Gündem
  • 31.12.2005 00:00

ERDOĞAN ULUSA SESLENDİ!.. BAŞBAKAN'DAN EMEKLİLERE ÇİFTE MÜJDE

DEVLET ARIK
ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak yargı bağımsızlığının önündeki şaibeleri tıkadıklarını belirterek, "Bir zamanlar yargıya müdahaleden yakınanların bugün yargıya müdahale etmeyişimizden şikayet etmeleri son derece manidardır" dedi.

Toplumun çatışma noktalarından uzlaşma noktalarına doğru yaptığı yolculuğa önem verdiklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Türkiye bugün geldiği noktadan bir adım bile geriye gitmeyecek, götürülemeyecektir. Türkiye geçirdiği dönüşümü mutlaka tamamlayacak, hak ettiği özgürlükler ve demokrasi standardını mutlaka kalıcı hale getirecektir" mesajını verdi.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yılın son 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında, 2005 yılının kısa bir muhasebesini yaptı. Erdoğan konuşmasına 2006 yılının Türkiye'ye ve tüm dünya milletlerine huzur, barış ve refah getirmesini dileyerek başladı. 2005 yılının herkes için yorucu, bir o kadar da başarılarla dolu bir yıl olduğuna işaret eden Erdoğan, bu yılın insaf ve vicdan sahibi herkeste hayranlık uyandıran bir dinamizm içinde geçtiğini kaydetti.

 Son 3 yıl içinde gerçekleştirilen ekonomik ve siyasi reformların Türkiye'yi dünya gündeminin birinci sırasına taşıdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "İnsafı olanların inkar etmeyeceği bir gerçektir ki, Türkiye artık Avrupa'nın hasta adamı değil, gündem belirleyen bir fırsatlar ve özgürlükler ülkesi olmuştur" dedi. Hedeflerinin başarıları tekrarlamak değil daha da büyütmek ve zenginleştirmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, 2006 yılında da durmayacaklarını, dinlenmeyeceklerini, Türkiye'yi daima ileriye taşımaya devam edeceklerini bildirdi.

2005 yılının en önemli olayının Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerine başlanması olarak açıklayan Başbakan Erdoğan, Mart ayında müzakerelerin başlayacağını, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi halinde medeniyetleri aynı çatı altında buluşturan bu adımın, küresel barış ve esenliğin tesisi yolunda atılmış en kritik adım olacağını söyledi. Bu yılın Ocak ayında her geçen değer kaybeden Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıp YTL'ye geçiş yaparak bir büyük devrimi daha gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erdoğan, uygulanan istikrarlı mali politikalar sonucunda enflasyonun hızla aşağıya çekildiğini açıkladı. Erdoğan o dönemde Türk Lirası'nın aşırı değer kaybettiğinden yakınanların şimdi YTL'nin aşırı değer kazandığını söyleyerek akılları bulandırmaya çalıştığına dikkati çekerek, "Boşuna gayret etmesinler. Paramız gerçek değerini bulmuştur. Çünkü ekonomik ve mali istikrar tam sağlanmıştır. Bundan da geri gidiş olmayacaktır" diye konuştu.


Ekonomide atılan adımları ayrıntılı bir şekilde anlatan Başbakan Erdoğan, memur maaş artışları konusunda da önümüzdeki dönem yapılacak çalışmayı açıkladı. Erdoğan, "Maaş artışlarında hükümetimizin bir prensibi var. Az maaş alana çok, çok maaş alana ise daha az zam yapmak suretiyle maaşlar arasındaki dengesizliği gidermeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu prensibimizi uygulamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 2006 yılında kümülatif bazda en düşük dereceli memur maaşının yaklaşık yüzde 20, ortalama memur maaşının yaklaşık yüzde 13, en yüksek memur maaşının ise yüzde 5.1 oranında artacağını bildiren Erdoğan, "Bu artışlarla en düşük dereceli memurun maaşı Ocak ayında 541 milyon TL'den 595 milyon TL'ye, Temmuz ayında ise 650 milyon TL'ye yükselecektir" dedi. Bu rakamların yeterli olmadığını belirten Erdoğan, "Bunları biz yeterli bulmuyoruz. Ancak ekonomimiz daha ileri noktalara eriştikçe artışlarda dengeli bir şekilde şüphesiz ki o orandan artacak ve inşallah arzu ettiğimiz refah düzeyine hep birlikte ulaşacağız" diye konuştu.

