Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasını yaşanan olumsuzluklar nedeniyle muhasebe yapmaya çağırdı.
Erdoğan, İstanbu’da bu yıl altıncısı düzenlenen Avrasya İslam Şurası’nın açılış toplantısına katıldı. Konuşmasına ''''Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla'''' sözleriyle başlayan Erdoğan, insanlığın günümüzde çok önemli sorunlarla uğraştığını ifade etti.
İslam ve terör kelimelerinin yan yana anılmasından büyük rahatsızlık duyduklarını ve bu konuda uluslararası toplantılarda mücadele verdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, sorunun özeleştiri eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı. Erdoğan, ''''Eğer islam dünyasında zulüm kol geziyorsa, eğer dünyanın bir yerlerinde Müslüman kelimesiyle terörist kelimesi aynı cümlede kullanılıyorsa, eğer herhangi birimizin ülkesinde, şehrinde, mahallesinde bir yetim aç ve açıkta kalıyor, bir insan fakirlikten ölüyorsa, kusura bakmayınız önce dönüp kendimize bakmamız, muhasebemizi yapmamız gerekiyor. Demek ki biz bu medeniyetin izin takip etme bu kimliği yeni nesillere aktarma konusunda gerekli çalışmaları yapmamışız'''' dedi.
KASIRGA YORUMUNA TEPKİ
''''Bizim Allahımız rahmandır. Bunun yanında da rahimdir.
Ve şunu ben öğrendim. Rahman sıfatıyla rabbim tüm insanlığa merhametini gösterir'''' diyen Erdoğan, Amerika’yı vuran Katrina kasırgasının da ''''Allahın bir cezası'''' olarak yorumlanmasına tepki gösterdi. Erdoğan, ''''Irak’ta yaşanan izdiham olayında ölenler ve Amerika’da yaşanan felaket hiç bir zaman kalkıp ’rabbimiz onlara adeta şu veya bu şekildeki hareketleri sebebiyle onlara verdiği bir beladır’ şeklindeki yaklaşımlar, bir cehaletin, bir aczin, bir duygusallığın ifadesidir diye düşünüyorum. Özellikle bu konuda İslam şurasında dini liderlerimizin, din adamlarımızın bunun değerlendirmesini yapıp artık bunları bir yere oturtması gerekiyor'''' diye konuştu.
İSLAMİ TERÖR
Dünyanın çeşitli ülkelerinde, terörün İslam’ın önüne yerleştirilerek, ''''İslami terör, İslamcı terör veya müslüman terör'''' mantığı anlayışının yaygınlaştığını ifade eden Erdoğan, bu konuyla sık sık muhattap olduklarını belirtti.
Erodoğan, ''''Bilmiyorum siz ne kadar muhatap oluyorsunuz ama bizler gitiğimiz uluslararası toplantılarda hep bunun mücadelesini, hep bunun kavgasını veriyoruz. Ve bu hala bir yere oturtulamadı. Bu konuda özellikle şu andaki Avrasya’daki dini liderlerimiz, din adamlarımızı bir çalışmayı yapmak durumunda'''' dedi.
Avrupa Konseyinde yayınlanan deklarasyona İslam karşıtlığı noktasında bir hüküm koydurduklarını hatırlatan Erdoğan, Avrupa ülkelerinin ''''Antisemitizmi'''' bir insanlık suçu olarak kabul ettiklerini ve bunu kayıtlara geçirdiklerini ifade etti. Erdoğan, ''''İslam karşıtlığını da böyle algılamalarını sağladık ve sonuç bildirgesinde bu hüküm bu şekilde yerini aldı. Ancak, arkadan gelen olaylar, tekrar ne yazık ki bunu gündeme getirmiştir. Biz mücadelemizi sürdürüyoruz. Ama bu mücadelede dini çevrelerin, din adamlarımızın özellikle çok önemli görevi var. Buradaki duruşumuz çok önemli. Bu duruşu müslümanların dünyadaki konumunu da güçlü hale getirecektir'''' diye konuştu.
ŞURA İSLAM DÜNYASI İÇİN ÖNEMLİ
Avrasya şuralarının şimdiye kardar bir kopukluk içinde yapıldığını belirten Erdoğan, şuranın, ''''oturdular konuştular ve dağıldılar'''' şeklinde devam etmesi durumunda turistik seyahat ötesine geçemeyeceğinin altını çizdi.
