Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halkının yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de kalkıp da kendi dininin kitabını öğrenmeye yönelen insanlara mani olacak adımlar atmamak gerektiğini, bunu her hangi bir terör örgütünün ''''aracı'''' olarak değerlendirme yanlışına girmenin, ülkedeki Müslümanlara ''''saygısızlık'''' olacağını söyledi. Erdoğan, ''''Bu ülkede insanımızın bir defa hassasiyetleri üzerinde lütfen kimse oynamasın'''' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı’nın Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlediği ''''Sivilleşme- Demokratikleşme'''' konulu toplantıya katıldı. Erdoğan, Yeni TCK’da yapılan değişikliklerle ''''Kaçak Kuran kurslarına ceza indirimi'''' için ortaya atılan iddialara yanıt verdi ve ertelenen Ermeni konferansa ilişkin görüşlerini açıkladı
''''AB’DE TÜRKİYE’YE FATURA DERDİNDE OLANLAR VAR''''
Başbakan Erdoğan, tabuların çatıştığı dünyalardan bıktıklarını, artık bunları görmek istemediklerini belirterek, ''''İnanıyorum ki Türkiye bunu aşacaktır, bunu başaracaktır'''' dedi.
Avrupa Birliği (AB) ile ilgili bazı kesimlerin hemen TCK değişikliklerinin üzerine ''''balıklama atladıklarını'''' vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''''Onların bu yaklaşımlarını da doğru bulmuyorum. Bunlar dünyanın her yanında olan şeyler. Bunlar sadece Türkiye’de olan şeyler değil, fakat dert başka. Dert ’Türkiye’ye nasıl başka faturalar keseriz’, hep bunun arayışı içerisinde oldu.
Fakat biz güvenle yolumuza devam ediyoruz. Bizim bir defa iki temel başlığımız var. Bir; inancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Biz inancımıza güveniyoruz, inanç hürriyetinden korkmayız.''''
TCK YORUMLARINA TEPKİ
Erdoğan, halkının yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de kalkıp da kendi dininin kitabını öğrenmeye yönelen insanlara veya öğrenmek isteyenlere mani olacak adımlar atmanın yanlış olduğunu ifade etti. Bu konuda yanlış yaklaşım içerisinde olanlara bir mesajı bulunduğunu söyleyen Erdoğan, ''''Bunu kalkıp da her hangi bir terör örgütünün bir aracı olarak değerlendirme yanlışına girmek, bu ülkede Müslümanlara saygısızlıktır. Hiçbir zaman bu ülkede Kuran’ı öğrenmeyi bir terör örgütü için bir araç olarak, bir istismar aracı olarak değerlerlendirme yanlışına giremezsiniz. Girdiğiniz anda bu millet sizi affetmez. Bunu bir defa ortaya koymak isterim'''' diye konuştu.
''''HASSASİYETLER ÜZERİNDE KİMSE OYNAMASIN''''
TBMM’den çıkarılan Yeni TCK’yı hemen bir yere yönlendirmek ve ''''bu Kuran kurslarıyla alakalıdır'''' demenin ''''yanlışın ta kendisi'''' olduğunu savunan Başbakan Erdoğan, ''''Bu ülkede insanımızın bir defa hassasiyetleri üzerinde lütfen kimse oynamasın'''' dedi. Erdoğan, halkın büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu, dinin gereğini de, kitabını da öğreneceğini kaydederken, ondan sonra kalkıp ''''din elden gidiyor'''', ''''misyonerler ülkeyi istila etti'''' diye bağırmanın anlamı olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''''Hem böyle bağıracaksın, ondan sonra da kendi kitabını öğrenmesine karşı çıkacaksın. Bunun anlaşılabilir bir yanı yok ve bunun bir demokratik iradeyle bağdaşır yani yok.
Burada her düşünce sahibini, her kesimi burada samimim olmaya davet ediyorum. Karşı olabilirsiniz, eğer karşıysanız çıkıp çok açık net söyleyin bunu, gizlemeyin... ’Biz öğrenilmesine karşıyız’ deyin inanın bu daha saygındır, ama millet bunu da görür. Bir tarafta Mescid-i Aksa’da el bağlayacaksın, namaza duracaksın, öbür tarafta Kur’an’ın öğrenilmesine karşı çıkacaksın. Bunun anlaşılır yanı yok.''''
''''ZİHNİYET PROBLEMİ ÜZERİNDE DÜŞÜNMEK LAZIM''''
Türkiye’nin attığı adımları ülke insanı için attığını belirterek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın bir dönem makam odasına astığı Şeyh Edebali’nin ''''İnsanı yükselt ki devlet yükseltsin'''' sözlerine dikkat çekti. Erdoğan, tarihin bunun örnekleriyle dolu olduğunu kaydetti. Şu anda da dünyanın bunun üzerine kurulu olduğunu, birey öncelikli, insan öncelikli bir dünyanın oluşturulmaması halinde başarılı olmanın mümkün olmayacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, bunun aksini yapanların ise hep çöküp gittiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin dünyadaki itibarının artmasının ise hukuk devleti olma yolundaki adımıyla orantılı olacağını kaydetti.
Erdoğan, ''''Bana göre, zihniyet düzeyindeki problemlerimiz üzerine düşünmek durumundayız. Bu çerçevede akademisyenlere ve entellektüellerimize büyük sorumluluk düşmektedir'''' dedi.
''''DEMOKRASİYE YAPILAN YATIRIM SEMERESİNİ VERMEYE BAŞLADI''''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasiye yapılan yatırımların semeresini vermeye başladığını, bunu tüm ekonomik, siyasi ve uluslar arası siyasi ilişkiler esnasında gördüklerini ifade etti. Erdoğan, şöyle dedi:
''''En son Avrupa Konseyi toplantısında, ’antisemitizmin bir insanlık suçu’ olmasını sahiplenmeleri hep gündemdedir.
Antisemitizm konusunda uluslar arası kurul ve kuruluşların ciddi hassasiyetleri vardır. Son Konsey toplantısında dünyada 11 Eylül olaylarından sonra oluşturulan ’İslam karşıtlığı’
veya ’İslam’la terörü bir arada anma’ gayretlerine karşı orada bir tebliğde bulunmuştuk. Dedik ki, ’İslam karşıtlığına karşı da aynen antisemitizmin de oluğu gibi mekanizmaların Avrupa Konseyi’nde oluşturulması gerekir, buna karşı tedbirlerin alınması gerekir. ’Avrupa Konseyi Zirvesi’nde hamdolsun bizim bu talebimiz, bu teklifimiz de aynen antisemitizmle alakalı olduğu gibi o da gerekli mekanizmaların kurulmasına yönelik karar teyit edilmiş ve o da Zirve’nin sonuç bildirgesinde yer almıştır.''''
''''GÜVEN VE İSTİKRARI ÖZENLE KORUYACAĞIZ''''
Başbakan Erdoğan, demokrasiye, hukuk devletine, toplumun güçlenmesine yapılan yatırımların en büyük semeresini toplumsal barış, huzur ve uzlaşma alanlarında verdiklerini vurgularken, herkesin özlemini duyduğu güven ve istikrarın ise bu olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, ''''Herkes emin olsun ki bu güven ve istikrarı kesinlikle, özenle hep birlikte koruyacağız. Yarın bizi mahçup edecek, vicdanlarda yara açacak, kalpleri kıracak, yabap tartışmalarla gerilim alanlarında harcayacak zamanımız, enerjimiz yok'''' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:13