"2006 YILI YATIRIM YILI OLACAK"
Türkiye'nin üç yıldır uyguladığı istikrarlı ekonomi yönetimi ve tavizsiz disiplinin bir sonucu olarak bugün öngörülebilir ve sürdürülebilir bir mali yapıya kavuştuğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, "Çok yıllı bütçe uygulaması, ekonomideki başarılarımızın bir sonucu olarak hayata geçirilebilmiştir. Bu sayede herkes önünü çok daha rahat görebilecek, gelecek planlamasını ona göre yapabilecektir" şeklinde konuştu. Önümüzdeki yılı 'yatırım yılı' olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla 2006 bütçesinde en yüksek ödenek artışını yatırım bütçesinde gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Erdoğan, "Küresel sermayenin artan ilgisiyle 2006 yılı içinde yatırım hamlemiz sürecek ve açılacak yeni istihdam imkanlarıyla bütün dünyanın bir numaralı problemi olan işsizlik oranı daha aşağı seviyelere çekilebilecektir" diye konuştu. Geleceğin Türkiye'sini dört temel sütun üstünde inşa edeceklerini yineleyen bunların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğuna işaret etti.

Bu bakış açısıyla 2006 bütçesinde de en yüksek payı yine eğitime ayırdıklarını belirten Erdoğan, "Çünkü Türkiye'nin gelecekle ilgili hedeflerini yakalaması, eğitim alanında kaydedeceği gelişmelere bağlıdır. Çağın gerektirdiği eğitim anlayışını okullarımıza hakim kılarak, çocuklarımızı geleceğin dünyasına azami derecede hazırlıklı, bilgili, donanımlı şekilde yetiştirmekte kararlıyız, azimliyiz bunda. Bu anlayışla sivil toplum kuruluşlarımız ve hayırseverlerimizle işbirliği içinde üç yılda tam 70 bin dersliği eğitime açtık. Bu rakam Cumhuriyet tarihinde olmayan bir rakamdır" şeklinde konuştu.


Eğitim hamlesinin hız kesmeden önümüzdeki yıl da süreceğini ifade eden Erdoğan, 2006 yılının ilk çeyreğinde okulların bilişim teknolojisi sınıflarına 320 bin bilgisayarı yerleştirmiş olacaklarını bildirdi. Erdoğan, "Bunlar Türkiye'nin eğitimde nasıl geniş tabanlı bir değişim atılımı içinde olduğunu açıkça ortaya koyan örneklerdir.Türkiye eğitimde aldığı mesafelerle, yetiştirdiği bilgili, donanımlı yeni kuşaklarla ideallerine çok daha kolaylıkla ulaşacaktır" diye konuştu.

İktidara gelirken yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla savaşacaklarını söylediklerini hatırlatan Erdoğan, "Sözümüzde de durduk ve duruyoruz" dedi.

Yoksulluğu oluşturan temel sebeplerden birinin yolsuzluk olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Önce bunun üzerine gittik. Kesilemez denilen en cüretkar hortumları bir bir kestik. Kimsenin gözyaşına, şanına şöhretine bakmadık. Halktan aldıklarını millete geri ödetmek için canla başla çalıştık, çalışıyoruz" diye konuştu. Ekonomideki gelişmenin, alım gücünde artışın ve çalışanların ücretlerindeki artışların temelinde hortumları süratle kesmiş olmalarının katkısının da büyük olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:


"Bir zamanlar halkın cebinden çalınanları, şimdi biz asıl sahiplerine iade ediyoruz. Bakınız üç yıl önce göreve geldiğimizde masamızda ekonomimizi kemiren bir yolsuzluk batağı haline gelmiş bankaların dosyaları ile karşılaştık. Düşünün bizim iktidarımızdan önce o koalisyon döneminde tam 22 banka çeşitli sebeplerle fona devredilmişti, işin içinden çıkılamaz bir haldeydi. Bizim dönemimizde fona devredilen bir tane banka var mı Allah aşkına? Hiç kimse şüphe etmesin ki yolsuzluklarla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Kim olursa olsun, bu milletin nafakasına göz diken herkes adalet önünde mutlaka hesap verecektir. Kim eski hesaplara kanarak haram lokma arayışına girerse bizi karşısında bulacaktır, bulmaktadır. Bunu da herkes böyle bilmelidir."

"KARANLIK ZİNCİRLERİ KIRACAĞIZ"
Hükümet yargı alanında attığı adımlara da değinen Başbakan Erdoğan, herkesin hak ve özgürlüklerin korunduğu, adaletin tartışmasız biçimde tesis edildiği, adaletsizliklerin ortadan kalktığı bir Türkiye'de yaşama arzusunda olduğunu söyledi. Bu yolda önemli mesafeler aldıklarının altını çizen Erdoğan, altyapı eksikliğinin adalette gecikmeye yol açtığını tespit ederek, modern adalet sarayları inşa ettiklerini açıkladı.

