ERDOĞAN: ''KOPENHAG KRİTERLERİ'Nİ ANKARA KRİTERLERİ HALİNE GETİRMEYE KARARLIYIZ''
BRÜKSEL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifinin Türkiye için bir medeniyet projesi olduğu gibi Avrupa Birliği için de bir zenginlik ve bu zenginliğin aynı zamanda stratejik öneme haiz olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, Brüksel'de, Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi münasebetiyle bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve milletvekilleri de katıldı.
Brüksel'de dün başlayan ve bugün tamamlanan zirvede hükümet başkanları ve yetkilileriyle ikili temaslarda bulunduklarını belirten Erdoğan, ''Bu temaslarımızda Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi her yönüyle ele alma fırsatını bulduk. Haliyle toplantılar daha çok Avrupa Birliği'nin ve dolayısıyla bizim de geleceğimizi ilgilendiren hükümetler arası konferans üzerine yoğunlaştık. Anayasal anlaşma metni üzerinde büyük ölçüde mutabakat sağlanmış durumda. Bazı konularda uygulamanın daha ileri bir tarihte başlaması kaydıyla görüş birliğine varılabileceğini düşünüyoruz'' dedi.
Zirvede düzenlenen hükümetler arası konferans sürecine konvansiyonda varılan uzlaşının esas itibariyle korunması, ancak bunu daha ileri götürecek formüllerin benimsenmesi görüşlerini savunduklarına değinen Erdoğan, ''Türkiye olarak görüşlerimiz birliğin yeni risklerle hakkıyla başa çıkabilmesi, yeni fırsatları değerlendirmesi, böylece uluslararası alanda daha etkin bir aktör haline gelebilmesi için gerekli tüm ilerlemelerin anayasal anlaşması dercedilmesi yönünde olmuştur'' diye konuştu.
''İLAVE ADIMLAR ATMAMIZ İSTENDİ''
Zirvenin sonuç bildirisinde Türkiye ile ilgili bir bölümün yer aldığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu zirve Türkiye'nin üyelik süreci ile ilgili olarak belirleyici değildir. Bununla beraber Kopenhag Zirvesi'nden sonraki dönemi değerlendirmesi ve önümüzdeki döneme ilişkin bazı noktaları ortaya koyması açısından önemlidir. Sonuç bildirisi 2003 ilerleme raporunda komisyon tarafından yapılan teknik değerlendirmeyi siyasi düzeyde teyit etmiştir. Hükümetimizin reform çabalarından övgü ile söz edilmiş, Kopenhag siyasi kriterleri bağlamında katılım ortaklığı belgesinde yer alan önceliklerinin çoğunu karşıladığımızı teslim etmiştir. Sonuç bildirisinde ilave adım atmamız istenen alanlar zaten bizim de önem verdiğimiz ve takipçisi olduğumuz konulardır. Bu eksikliklerimizi gelecek yıl içinde tamamlama irademiz her zamankinden daha güçlüdür'' dedi.
''KIBRIS KONUSU AB İLE İRTİBATLANDIRILMAMALI''
2003 Strateji Belgesi'nde Kıbrıs konusuyla Türkiye'nin Avrupa Birliği hedefleri arasında kurulan bağlantının zirve sonuç bildirisinde farklı bir ifade tarzıyla yer aldığına dikkat çeken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Avrupa Birliği, Kıbrıs konusunun çözümünü üyelik müzakerelerinin açılması için bir kriter olmadığını, 1999 Helsinki Zirvesi'nden bu yana tarafımıza ifade etmektedir. Türkiye tam bir açıklık ve kararlılıkla Kıbrıs sorununun çözümü için samimi gayret göstermeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonunu destekliyoruz. Kıbrıs konusunun Türkiye'nin üyeliğinden bağımsız biçimde kendi mecrasında ele alınması ve ayrıca çözüm için sadece Türk tarafının değil, Rum tarafının da teşvik edilmesi gereğini bir kez daha vurgulamak istiyorum'' diye konuştu.
''TEMEL SİYASİ VE STRATEJİK HEDEFİMİZ AB''
AB'ye katılım sürecimiz hükümetimizin temel siyasi ve stratejik hedefi olmaya devam edeceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, ''Kopenhag siyasi kriterlerini her anlamda yerine getirmek için çalışmalarımızı aralıksız biçimde ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Kopenhag Kriterleri'ni Ankara kriterleri haline getirmeye kararlıyız. Esasen zirve bildirisinde de bu mesaj verilmiş ve müzakerelere hazırlık çalışmalarınızı daha ileri götürmesi istenmiştir. Çabalarımızın AB tarafından da layıkıyla değerlendirileceğine inanıyorum. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifi Türkiye için bir medeniyet projesi olduğu gibi Avrupa Birliği için de bir zenginliktir. Bu zenginlik aynı zamanda stratejik önemi haizdir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AB'nin İstanbul'da meydana gelen terör olaylarını şiddetle kınaması ve terörizmle mücadele konusunda Türkiye'ye verdiği desteği memnuniyetle karşıladığını, sınır tanımayan bir bela olan terörizmle mücadelenin ancak uluslararası toplum tarafından birlikte gerçekleştirilebileceğini sözlerine ekledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:14