Buradan çıkan neticelerin Avrasya coğrafyasında görülmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, ''''Bunu başarmadığımız sürece tarihe bunun hesabını veremeyiz'''' dedi.
İnsanlığın ortak geleceğini kurtarmak, evrensel değerler üzerinde dünyayı yeniden inşa etmenin nasıl mümkün olacağına ilişkin sorulara ''''eski cevapların'''' yetersiz kaldığını anlatan Erdoğan, ''''Artık eski cevaplar yeni sorunlar karşısında yetersiz kalmıştır. Ancak yaşadığımız dinamik değişimler dünyasında yeni soruların cevabını nerede bulacağımız da bellidir. Bu cevapları arayacağımız yer, yine medeniyet köklerimizdir. Asli kaynaklarımızdır. Aradığımız cevaplar tarihimizde Balkanların, Asyanın, Küçük Asyanın Ortadoğu’nun Afrika’nın tarihi tecrübesinde mevcuttur. Ancak bu kez yeni bir gözle bakmamız gerekiyor'''' diye kaydetti.
SEMAVİ DİNLERİN MESAJLARI ÖNEMLİ
Şuranın İstanbul’da yapılmasının kendileri açısından büyük anlam ifade ettiğini belirten Erdoğan, İstanbul’un çok farklı kültürlerin birarada bulunduğu bir kent olmasının önemine işaret etti.
''''Tarih boyunca inanç sistemizden insani değerlerimiz uluştığı her yere barışı, farklılıkarı, , kardeşliği taşımıştır'''' diyen Başbakan Erdoğan, dünyanın bugün içinde bulunduğu sıkıntılı dönemin, başta İslam dini olmak üzere tüm semavi dinlerin evrensel özelliği üzerinde bir kez daha düşünmeyi zorunlu kıldığını belirtti.
İslam Medeniyetinin çok köklü olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''''Bu medeniyet herşeyden önce kuvvet yerine hakkı, çatışma yerine barışı, zulüm yerine adaleti, materyalizm yerine manevi değerleri, cehalet yerine ilim ve irfanı, ihtiras yerine vicdan ve ahlakı, menfaat yerine paylaşmayı ve ben yerine bizi yüceltmektedir'''' dedi.
Bugünün dünyasında kuvvet, ihtiras, menfaatperestlik ve çatışmanın geçer akçe haline geldiğini söyleyen Erdoğan, ''''İçinde yaşadığımız çağın hastalıklarını düşünelim. Çünkü ancak o zaman neden ilahi dinlerin evrensel mesajlarını hatırlamaya her zamankinden daha fazla muhtaç olduğumuz çok daha iyi anlaşılacak. Ve görülecektir ki temel inanç ve medeniyet değerlerinden uzaklaştığı için insanlık bu hastalıklara düçar olmuştur'''' diye kaydetti.
GELENEK AKILLA YORUMLANMALI
İslam medeniyetinin camiyi, kiliseyi, ve havrayı bir arada tutan bir medeni anlayışa sahip olduğunu belirten Erdoğan, ''''Yaradılanı yaradan da ötürü seven bir medeniyetten geliyoruz. Şimdi bunlar eski güzel günlerde kalmış gibi gösteriliyor. Böyle de olabilir. Birileri çıkıp bütün bu değerleri gölgeleyecek, bütün bu güzel tarihe adeta leke sürecek ve bizi yaralayacak, kalbimizi karartacak eylemlerin hareketlerin içinde olabilir, olmuştur da. İnsanın olduğu her yerde sorun olacaktır. Bundan sonra da olcaktır. Bizler hepsinden ders almalıyız. Medeniyetimizin kadim değerlerine modern dünyanın şartları içinde yeniden canlılık, hayatiyet kazandırmak yükümlülüğümüz var'''' dedi.
Bugün İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu sorunların ancak ''''geleneğin'''' ''''aklın rehberliğinde'''' ve demokratik, özgürlükçü bir zeminde tecrübeyle, mücadaleyle çözülebileceğinin altını çizen Erdoğan, ''''Daha demokratik, daha özgürlükçü ve daha müreffeh, daha adil bir toplum arayışında medeniyetimizin kadim değerleri mutlaka yol gösterici olacaktır. Bu değerler, sadece İslam dünyası için değil, tüm insanlık için önem taşımaktadır'''' diye konuştu.
(milliyet)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:11