Yargının bu noktada fiziki şartlarını düzeltmenin gayreti içerisinde olduklarını ifade eden Erdoğan, "Yargı bağımsızlığının üzerinde titredik, bu yoldaki şaibelerin önünü tıkadık. Bir zamanlar yargıya müdahaleden yakınanların bugün yargıya müdahale etmeyişimizden şikayet etmeleri son derece manidardır. Bunların samimiyet ölçüsünü de milletimin takdirine bırakıyorum" mesajını verdi. Türkiye'nin yakın tarihinde pek çok acı tecrübe yaşadığını, bazı yaraları hala taze olan, toplumsal hassasiyetleri olan bir ülke olduğunu dile getiren Erdoğan, bu hassasiyetlerin iyi bilinmesini ve ona göre hareket edilmesini istedi. Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:


"Yasaklarla olduğu kadar, toplumsal hassasiyet noktalarını suiistimal eden girişimlerle mücadeleyi de görevimiz biliyoruz. Özgürlükleri doğal sınırları içinde genişletmeyi ne kadar vazgeçilmez görüyor ve önemsiyorsak, toplumumuzun çatışma noktalarından uzlaşma noktalarına doğru yaptığı yolculuğa da o kadar önem veriyoruz. Türkiye bugün geldiği noktadan bir adım bile geriye gitmeyecek, götürülemeyecektir. Bu tür değişimler geçiren bir toplumun veya her toplumun yaşamış olduğu sıkıntıları zaman zaman biz de yaşıyoruz. Bunlar her ne kadar can sıkıcı da olsa normaldir, her toplumun yaşadığı, kimilerinin aştığı, kimilerinin ise hala boğuştuğu bir süreçtir. Yüreğinizi rahat tutunuz. Bizlere güveniniz. Bu süreç hızla aşılacak, Türkiye geçirdiği dönüşümü mutlaka tamamlayacak, hak ettiği özgürlükler ve demokrasi standardını mutlaka kalıcı hale getirecektir. Bizim '3Y' dediğimiz, yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluğun milletimizin refah ve mutluluğuna karşı nasıl bir işbirliği içine girdiğini geçmişte hep birlikte yaşadık, gördük. Bunların her biri aynı zincire vücut veren karanlık halkalar gibidir. Bunlar, birbirlerinden güç alır, biri diğerini besler. Biz, işte bu karanlık zinciri kırmaya geldik. Yaptığımız reformlarla, Türkiye'nin, insanımızın önünü açtık. Bu nedenle yoksullukla mücadele etmenin en başına yolsuzlukla mücadeleyi, yolsuzlukla mücadelenin en başına da yasaklarla mücadele etmeyi koyduk. Bu konuda milletten aldığımız yetkiyle sonuna kadar gitmeye kararlıyız."


Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda emeklilere müjde de verdi. Halen emeklilere üçer aylık dönemler itibariyle vergi iadesi ödendiğini hatırlatan Erdoğan, bu ödemenin her üç ayda bir avans olarak yapıldığını, emeklilerin tüm yıl boyunca fiş ve fatura toplamakta, yıl sonunda bu fiş ve faturaları ilgili kuruma verdiğini kaydetti. Emeklilerin bu eziyete katlanmak zorunda olduğunu anlatan Erdoğan, bu uygulamayı kaldırdıklarının müjdesini verdi. 1 Ocak 2006'dan itibaren tüm emeklilere maaşlarının yüzde 4'ü kadar bir ödemeyi otomatik olarak vereceklerini açıklayan Erdoğan, emeklilerin bu ödeme karşılığında fiş ve fatura toplama eziyeti çekmeyeceğini söyledi. Erdoğan, bu yeni uygulamanın bir anlamda emeklilerin harcamaları sırasında ödedikleri Katma Değer Vergisine fiş ve fatura toplama zorunluluğu olmadan devletin yaptığı katkı olarak da ifade edilebileceğini dile getirdi. Erdoğan, bu yeni uygulamanın yanısıra, emeklilerin maaşlarında 2006 yılı Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 3+3 oranında artış yapılacağını duyurdu. Erdoğan, "Vergi iade sisteminde öngördüğümüz değişiklik ve 2006 yılı enflasyon hedefimizin yüzde 5 olduğu göz önüne alındığında, 2006 yılında da emeklilerimizin gelirlerinde inşallah önemli bir artış sağlanacaktır" dedi.


Erdoğan ayrıca, 6772 sayılı Kanun'un birinci maddesi uyarınca ödenmesi gereken kamuda çalışan işçilerin ikramiyelerinin birinci taksiti ve kamu çalışanlarına 15 Ocak 2006 tarihinde ödenmesi gereken aylıklar ile çiftçilere 2005'ten kalan dönüm başı 6 milyon TL tutarındaki Doğrudan Gelir Desteği'nin de Kurban Bayramı öncesinde ödeneceğini bildirdi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:21

İLGİLİ HABERLER