattır. Bizler ortak değerlere, tarihi ve kültürel bağlara sahibiz. Aynı coğrafyayı paylaşıyor, aynı zorluklardan etkileniyor, benzer tehdit ve fırsatlarla karşı karşıya bulunuyoruz. Tarih boyunca nimet ve külfetlerini birlikte paylaştığımız bu coğrafya bugün kritik bir dönemden geçiyor. İnanıyorum ki, birçok ciddi sorunla yüz yüze olan bu bölgede ülkelerimiz, bugün bir refah ve istikrar unsuru olarak öne çıkmaktadırlar. Bu çerçevede Orta Doğu bölgesinin istikrarı, güvenliği ve refahına katkıda bulunmak öncelikli dış politika hedeflerimizden birisidir.'' Erdoğan, bölgede barış ve istikrarı tesis etmenin, güçlü bir iş birliği kuşağı oluşturmanın gayreti içerisinde olduklarını vurgulayarak, bölgedeki şiddet ve çatışmaların giderek arttığı bu dönemde barışın tesisi yolundaki çabalara her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu söyledi.
''PARAMETRELER DEĞİŞTİ''
''Arzu ederdim ki, bugün 15 yıl öncesine göre daha güvenli bir dünyada yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilelim'' diyen Erdoğan, ''Ne yazık ki, bunu söyleyemediklerini'' belirtti.
Dünyanın bugününe ve geleceğine ilişkin kaygıların her geçen gün biraz daha arttığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''15 yıl önce muhtemelen çoğunuz henüz öğrenci olduğunuz yıllarda soğuk savaş dönemini geride bıraktık. Dünyamızın bütün parametreleri değişti, yeni bir döneme girildi. Karşılaştığımız sorunlara artık o eski parametrelerle bakmak mümkün değildir. Bu dönem birçok imkan ve fırsatın yanı sıra yeni risk ve tehlikeleri de beraberinde getirmiştir. İşte bu risk ve tehlikeler en çok da bölgemizi tehdit etmektedir. Onun için Arap dünyası ile dayanışma ve iş birliğini daha da geliştirmemiz önem kazanmıştır.''
ARAP DÜNYASINDAN DESTEK İSTEDİ
Erdoğan, günümüzde uluslararası terör, kitle imha silahlarının yayılması, yasa dışı göç ve örgütlü suçların sadece ulusal sınırları tehdit etmekle kalmadığına ve hızla küreselleşmeye başladığına işaret ederek, şöyle devam etti:
''Şu noktaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum: Bugün kendinden farklı gördüğü herkesi, her inancı, her kültürü 'öteki' olarak tanımlayan zihniyetler, dünyayı içinden çıkılmaz bir krize doğru sürüklemektedir.
Toplumlar arasında ortaya çıkan psikolojik uçurumlar böylece daha da derinleşmekte, duygu, düşünce ve eylemlerde aşırılıklara yol açmaktadır. Bunu, İslam dünyası ile Batı'nın birbirine bakışlarında belirgin biçimde görüyoruz. Her iki tarafta da aşırı uçlar bu önyargıları, bu nefreti, bu hoşgörüsüzlüğü sorumsuzca istismar ediyorlar. Bana göre, bugün dünyadaki en acımasız ve en büyük sömürü de budur. Nefreti ve hoşgörüsüzlüğü besleyen, bizi birbirimize karşı bileyen bu tehlikeyi görmezden gelemeyiz. Hayata ve dünyaya korkularımızla değil, umutlarımızı egemen kılmak için ortak akıl ve sağduyuyu hiç vakit kaybetmeden harekete geçirmemiz gerekiyor.'' Türkiye olarak köklü medeniyet birikimi ile insani ve tarihi sorumlulukları yerine getirmeye, bölgede ve dünyada bu doğrultuda aktif rol oynamaya devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, ''Farklı inanç ve kültürler arasında çatışma yerine karşılıklı anlayışı hakim kılma çabalarının öncülüğünü yapıyoruz'' dedi. Erdoğan, geçen yıl İspanya ile birlikte Medeniyetler İttifakı girişimi başlattıklarını hatırlatarak, ''Avrupa Birliği'ne üyeliğimiz de girişimin, dolayısıyla küresel barış ve refahın gerçekleşebileceğini bütün dünyaya gösteren somut bir örnektir'' diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da toplanan zirvede girişimin eylem planını bütün dünyaya duyurduklarını anlatan Erdoğan, ''Biz diyoruz ki, Medeniyetler İttifakı 21. yüzyılın küresel barış projesidir. Tabii ki, girişimin başarıya ulaşması için de uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyaç vardır. Arap ülkelerinin sürece yapacakları katkı bu bakımdan son derece önemlidir'' dedi.
''BİRBİRİMİZE KAPILARIMIZI AÇMALIYIZ''
Kültürler arasında bir hiyerarşinin söz konusu olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''İnsanlığın ortak birikimi, asla tek bir kültüre, tek bir uygarlığa mal edilemez. Farklı kültür ve dinler, tarih boyunca birbirlerini etkilemiştir. Bugün de etkilemeye devam etmektedir. Her toplum, insanlığın ilerlemesine kendi özgün katkısını yapmıştır. Onun için de medeniyetin bugün ulaştığı nokta hepimizin ortak ürünüdür. İşte bu ortak medeniyetimizi daha da zenginleştirmek için her şeyden önce kapılarımızı birbirimize açmalıyız. Bizim gibi olmayanların değerlerine, hassasiyetlerine, hak ve özgürlüklerine de saygılı olmalıyız. Bu itibarla Ürdün'ün ve dostum Kral Abdullah'ın gayretlerini takdirle karşılıyorum. Özellikle öncülük ettiği Amman mesajını, zamanlı ve önemli buluyorum.''
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:56