ERDOĞAN : ''İSLAM MODELİ DİYE BİR MODEL SUNMADIM''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de köktendinciler çok marjinal gruplardır. Bu çok çok marjinal grupların da Türkiye'de ağırlıklı bir esintisi söz konusu değildir'' dedi.Erdoğan, Wharton Üniversitesi Mezunları Forumu'nda dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
''İslami baskılar altında Türkiye'nin nereye gittiğini görüyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine Erdoğan, ''Türkiye'de bu şekilde köktendinci diye ifade edilen etkilerin, etkinliklerin, birkaç gün İstanbul'u gezme fırsatınız olursa, bunların tesirinin olmadığını göreceksiniz'' dedi.
İstanbul'da tabii ki İslam dininin gereğini, birey olarak dinin gereğini yerine getirmeye gayret edenlerin az ya da çok ölçüde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bunlar da tabii ki her ülkede, o ülkedeki mevcut dine mensup insanların kendi aralarında, 'Ben dinimin gereklerini az oranda yerine getiriyorum. Ben biraz daha fazla getiriyorum' diyenler neyse, Türkiye'deki durum da budur. Örneğin, şahsımın siyaset yapmasını yadırgayanlar, bunu farklı şekilde eleştirenler de oluyor. Biz bunun da gerekli zamanlarda, gerekli cevabını veriyoruz. Türkiye'de bir noktada bir şeyi ayırmamız lazım; Dindar olan insanların siyaset yapmasıyla, bu noktada daha az dindar olan insanların siyaset yapması... Çünkü Türkiye'de farklı siyasi partilerde olan, ama yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'de böyle bir dağılım söz konusu. Bir sıkıntı, bir endişe yok. Ama maalesef bazı provokatif çıkışlar, provokatif gelişmeler zaman zaman olabilir, oluyor. Köktendinciler dediğimiz şeyler, bunlar çok marjinal gruplardır. Bu çok çok marjinal grupların da Türkiye'de ağırlıklı bir esintisi söz konusu değildir. Medeniyetler ittifakı anlayışı içinde şunu iyi anlamamız lazım; Her şeyden önce olay düşünce noktasındaysa, fikir bazındaysa, buna tüm insanlığın katlanması lazım. Ama düşünce, fikir bazında değil, silahlı eylem bazındaysa, buna da hep birlikte karşı çıkmamız lazım. Çünkü şiddetle, silahla bir fikri kabul etmek veya ettirmek mümkün değil, insani de değil.'' Başbakan Erdoğan, 10 yıl sonrası için bugünden sonra çok daha özgürlükler ülkesi bir Türkiye'nin temelini attıklarını dile getirerek, 3.5 yılda Kopenhag siyasi kriterleriyle aldıkları mesafenin, AB üyesi ülkelerin birçoğundan çok daha ileride olduğunu söyledi.
''İSLAM MODELİ DİYE BİR MODEL SUNMADIM''
Bir mezunun, ''Sunduğunuz İslam modeli, dinle devlet işlerini ayırmada başarılı olursa acaba bu diğer Müslüman ülkelerde de uygulanabilir mi?'' şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, ''Bu arkadaş nereden çıkardı bu İslam modelini, ben anlamıyorum. İslam modeli diye bir model sunmadım'' dedi.
Demokratik, laik bir hukuk devletinin lideri olarak, muhafazakar demokrat bir yaklaşımı ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, partisinin 16 Ağustos 2001'de kurulduğunu hatırlattı.
Programlarını açıklarken, ''Partimiz din eksenli bir parti değildir. Tam aksine insan eksenli bir partidir'' dediklerini hatırlatan Erdoğan, bunu da Şeyh Edibali'nin ''İnsanı yücelt ki devlet yücelsin'' sözleriyle taçlandırdıklarını vurguladı.
Erdoğan, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet ve devlet için belirlediği bir hedefin bulunduğunu, onun da Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak olduğunu söyledi.
Bu hedefi gerçekleştirmek için gece gündüz demeden yollarına devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, ''Modeller noktasında kimlik muhafazakar demokrattır. Ekonomide liberal ekonomiden istifade ediyoruz. Sosyal noktada ise sosyal adaletin gerçekleştirilmesinin gayreti içindeyiz. Devletimiz de zaten Anayasa'mızda belirlendiği gibi; demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. Bütün inanç gruplarına da eşit mesafedeyiz. Laiklik anlayışımız da budur'' diye konuştu.
SURİYE İLE İLİŞKİLER
Bir katılımcının, ''Suriye ile ilişkilerde ABD'den bir baskı var mı? Bu konuda neler yapılıyor?'' şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye-Suriye ilişkilerinin attıkları temel üzerinde yükseldiğini söyledi.
Erdoğan, ''Bize Amerika'dan dolaylı veya dolaysız bir baskı değil, ama Amerika'nın genel olarak tabi ortaya koyduğu bir profil var. Biz bu profili görüyoruz'' dedi.
Suriye ile Türkiye'nin komşu olduğunu, yaklaşık 800 kilometre sınırı bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, bu ülkeyle Türkiye'nin 40 yıl dargın yaşadığına dikkati çekti.
Şimdi Suriye'nin kendi tarafında tüm mayınları temizlediğini, polisini ve askerini kaldırdığını ifade eden Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini süratle geliştirmek istediklerini bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasını, düşman kazanma değil, dost üretme temeli üzerine kurduğunu vurgulayarak ''Göreve geldiğimiz andan itibaren komşularla dostluğumuz pekişmiştir. Hiçbir düşman ülke söz konusu değildir. Hepsiyle gerek askeri, gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek ticari, gerekse kültürel ilişkiler her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Suriye ile ilişkilerde de her geçen gün daha da iyiye gidiyoruz'' şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:57